chapter two. 〄

5K 520 1.1K
                                    

-yeniden düzenlendi.

time skip

2 hafta sonra.

"Ben bu dersten geçebileceğime dair tüm umudumu kaybettim."
Eren parmakları arasındaki kalemi çevirirken söyledi.

Bay Ackerman'ın gelmesinin üzerinden iki hafta geçmişti ve onunla işlenen üçüncü dersten sonra herkes bıkkın bir şekilde dağılmıştı.

Dersin bitiminden sonra hep birlikte kafeteryaya gitmiş ve sohbet ediyorlardı. Daha girdiği ilk dersten tavrını sert bir şekilde ortaya koyması arkadaş grubunuz içinde bazı olumsuz düşüncelere neden olmuştu. Bu yüzden ilerleyen süreç hakkında küçük bir yorumlama yapmak üzere ilk konuşan Eren olmuştu.

"Sanırım ben de."
Ardından Jean söyledi.

Yeşil gözlü çocuğu destekleyen Jean olmuştu. Daha ilk günlerden beri o ikisinin kapıldığı umutsuzluğa ve hallerine Armin istemsizce de olsa güldü. Ve kendi fikrini belirtmek adına konuştu.

"Çok disiplinli. Bence tek sorun bu."
Derse dair tek sorunu olmayan Armin gibiydi.

Diğerlerinin aksine o daha şimdiden umutsuzluğa kapılıp geçemeyeceğini düşünmüyordu. Açıkçası Bay Ackerman'ın ders anlatma tarzını beğenmişti, bu dönem ondan iyi bir şeyler kapmak sarışın çocuğun yararına olurdu.

"O değil de çok yakışıklı değil mi sizce de?"
Sasha alnına düşen perçemleriyle oynarken arkadaşlarına sordu. Muhtemelen erkekler hayır falan diyecekti, onlardan pek bir umudu yoktu zaten. Ama geri kalanlardan yani kızlardan onay almak istiyordu.

"Boyu fazla kısa. Onun haricinde gideri var gerçekten."
Şimdi konuşmaya Ymir de katılmıştı.
"Bence de. Ve biraz da ateşli." dedi Christa.

Kızlar kendi aralarında yorum yaparken masadan homurtular yükseldi. Jean'in isyan dolu cümlesi duyulduğunda Sasha elini ağzına bastırdı.

"Şaka mı yapıyorsunuz siz? Benim hakkımda bir kere bile böyle şeyler söylemediniz."

"Kanka bunu demek istemezdim ama herifin cidden gideri var. Tek sorun boyunun kısa olması."
Erkeklerden Jean'e ilk ihanet eden Connie olmuştu.

Kehribar gözlü çocuk, yanında oturan arkadaşının kafasına küçük ve zararsız bir şaplak atarken çoktan ikisi arasında başlayacak küçük bir çekişmeye neden oldu.

Adımların arkadaşlarının oturduğu masanın yanına vardığında Jean ve Connie arasındaki küçük çekişmeye, kızların gülmesine, Eren'in tuhaf bakışlarla onları izlemesine ve Armin'in yüzünü sıvazlamasına şahit oldun.

Elindeki tabldotu masanın üzerine koyarken merakla sordun. "Kimin boyunun kısa olması sorunmuş?"

Eren'in yanındaki boş sandalyeye oturdun.

Eren bir kolunu senin omzuna attı. "Yeni gelen hocadan bahsediyorduk tatlım."

Onun bahsi geçince yüzünü buruşturdun. "Ah o uyuz herif mi? Her neyse, boyunun kısa olması niçin sorun, konu ne?"

"Bunlar hocanın çok ateşli olduğunu falan düşünüyor, bana bir kere böyle bir şey demediler inanabiliyor musun Y/N?"
Jean dramatik bir şekilde söyledi. Onun bu hallerine çoğu zaman şahit olurken gülmeden edemedin.

"Umrumda değil açıkçası, dersten kalmak istemiyorum. Bana kafayı takmaz umarım. Hele bu sabah da geç kaldığım için iyice kıl olmuştur bana."

Yaptığınız ilk başlangıç hoş olmamıştı. Şimdi ise tekrardan bir geç kalma vakasından sonra Bay Ackerman'ın ders boyunca ara sıra attığı bakışlardan çıkarım yaparak bir yorumda bulundun. Talihsizlikten başka bir şey değildi. Üstelik bu sefer uyuyakalmaktan dolayı değil de yaşadığın küçük bir aksilik yüzünden birkaç dakika gecikmiştin. Fakat bu Bay Ackerman'ın pek de umrunda değildi. Birkaç saniyeliğine sabahki görüntün gözlerin önüne geldi. Paçaları ıslanmış pantolonun ve hafif kirli görüntünle sınıfın kapısını araladığında genç adamın iğrenmişe benzeyen bakışları ve çatık kaşları o anki durumuna pek de fayda etmiyordu. Yine de ilk dersin aksine bu sefer daha az sert bir şekilde uyarısını yapmış ve seni derse almıştı.

[✔] ৎ୭ 𝙖𝙨𝙞𝙨𝙩𝙖𝙣 助手 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ. [ᴍᴏᴅᴇʀɴ ᴀᴜ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin