10

933 122 97
                                    

Eğitim psikolojisi sınavı saat ondaydı. Sıkı çalışmıştım, iyi bir not alacağımdan emindim. Sınav yerleri bu sabah belli olmuştu. Jongdae ile aynı derslikteydik. Beni arayıp "Bize gelir misin? Buradan birlikte geçelim." dedi. Sınava iki saat kala, Jongdae'yi almak üzere evlerine gittim. Okula erken gidip birlikte son tekrarımızı yapacaktık. Bu kararı vermek kolay olmadı tabii.

Onunla karşılaşma ihtimali nefesimi kesiyor, titriyorum. O günden sonra bir kez bile göz göze gelmemiştik. Karşılaştığımızda ne yapacağım? Peki ya o ne yapacak? Bana bir yabancıymışım gibi davranırsa bunu kaldırabileceğimi zannetmiyorum. Sınav öncesi dağılmak da istemiyorum.

Gitmeyip Jongdae ile okulda buluşmayı da düşündüm ama bunu da gururuma yediremedim. Zaten Jongdae'ye çoktan tamam demiştim, nasıl bir acil bahane okula onsuz gitmemi açıklayabilir? Hem ondan kaçmam imkânsızdı. Bugün değilse yarın. Aynı arkadaşları paylaşırken, ailem onu bizden biri olarak görürken birbirimize denk gelmeme ihtimalimiz var mıydı sahiden? Adam abimin kankası. Ne bekliyorum ki cidden.

Göğsümü havayla şişirip tüm cesaretimi elimde topladım ve zile bastım. Otomatın cızırtısı ile beraber demir kapı açıldı. İçeriye adımlarken sakin ol telkinleri verdim kendime. Güçlü ol. Dik dur. Seni dağıtmasına izin verme. Unutma, o seni terk etti. Seni istemeyen biri için ısrar etmek acizlik ve zavallılık. Sen zavallı değilsin Kyungsoo. Senin kimseye ihtiyacın yok. Hele kendini beğenmiş pisliğin tekine hiç yok!

Asansör kabini katları birer birer çıkarken, içimden tekrar ettiğim bütün o sözler buhar olup uçuyor ne hazindir ki. Telaş ve heyecan sarıyor her yanımı. Günler sonra onu göreceğim düşüncesi ile terleyip titremeye başlıyorum. Üzerine atlayıp dudaklarına yapışsam, sıkı sıkı sarılsam beline... Sonra hiçbir şey olmamış ya da delirmiş gibi davranıp sıyrılabilir miyim acaba?

Kafayı yemiş olmalıyım. Kendime hiç saygım yok resmen. Adam bana tacizci muamelesi yaptıktan sonra bile onu öpmeyi düşünebiliyorum hâlâ. Aptalsın Kyungsoo aptal!

Dairenin kapısını çalıyorum ve kapıyı Jongdae açıyor. Göz ucuyla içeriyi tarıyorum; ondan hiçbir iz yok. Odasında olmalı. Geleceğimi ya bilmiyor ya da umursamıyor. Rahatlamam gerek. Mutlu olmalıyım hatta. Beni külfetten kurtardı. Fakat muazzam bir hayal kırıklığı ile sarsılıyor yüreğim. Suratım asılıyor. Jongdae durumu fark etmiş olacak ki "N'oldu kanka?" diyor. "Solgun görünüyorsun. Gece uyumadın mı yoksa?"

"Evet." yanlış anlamasını destekleyen küçük bir yalanla durumu toparlamaya çalışıyorum. "Pek uyumadım kanka." Ah ahmak kafam ah! Farkında bile değilmişim, nasıl da beklentiye girmiş yüreğim. Ağlamak istiyorum. Odasına dalıp saçlarına saldırmak, göğsünü yumruklarımla döverken bütün bu yaptıklarının hesabını sormak. Beni nasıl terk edersin diye ortalığı ayağa kaldırmak.

Her seferinde yeniden anlıyorum bu ayrılığın bir oyun olmadığını. Jongin beni sahiden terk etti. Kapıyı açmak bahanesi ile bile gelmedi beni görmeye. Oysa ben sırf onu görmek umuduyla buraya geldim. Jongdae bahane. Sınav bahane. Sırf o lanet olası pisliği bir kez olsun canlı kanlı görmek için.

"İçeri gir kanka. Hemen hazır olup geliyorum."

"Peki." deyip salona geçiyorum.

İçimde, onu görmeye dair küçük bir umut tohumu filizleniyor. O nerede diye sormak istiyorum Jongdae'ye ama duyulma ihtimalini göze alamam. Yine de sesimi duymasını istiyorum. Burada olduğumu bilsin. Beyefendinin umurunda gibi durmuyor, acı çeken bir benim sanırım, yine de eğer biraz bile acı çekecekse varlığımı hissetsin isterim.

"Kanka notlarını almayı unutma. Yarınki sınav için sınavdan sonra okulda kalıp kütüpte çalışabiliriz istersen."

"Sınavdan sonra daralıyorum ben okulda. Gelip evde çalışalım. Bizim ev uygun işte." Jongdae odasından sesleniyor. Bir yandan sırt çantasını hazırlıyor olmalı, haşır huşur kağıt sesleri geliyor. Alt dudağımı ısırıyorum. Evet demek istiyorum çünkü. Bunun berbat bir fikir olduğunu biliyorum üstelik. Kendimi daha çok üzmekten başka hiçbir işe yaramayacak. "Kanka ben kütüphanede çalışsam daha iyi olacak sanki." Jongin'in beni duyup da korkaklık ettiğimi düşünmesi ihtimali ile hemen ardından ekliyorum. "Ama akşam gelirim. Anlamadığımız yerleri, çözemediğimiz soruları tartışırız."

Abimin Kankası; Benim Baş Düşmanım 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin