birden etrafta sayabildiğim yedi tane kurt belirdi.aç gibiydiler.hırıltılar içimizi dondurdu.serpille göz göze geldik.işaret verdim ikimizde aynı anda koşmaya başladık.onlar bizden hızlıydılar hemen yüksek mi yüksek bir ağaca tırmandı serpil.bende koşmaya devam ettim.henüz izimi kaybettirmemişken bir bağrışma geldi kulaklarıma.içimde korku olmaya başaldı acaba serpil yakalandı mı? diye.sonunda bir kayanın üstüne çıktım.izimi kaybettirmiş bir okadar da yorulmuştum.meraklanmıştım geri dönmeliydim.yavaş ve sakin olmaya çalışıyordum.yağmur sesleri her zamanınkinden daha yüksekti.çok hızlıydı bir ağacın altında beklemekten başka çarem yoktu.yağmurun dinmesini beklerken bir sesler duymaya başladım.az ilerde bir ışık belirdi.hızla oraya doğru koşmaya başladım.orayı keşfederken içeride 2 kişinin olduğunu gördüm.bunlar yabancı idiler.çaresizce içeri girdim.içlerinden biri bıçağını bana doğrulttu.sende kimsin? Dedi sol tarafımda bulunan adam.az buçuk İngilizcemle: ben kurtlar tarafından kovalanmış biriyim deyince birbirlerine baktılar.seninde mi peşindeler diyen adama cevaben bilmiyorum dedim.oturmamı istediler.içlerinden biri yaşlıydı.tahminen 60-65 falan yaşlarında.’’bunlar bu ormanın en vahşi hayvanlarıdır.bir seferinde sokoloviç’i de kovalamışlardı da ben onu yaralı olarak pençelerinden kurtardım’’ dedi yaşlı adam.konuşmayı sonlandırmak ve bir an önce serpili bulmak için onlardan izin isteyerek kapıya yöneldim.o anda bir takırtı yukarıdan geldi.buda ne? diyen sokoloviç tüfeğini çıkarıp yukarı doğru gitmeye başladı.yukarıya gittikten sonra yaklaşık otuz saniye içinde bir silah sesi bizi korkuttu.sokoloviç? diye bağırdı yaşlı adam.yukarı yavaşça gittim.sokoloviç bir kurt tarafından ısırılmıştı ama kurt ölmüştü.kurt gayet olgundu.tedavi ettirebiliriz dedim yaşlı adama.Adam yeterli ilaç yok dedi.ben kasabaya götürebiliriz dedim.peki deyip sokoloviç’i bir tahtadan sedyeye bindirdik.bu arada sanırım sabah olmuştu.hava açılmış güneş doğmak üzereydi.yola koyulduk.etrafta olağanüstü bir şey yoktu.bu arada bende serpil’i düşünüyordumacaba kurtulmuşmudur diye.tırmanmış olduğu ağacabakınca bir parça bez vardı bu serpilin elbisesinden bir parçaydı.yaşlı adam başını öne eğdi ve’’arkadaşın için üzgünüm galiba onu kurtlar götürdü’’ derken sesi titriyordu.’’bana bak ihtiyar o bildiğin kızlara benzemez o güçlü ve stratejik bir kız’’ dedim.kasabaya giderken sokoloviç uyanmıştı.kolu sızlıyordu.kasabaya varınca bizi serpil karşılamıştı sevinçte koşarak birbirimize sarıldık.serpile senin için çok korktuğumu beni çok korkuttuğunu söyledim.oda aynı şekilde bende diye cevap verdi.bunlarda kim?dedi.bende onların beni kulübelerine aldığını beni azgın kurtlardan kurtardığını söyledim.o anda da bir kurt kulübeye girdi az kalsın sokoloviç’i öldürüyordu.onu tedavi etmeliyiz dedim.onu sağlık kabini gibi kullandığımız kulübeye götürdük tedavi için ihtiyar doktor dediğimiz adam geldi yarasının tehlikesi fazla yok dedi.bir haftaya iyileşir.sıra kurtların bize neden sarıldığına.ben onların aç olduklarını ve bu yüzden bize saldırdıklarını söyledim.oda olabilir ama beklide amaçları bizim kasabamızı yok etmek dedi serpil.peki ya bunlar hepimiz için büyük bir tehlike ise dedi sokoloviç yarası sızlarken.bir birimize baktık.sanırım bu büyük bir sorun diye düşünürken yorulduğumu fark ettim.serpil’e uyumam lazım dedim.evet sanırım hiç uyumadın git yat dedi bana.uyandığımda galiba tekrar akşam olmuştu çünkü çok yorucu bir gece geçirmiş hiç uyumamıştım.akşam birkaç kurdun kasabaya saldırdığını bir kadından duydu serpil.hemen bay benjaminin yanına gitti.bay Benjamin bunu sizin çözmeniz lazım dedi.umutsuzluğa kapılarak yanıma geldi.bende üzülme bir çaresini buluruz dedim.akşam kimsenin dışarı çıkmamasını söyledim ona. Oda diğer insanalara.ben ve ardımda 28 kasaba yerlisi gece nöbetinde kaldık.serpile senin diğer insnalara yardım etmen lazım dedim. bizden 10 dakikalık uzaklıkta olan haberciden gelen bilgiye göre tam 12 kurdun buraya doğru geldiğini siper almamız gerektiği söylüyordu.hemen silahlarla kuşandılar yerliler.haberci bize doğru geldi ve hemen bize katıldı.kurtlar neredeyse gelir diye konuştu nefes nefese kalırken.kurtlar az sonra gelecekti fakat bir endişe bütün kasabalılarda vardı.sesler yükseliyordu.susun diye bağırdım.her yer sessiz oldu.bu sessizlik çok fazlaydı.etrafa bakınıyordum.hiçbirşey göremiyordum.aniden bir kurdun bize doğru koştuğunu gördüm hemen bir yerli ateş etti.kurt kaçtı.az sonra 12 kurdun tamamı kasabadaydı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Kasaba
Misterio / SuspensoRomandan kısa hikayeden uzun bir eser seveceğiniz umuyorum 😇