23- 6.sınıf

873 60 17
                                    

Alicia'yı hatırlayalım... (medya)

Alicia Diagon yoluna yaptıkları saldırının ardından bu seneki Hogwarts müfredatına fazlasıyla çalışmıştı. Hatta neredeyse SBD'ye girse kazanacak nitelikteydi.

Neredeyse yaz tatilinin son günleriydi. Bugün Weasley'lerin şaka dükkanının önünde buluşacaklardı. Bir kaç gün önce kardeşine mektup yazmıştı. İyi olduğuna dair belirtileri bırakıp onunla buluşacağı güne kadar ilgilenmemeye çalıştı.

°°°°°°°

Weasley ikizleri yeni açtıkları şaka dükkanında her zamanki gibi formundaydı. Etrafta uçuşan mekanik böcekler, duvarlarda özel ayakkabılar sayesinde yürüyen insanlar, havada en sevdiğiniz şeyin kokusu vardı. Şüphesiz ki bu aşk iksiri yüzündendi.

Alicia bu muhteşem mağazaya ilk ayak attığı andan itibaren burasının artık Diagon yolundaki en sevdiği dükkan olacağını hissetti. Sağ tarafta şekerlemelerin olduğu tarafa doğru gitti. Açıkçası o kadar güzel gözüküyorlardı ki böyle olması için büyülendiklerini bile düşündü. Her ne kadar bir tanesini ağzına atmak istese de çiğnediği an ya yüzünde çıbanlar veya sivilceler çıkacağını yada gırtlağı şişip kurbağaya bekleyeceğini biliyordu.

Büyük dükkanın tam ortasına doğru yürüdü. Bir kızıl bir kumral bir esmer arıyordu. Ya da diğerlerini boşverin ona sadece kumral yeterdi. Nihayet gördü erkek kardeşini.

"Harry!"

Gelen dejavu hissine gülümseyip erkek kardeşinin yanına adımladı.

"Alicia, bende seni arıyordum. Hoş geldin." Kızıl kız alaylı bir bakış attı.

"Bu yüzden arkadaşlarınla oyun oynuyordun orada, değil mi?"

Harry Potter telaşlı bir şekilde ellerini öne doğru çıkararak salladı.

"Hayır, hayır! Gerçekten, iyiki geldin."

"Öyle olsun baka-"

"Hadi gidelim Harry. Burada daha fazla işimiz kalmadı."

Alicia, Fred ve George ikizlerinin Ron Weasley'i sinirlendirmesine içinden bir kahkaha attı. Büyük ihtimalle bir ürünün fiyat kavgasını yapmışlardı. Hatırlarsınız ya! 'Ben sizin kardeşinizim, bana da mı?! '

Ardından gelen bulanık Granger ile 4 kişi beraber sohbet ede ede yürüyorlardı. Hermione Granger arada Alicia'ya kaçamak bakışlar atsa da kendisi ona pas vermiyordu. Sonuçta ayaklarına kapanıp özür dileyecekti.

Harry Potter, Draco Malfoy'u ailesi ile birlikte yürürken görünce peşine takılmak için arkadaşlarını yanına çağırdı. Ailesi denildi. Çünkü Lucius Malfoy ve Lord Voldemort kehanetin içeriğini bildikleri için bakanlık saldırısı yalnızca bir kışkırtmaydı. Bu yüzden de kehanet küresinin kırılması ikisi için fark etmediğinden Lord Lucius Malfoy'un yakalanmasına göz yummadı ve Azkaban'a gitmeden aklandı.

"Harry, bir fikrim var." Sessiz bir şekilde çatılarda ilerlerken Alicia'nın fısıltısını duydular.

"Çabuk söyle canım." Harry ilgili bir şekilde kulağını kardeşine açtı.

"Ben bir Slytherin'im, kimse Burkin&Burkess'de olmama bir şey demez. Bence Malfoy'u ben takip etmeliyim."

"Hayır, olmaz. Bu çok riskl-"

"Ben çocuk değilim! Alt tarafı bir mağazaya gireceğim. Yakalanırsam da alışveriş yapıyorum derim."

"Pekala, ama çok dikkatli olacağına karşı söz vereceksin."

Rouge Foncé Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin