Canolar kitabı yazdığımda ergendim ve ortaokula gidiyordum, yıllar geçti aynı salak değilim ama yine de ön yargıyla yaklaşmayın bir de kendiniz ne kadar iğrenç olduğunu görün belki beğenirsiniz sevgiler.
°°°
Her ne kadar istemesemde sabah büyük bir gürültü ile uyandım. Tabi nerede benim kuş cıvıltılarım? Bu şehir merkezinin tam ortasında kuş beklemek de şaka gibi olurdu zaten. Olabilecek tek olasılık sitedeki komşularımızdan birinin evinden kaçan muhabbet kuşu sesi olabilirdi. Aslında bu geçen ay olmuştu, oradan aklıma geldi. Benim de bir kuşum olsa güzel olurdu, gerçi ben köpek insanıyım. Ama önemli olan bana bağlı yaşaması sonuçta. Ben hiç sahip olmadığım kuşlarımın yasını tutarken aşağıdan annemin sesi geldi. Her sabahki klasik rutini hatırlatacağına şüphe yok.
"Alice postaları getiriver yaşı annecim. Sonrada ekmek alırsın." Her zamanki gibi işleri bana yaptırmakta üstüne yoktu sevgili anneciğimin. Gerçi bunlar benim normal görevlerim, en azından işe gidip çalışmıyorum. "Tamam anne geliyorum."
Koşa koşa evimizin önündeki sarı posta kutusuna gittim. Bayağı lüks bir sitede oturmamıza rağmen neden hala posta kutusu gibi milattan kalma icatları kullandığımız konusunda bir fikrim yok. Bence sadece hayatı romantize ediyoruz. (im just a girl)
Açlıktan kendimi kaybetmek üzereyken birazdan midemin dolacağını düşünerek hızımı arttırdım.
Postaları bej, üzerinde siyah puantiyeler olan mutfak masasının üzerine koydum ve ekmek almaya son hızla koştum. Aslında direkt ekmek almaya gidip dönüşte de postaları alabilirdim ama bu aralar biraz salağım. Matematikten 28 aldım da. Gerçi market evimizin hemen altında olduğundan pek bir sorun çıkmamıştı açıkçası.
Eve döndüğümde ekmekleri mutfağa bırakıp odama geçtim ve yemek hazır olana kadar biraz Dark Harry kitabı okumaya başladım. Pazar günleri kahvaltı annemde. Dark Harry hikayelerinde beni kendine çeken olaylar var. Mesela birlikte dünyayı yönetmeleri Sirius Black'in karanlık tarafta olması falan filan... Sirius Black aşkım zaten belliyken birde onu siyahlar içinde düşününce salyalarıma engel olamıyorum. Keşke muggle rock grubunda olsa da göz kalemi falan çekse.
Üzerinde Elsa ve Anna resmi olan yatağımın üstüne oturdum. Telefonumu aldım ve bir şop sesi. Kafamı kaldırdığımda önümde Dumbledore vardı. Pardon? Kiminle görüşüyorum. Bu da ne böyle? Sanırım okumayı biraz abarttım. Şizofreni seviyemin bu kadar yükselmesini beklemiyordum açıkçası. Sirius'u kocam olarak hayal etmekten Albus Dumbledore'u odamda görmeye yükselmesi viraz sıkıntı sanırım. Biraz ara vermeliyim. Birkaç dakika geçti ama adamı hala görüyorum. Bana değişik bir şekilde bakıyor.
"Merhaba?" Açıkçası bunu biraz da olsa korkarak sormuştum. Biro duyarsa kendi kendime konuştuğumu sanmasın.
"Merhaba." Şu an işler korkutucu bir hal almaya başladı. İşler kötüye sardığında işte onun adı,adı,adı;
"Anneee! Evde Dumbledore vaaar." Eskiden beni rüyamda kılıçlarla dev canavarlardan koruyan annemin görüntüsünü gözlerimin önüne getirerek içimden bir besmele çektim.
"Farkındayım, Nil."
Hızımı alamayıp şaşkınlığımı dile getirdim. "Ne! Nasıl farkındasın ya." Allahım çok şükür şizofren değilmişim.
"Terbiyeli ol Nil." Annem her zamanki seni yakarım bakışlarıyla seyrediyordu beni.
"Ah, Bayan Potter, Nasılsınız?"
Dedi dumble ürkütücü sakinliğiyle.
"I-I-ı her ne kadar bunu reddetmek istemesemde, üzgünüm ama benim soyadım Potter değil."
"Yanılmadığıma eminim, öylesiniz Bayan Potter. Yanlış görmediysem buradaki de mektubunuz."
Ne! Ben bir cadı olamam, bu imkansız gibi birşey. NEDEN SIMDI AMK TUN HAYATIM BOYUNCA BUNU BEKLEDIM!
Bu da ne böyle? Böyle birşey imkansız. İM-KAN-SIZ. kendi kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Yoksa kafam patalayacak.
"Kızım dur şimdi komşular gelicek bak eve, sonra unut Hogwarts'ı."
"Nasıl yani cidden Hogwarts'a mı gidiyorum ben? Ama şu Potter meselesi de ne öyle?"
"Bunları okulda konuşuruz Bayan Potter buyurun koluma tutu-"
Heyecanımı belli etmemeye çalışarak sordum."Cisimlenicek miyiz?"
"Evet, gidelim."
"Tama-"
Cisimlenmiştik...
🐍🐍🐍🐍🐍🐍🐍🐍🐍🐍🐍🐍🐍
HERKESE MERHABAAA!
Ben müstakbel yazarınız. Kendi ismimi vermeyeceğim tabikide bana lütfen Malfoddle deyin. Takma isim gibi düşünebilirsiniz böyle seslenmenizi istitorum.
Bu ilk bölümdü umarım hoşunuza gitmiştir.
Sizce benim binam ne?
Çok zor bir soru👏👏
Herneyse bu bölüm için oy falan istemeyeceğim ilk olduğu için, ilerideki bölümlerde sınır olacak.
Sizleri çoook seviyorum.
Sağlıcakla kalın.
Slytherin kalın. (Yıllar sonradan güncelleme: Aslinda sly değilmişim selamlar burdan takıntılı eski ben'e)
Medya: Alicia Regina Marlene Lily Potter
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rouge Foncé
Fanfiction•karanlık taraf kitabıdır• •tamamlandı• °°° "Lord bana seni anlattı Potter. Düşünselinde yaptığın işkenceyi gördüm. Çok yeteneklisin, üstelik yaşına göre. Ama Lord'un Potter'ı öldürmek istediğini bilmiyormuş gibi davranma. Kardeşine olan bakışlarını...
