7⚽️

90 43 21
                                    

"Peki takım arkadaşlarınızla tanışmış mıydınız?"

Muhabirin bu sorusu dayım tarafından cevaplandı.

"Hayati bey yurtdışından henüz yeni geldi. Takım arkadaşları ile tanışma faslını henüz yapmadık."

"O halde çok da yorgun olmalısınız. Basın toplantısını bitirsek mi arkadaşlar?" diye sordu bir muhabir.

Diğerleri ona katılırken hepsi son kez tüm flaşlarını üstümde patlattı.

Gözlerim hepsinde kapalı çıkmıştı, buna yemin bile edebilirdim ama önemli değil. Şu an omların da beni bir erkek olarak görmelerinin keyfini sürmekle meşgulüm.

Dayım tıpkı bir koruma gibi beni muhabirlerin arasından götürürken kramponların ne kadar ağır olduğunu hissettim o an. Ben bir de bunlarla koşacak mıydım?

Ortamdan çıkar çıkmaz dayım ve nişanlısı birbirine sarılarak kutlama yaptılar.

"Gördün mü? Gördün mü? Hiçbiri anlamadı! Hepsi erkek sandı!"

"Hepsini izledim! Ah korkulacak bir şey yok o halde. Muhabirler anlamadığına göre kimse anlamaz!"

Dayım ve yengemin konuşmalarını izlerken ben de içten içe rahatlamıştım. Tereddüt ederek başlasam da, annem ve babam için başka çaresi olamayan bir kız çocuğuydum o kadar.

"Hadi gidelim Hayat, anne..."

"Şşşt!"

Dayım yengemi susturduğunda ikimiz de ona baktık.

"Artık kendi aramızda bile Hayati ismini kullanalım. Bir süre buna alışmamışız için gerekli. Sonra yanlışlıkla aramızadan biri ismini söyleyebilir. O artık ikimizin gözünde de Hayati olmalı."

Yengem tasdikle başını sallarken ben de onlara katıldım.

"Ayrıca şimdi takım arkadaşları ile tanışmalı. Geçti ben çoğunu tanıyorum ama yine de muhabirler bir kere daha sormadan onlarla görüşse iyi olur,"

Yengem "Ama annesi uyandı, onunla görüşmeyecek mi?" diye sorunca bir adım öne geldim.

"Akşam. Akşam gideriz tamam mı? Şimdi takım arkadaşlarına görünmelisin,"

İtiraz etmedim. Dayım da en az benim kadar annemi önemsiyordu. Ve o benim dayımdı. Benim iyiliğim için yaptığını biliyordum. Herhangi bir şey söylemeden kabul ettim.

Yürümeye başladığımızda dayım yengeme "Biliyor musun yeşillikler yağmurla değil gökgürültüsü ile büyüyormuş," diye sordu.

İkisi de gülmeye başladığında "Dalga geçme dayı, bilerek söylemedim," dedim.

"Şu an hiç önemi yok, hepsi zaten sözünden farklı anlamlar çıkardı,"

Koridor bitmeden hemen önce yengem "Şimdi ben anlamadım. Gerçekten yeşillikleri büyüten yağmur mu, gökgürültüsü mü?" diye sordu.

Anladığım bir şey varsa, bu söz benim başımı daha çok ağrıtacağa benziyordu.

CİLALI KALP DEVRİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin