"Sana hayatının en güzel senelerini yaşatsam 3 seneyi telafi edebilmem mümkün mü?"
-----------------------------------------------------------
"Sen benimle oyun mu oynuyorsun? Daha demin beni yerden yere vuran kişi mi bana bunları söylüyor? Cidden napmaya çalışıyorsun Aras.Ben anlam veremiyorum.""Bak sinirden ağzımdan çıktı tamam mı.Seni orda herkesin içinde ağlarken görünce napıcağımı şaşırdım bi an.Bana inanmak zorundasın."
Duygu değişimleri.Hepsini Arasta hissedebiliyordum.Korku,endişe,üzüntü,sevinç...
"Ben bile kalbimin yerini unutmuşken nasıl bulup dokundu bu adam?" diye bir söz vardı ve bunu kesinlikle Aras üstüne alınmalıydı."Sana zaten güveniyorum.Bunu görmüyor musun?Eğer sana güvenmeseydim değişmek için bu kadar çaba sarf etmezdim.Ben senin inci tanen olmak için değiştim.Herkesi kıskandırıcak ve güzelliğini sadece sevdiği adama açıcak bir inci tanesi."
"Ve bende şimdi o inci tanesini yanımda istiyorum.Kabul eder misin?"
"Kesinlikle."
İşte Aras.Beni değişime sürükleyen,ilk defa da olsa kalbimi hızlandıran,ani duygu değişimlerimin sahibi,soğuk adam,yalnız adam...
Şimdi benim miydi yani?"Aptal inci tanesi,buraya gel."
Kollarını hafif bir şekilde açmış rüzgardan saçları savrulmuş bir şekilde karşımda duruyordu.Hafif bir şekilde kollarının arasına usulca girdim.
Bu duygu...
Tarifsizdi.O bir huzurdu ve ben o huzuru onun kolları arasında iliklerime kadar hissediyordum.Öncesinde kitaplarda ve kahvedeki huzuru hiç kimsede bulamazdım ama şimdi huzur Aras'ın kollarının arasındaymış meğer.Zamanın nasıl geçtiğini anlamasamda uzun süre sarılmış olmayız ki Aras kollarını gevşetti.Bi süre afallasamda kendimi toparladım ve üstüme çeki düzen verdim.
"Hadi geç oldu artık seni eve bırakıyım."
Şu an gökyüzü eve gidemiyecek kadar güzeldi ve yürümek bu yaşadıklarımı düşünmek ve tadını çıkarmak için iyi bir fırsattı.
"Ben biraz yüremek istiyorum.Biraz yürüdükten sonra eve kendim giderim."
Sanki çok kötü bişey söylemişim gibi gözlerini bana dikti.
"Sence hava karanlıkken seni tek başına yürümene izin verir miyim?"
"Senden izin almam mı gerekli? Neden böyle bişey yapayım?"
"Sanırım sana olduğumdan fazla yumuşak davranmışım.Dediğimin yapılmamasından hoşlanmam.Hadi acele et de bin şu arabaya.Seni daha yeni bulmuşken kaybetmeye niyetim yok."
Direniceğimi filan düşünmeyin.Paşa paşa bindim o arabaya.Sanki söyledikleri beni kilitler gibi.Onu dinlemicem diyorum kendi kendime ama yine kendimi onun dediğini yapmış bir halde buluyorum.
Yaklaşık 15 dakikada evin önüne geldik.
Tam vedalaşıp arabadan inerken yanağıma küçük ama etkili bir öpücük kondurdu.
Küçük ama fazlasıyla etkiliydi.Kalbim yerinden çıkıcak gibi oldu adeta.Yanaklarımdan kulaklarıma doğru sıcak bastığını hissedebiliyordum."Seni her öptüğümde böyle kızarıcaksan işimiz var küçük hanım."
"Neyse ben artık gidiyim" dedim ve arabadan hızlıca indim.Sırıttığına adım kadar eminim.
Hızlıca eve girdim ve kendimi odama attım.Her genç kız gibi benimde yastıkları ısırıp sevinmeye hakkım var o yüzden bugün yaşanan tüm kötü olayları unutup,güzel şeylere odaklandım ve bu anın tadını güzel bir şekilde çıkardım.
Nefes nefese kendimi yatağa attığımda günün tüm yorgunluğu üzerine çökmüştü sanki ve gözkapaklarım yorgunluğuma yenik düştü.Gözüme gelen güneş ışınları sayesinde uyandım ve tam doğrulucakken üzerimde bir ağırlık hissettim.Uykumun açılması için bi kaç saniye bekledikten sonra yan tarafıma doğru kafamı çevirdiğim zaman dağınık şaçlarıyla uyuyan bir adet Aras'la karşı karşıya kaldım.
O dakika anın büyüsüne kapılsamda sonra kendime gelip onunla uyumuş olma ihtimalimi düşündüğümde yanaklarımdaki sıcaklık tekrar yerini aldı.
O kadar güzel uyuyordu ki.Bütün gün onu uyurken izleme fırsatım olsa tek saniye sıkılmadan bütün gün boyunca onu izlerdim.Şu an yaptığım gibi."Beni izlemen bittiyse artık uyuyabilir miyiz?" dedi ve beni kendine çekerek kollarının arasındaki yerimi aldırdı.
"Sen buraya nasıl geldin? Yani içeriye nasıl girdin?"
"Beni hala tanıyamadın mı? İstediğim şeyi elde edebilirim ve dün gece canım senle uyumak istedi ve bak burdayım."
"Her kafana estiği şeyi yapamıcağını farkına varman gerek Aras.Eve girdiğinde uygunsuz bi halde de olabilirdim.Bunları akıl etmen gerek."
"Aslında bu daha çok işime gelir ama...
Senin içim bunu düşünebilirim." diyerek odayı dolduran kahkalar attı.
Ne kadar büyüleyici gözüksede bu söylediklerini onun yanına bırakmazdım."Seni pislik!Kalk yatağımdan" diyerek kollarından kurtuldum ve yastığı kafasına güzel bir şekilde geçirdim.
"Yastık savaşı ha!İnci tanemiz yastık savaşı yapmak istiyor galiba!" dedi ve aynı şekilde kafama güzel bir yastık yedim.
Şu an tıpkı her zaman hayal ettiğim sevgililer gibiydik.Asla gerçek olmıcak diye ağladığım zamanlar olmuştu ama şu an o anı doyasıya yaşıyordum.
Aras bana bu hayatta hiç bir şeyin imkansız olmadığını öğretti.Mutluluğuda...
Eğer o giderse ben hem mutsuz hem de umutsuz kalırdım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç
ChickLitKızlar dışarıdan ne kadar güçlü gözükürlerse gözüksünler güçlü değillerdir.İçerlerinde bir yerde korunmak isterler.Bende böyleyim işte dışarıdan ne kadar güçlü gözüksemde korunmak isteyen bir kız. Evet ben yarım dünyayım.Oldu mu ? Evet sizin göz zev...