Kaşlarımı çatmış, kollarımı ise göğsümde kavuşturmuş oturuyorum koltukta. Suratım asık. Yanımda oturan mendebura hiç yüz vermiyorum.
"Noldu bunlara? Yine mi küstüler?" diye soruyor şıllık Baekhyun. Bir yandan da gözlerini deviriyor. İlgilenmiyor gibi davranmaya çalışsam da her hareketlerini takip ediyorum.
"Galiba." diyor abim, sevgilisinin ensesini öpüşlerken. "Buraya geldiklerinden beri böyleler."
Baekhyunların kaldığı evdeyiz. Kafa dinlemek için buraya geleli birkaç gün oldu ve ne hikmetse herkes burada.
"Kyungsoo özür dilerim. Lütfen affet."
Jongin'in yakarışlarına kulak tıkayıp abime bakıyorum sinirli sinirli. Hiç de umurunda değilim beyefendinin. Kardeşinin hâlini hatırını sormak yerine sevgilisiyle oynaşmakla meşgul.
Ona baktığımı fark eden Chanyeol "Affetsene çocuğu Kyungsoo. Yazık değil mi? Bak nasıl üzgün." diyor utanmadan.
"Beni ısırdı!" diye patlayıveriyorum o an.
Herkes şok içinde birbirine bakıyor.
"Ne yapmış? Anlamadım."
Jongdae doğru duyduğundan emin olmak için Minseok'a dönüyor.
Minseok gülmemeye çalışırken "Isırmış." diyor.
"Köpek gibi mi? Baya köpek ısırır gibi mi?"
"Yani öyledir muhtemelen. Bağlamı bilmek lazım tam anlamak için."
Ne zaman casual muhabbet edecek seviyeye geldiğini anlamadığım Minseok ile Jongdae'nin erkek arkadaşım tarafından hunharca ısırılmam konusunda böyle salakça konuşması karşısında küçük dilimi yutuyorum.
"Bir açıklaman var mı kuzen?" Baekhyun utanmazca göz kırpıyor sevgilime. Yaptığı imayı herkes anlıyor tabi ki de. Pancar gibi kızaran ise bir tek ben oluyorum. Kulaklarımdan duman çıkmak üzere.
Abim "Bu konunun devamını duymak istediğime emin değilim." diyor suratını buruştururken. "Isırmanın nasıl bir bağlamda gerçekleştiğini bilmesek daha iyi."
"Keşke sen de beni ısırsan aşkım."
"E yuh ama!" daha fazla dayanamıyorum flörtöz Baek'in utanmaz cilvelerine. Üstelik az önce Jongin'in beni ısırmasına yüz ekşiten abim hiç utanmadan köpek taklidi yaparak Baekhyun'u boynundan ve sair yerlerinden ısırmaya başlıyor.
"Gerçekten hiç utanmanız yok." diyorum kusma taklidi yaptıktan sonra. Ardından her şeyi unutup biricik sevgilime dönüyorum. "Jongin lütfen gidelim buradan aşkım. Ben daha fazla tahammül edemeyeceğim. Çıldırmış bunlar. Hepsi kafayı yemiş."
"Şey... Affettin mi peki beni?"
Süt dökmüş kedi gibi sorunca derhal eriyorum. Eh, biraz da tahrik oluyorum tabii. Kolundan çektiğim gibi ayağa kaldırıyorum çocuğu ve ikimizi birden dışarı sürüklüyorum.
"Boynumdaki iz tamamen geçene kadar barışmayacaktım seninle ama vazgeçtim."
"Hayatım beni affettiğin için gerçekten çok mutluyum ama nereye gittiğimizi öğrenebilir miyim?"
Aniden durup arkama dönüyorum. Jongin gergin bir tebessümle yüzüme bakıyor. Üzerine doğru ağır ağır yürüdükten sonra onu duvarla kendi arama sıkıştırıyorum. "Otele gidiyoruz tatlım." elimi bacaklarının arasına götürüp pantolonunun üzerinden kavradığım gibi sıkıyorum Jongin'in penisini. "Şu işi bir daha yapalım bakalım."
Jongin o heyecanla beni duvara yaslayıp öpmeye başlamadan önce "Seni seviyorum." diyor.
"Biliyorum." öpücüğüne karşılık verirken gülüyorum. "Ama ısırmak yok."
✴️✴️✴️
Bu hikâyeye aslında daha fazla bölüm yazmak istiyordum ama Jongdae ile Minseok çifti hakkında yazmak doğru hissettirmediği için devam etmeme kararı aldım. Elbette diğer çiftleri yazmaya devam edebilirdin diye düşünebilirsiniz. Ne var ki kafamda bütün olaylar bu üç çift üzerinden dönüyordu ve bir şeyler eksik kalacaktı. Bu yüzden bitirmenin en iyisi olduğunu düşündüm. En azından ben böyle rahat hissedeceğim. Umarım bu hikâye sizin için eğlenceli bir serüven ve günlük sıkıntılarınızdan bir parça bile olsa kurtulmanıza yardımcı olmuştur. Okuyan herkese kucak kucak öpücük yolluyorum. Yorum yapanları ise... Öhöm, onlara daha özel şeyler yolluyorum artık ne isterlerse jcjdjjcjfk
Son Söz
Başından sonuna dek bu hikâyede benimle birlikte olan herkese çok teşekkürler. İyi ki varsınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Kankası; Benim Baş Düşmanım 2
FanfictionAbimin Kankası; Benim Baş Düşmanım fikinin devam fikidir.