İKİNCİ BÖLÜM:TANIŞMA

88 8 5
                                    

karşımdaki kişi oydu adını bile bilmediğim bu yabancı kalbimin ritminin artmasına neden olmuştu.  Sınıftaki kendini beğenmiş egolari tavan olan kızların ağızlarından dökülen "çok yakışıklı " , "Oha

dövmesi var " , "kötü çocukları severim "  cümleleri dikkatimi toplamami sağladı. Aklımda ki ilk soruyu nihayet hoca yomeltmisti bu yabancıya " adın ne senin? "   Biraz sessiz kaldıktan sonra "Berke " dedi sadece bukadar düşünecek ne vardı anlamıyorum . Ama adını ogrendigime sevindiğim yüzumdeki aptalca gulumsemeden belli oluyordu heralde .Göz göze gelirsek ne yapacağımı bilemedigimden sıranın üstünde duran defterlere odaklandım . Ama konuşulanlari duyuyordum . Berke nin sesindeki soğuk ve boguklu tonu bana o an icin huzur veriyordu. Hoca üsten bir bakış atarak " matematikle aran nasıl ? " diye sordu.  Berke " berbat " dediginde hocanın gözünde 1-0 yenikti. Hoca alaycı bir gulumsemeyle o halde kesinlikle Asya ile oturmalisin dediğinde  hiç üstüme alınmamıştim. Sınıftaki kızların çoğu Berke için sıra arkadaşlarını şutlamaya hazırdı.  Berke hocanın parmakla işaret ettiği yere yani benim yanıma oturdu.  Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki ama duracak gibiydi  bu tuhaf bir histi daha önce hiç tatmadigim bir duygu . Ders boyunca Berke nin yüzünü inceledim . Burnunu dudaklarının bittiği ve yanaklarının başladığı yer biraz üste çıkınca o inanılmaz bakışları attığı gözleri kahverengi  gözler bu kadar mı mükemmel olur. Onunla ilgili hayallere dalarken zilin çalmasıyla kendime geldim.  Ne yani ders  nasıl bu kadar kısa surebilirki kolumda ki saate baktım saat: 13.25   . Zil tam vaktinde çalmıştı  oysaki ona bakarken bir an zamanin durduğunu hissetmistim.  Ayağa kalktı elini cebine koyarak pencereye doğru yürürken erkek manken defilesi izler gibiydi.  Kızlar kendi aralarında " hadi Merhaba diyelim "    " ilk sen konuş sonrasında bizde dahil olalım konuya "  " ya nolacak yeni arkadasa kantinin   yolunu gosteririz "   "hadii "  diyerek birbirlerini gaza getiriyorlardi . Ve en sonunda  sıla bu görevi üstlenmeye karar vermişti . Sıla da güzel bir kızdır sadece bana göre çok fazla uçuk bir kız. Koyu Mor saçları ve  kaşında ki pricing hiçte bana uygun değildi.  Sıla Berke nin yanına gidip elini uzatarak " merhaba ben sıla sende berke tanıstıgıma memnun oldum " diyerek gülümsedi . Berke sanki umursama alanım dışısınız der gibi yüzüne bile bakmadan zor duyulacak bir tonla "bende " dedi . Sılanin bu davranış karşısında ki şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.  Berke elini cebinden çıkararak yanıma doğru yöneldiğinde oturmuyor olsam heyecandan düşer bayılırdım herhalde . Yanıma geldiğinde elini sıranın üzerine koydu ve egilerek " bu okulda bir kantin var değil mi " dedi suratindaki ifadeyi görmek için başımı kaldırdım ilkkez gözlerinin içine bakıyordum . Bir sürü dağ iç içe geçmiş gibiydi tek kelimeyle büyüleyici.  Ama suratinda en ufak bir duygu belirtisi bile yoktu . Ne yapacağımı şaşırmıştım kekeleyerek de olsa " giriş katta sol tarafta " dedim . Biraz düşündüm ve o Salakca cümleyi kurdum " merdivenlerden  indiginde sağda kalıyor ama" ahh nalet kafam her şey o an bitmişti benim için aptalim çünkü ben .

SONSUZA DEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin