~keyifli okumalar..
Duyabildiği tek şey anlamsız uğultulardı. Eliyle şakaklarını ovuşturdu. Hem başı ağrıyor, hem de midesi bulanıyordu.
Birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı.
Neden buradaydı?
Sadece adını duyduğu insanlarla aynı masada oturup sohbet etmek..
Gerçekten buna gerek var mıydı?
Önüne konulan tabakla irkildi. Siparişi gelmişti. Biraz duraksadı.
Tabaktaki meyveli pastaya, neredeyse bir dakika boyunca, baktı. Lezzetli gözüküyordu fakat canı hiç yemek istemiyordu.
"Neden yemiyorsun? Bir dakikadır pastayla bakışıyorsun da.."
Sevgilisine döndü.
"Bilmiyorum. Canım istemiyor."
Adrien oğlanın gözlerine baktı. Bir sıkıntısı varmış gibi duruyordu.
"İyi misin?"
Oğlan kafasını sallayıp gülümsedi.
"Sorun yok, ben iyiyim."
Karşılarında oturan sarışın kız kahkaha atıp diğer kıza döndü.
"Bu çok komik!"
Hala gülmeye devam ediyordu.
Yanındaki kız da ona katıldı, birlikte birkaç saniye boyunca güldüler.
"Mutlu görünüyorlar.."
Diye düşündü. Birbirlerini fazlasıyla seviyormuş gibi duruyorlardı.
Sarışın olanın adının Chloé olduğunu ve küçümsenmeyecek derecede ünlü bir model olduğunu biliyordu.
Kısa, kömür karası saçları olan çekik gözlü kız ise Kagami'ydi. O da genç yaşına rağmen oldukça başarılı bir avukattı.
Bu ikisinin nasıl bir araya gelip bir ilişki içerisinde olduklarına pek anlam veremese de onları yakıştırmıştı.
Adrien programlarının fazlasıyla yoğun olduğunu ve çok sık bir araya gelemediklerini söylemişti.
"Peki Luka, sen çalışıyor musun yoksa okuyor musun?"
Siyah saçlı kıza döndü. Biraz gerilse de cevap verdi.
"Ben üniversiteye gitmedim, çalışmıyorum."
Chloé mavi gözlerini kıpıştırarak sordu.
"Nasıl geçiniyorsun öyleyse?"
"Ben çalışmak için uygun biri değilim. Ailem bana yardımcı oluyor."
Kızlar şaşırmış gözüküyordu.
"Şey, peki aileni maddi olarak zorlamıyor mu?"
Luka gülümsedi. Vereceği cevap biraz ukalaca olacaktı ama bunu umursamadı.
"Hayır. Üvey babam oldukça varlıklı."
Sarışın kız kafasını salladı. Zengin bir ailem olsa ben de çalışmazdım, diye düşündü.
Luka konuşmaya devam etti.
"Öz babam ve üvey babam da deli olduğumu düşünüyorlar. Bu yüzden benimle asla iletişime geçmezler. Annemi senede iki ya da üç kez görebiliyorum.
Çünkü üvey babam her seferinde annemin beni ziyaret etmesini engellemenin bir yolunu buluyor.
Kıyafetlerimi, yemeklerimi, paramı yollayıp faturalarımı ödüyorlar. Bunları yapıyorlar ve karşılık olarak bekledikleri tek şey onlardan uzak durmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diabolus est Ancilla
Fanfiction"Sadece küçük bir anlaşma, karşılığında sana, bana sahip olma hakkını vereceğim. Alacağım şeyse sadece, seni asla mutlu etmeyen hayatın olacak ve söz veriyorum canın yanmayacak.." "Sana dokunabilecek miyim?" Kız gülümsedi. "Ne zaman istersen." Oğla...