chapter ten. 〄

4.6K 428 638
                                    

Bay Ackerman'ın attığı konuma vardığında onun lüks bir yerde oturduğunu görmüş oldun. Geldiğini haber vermek için ona kısa bir mesaj çektin, böylece güvenlikten rahatça geçebilirdin.

Mesajını aldıktan sonra güvenlik görevlisine haber vermiş olacak ki adam seni kapıdan içeri aldı, Bay Ackerman'ın 7.katta ve 42 numaralı dairede oturduğunu söyledi. Asansöre bindin ve 7 numaraya bastın. Heyecanlanmıştın. Onun evine geliyordun, heyecanlanmaman imkansızdı. Muhtemelen kapıdan şemsiyeni verecek ve geri gidecektin ama yine de onun yaşadığı yeri görme şansına sahip olmuştun.

Asansör 7.kata ulaştığında kapılar açıldı. 42 numaralı daireye ilerledin. Zili çaldıktan bir süre sonra kapı açıldı fakat kapıyı açan Bay Ackerman değildi. Kapıyı açan pastanede öğretmenin ile oturan kızdı. Şaşkınlığını gizleyemedin, ağzın hafifçe aralanırken kız sana merhaba dedi. O kızla aynı evde mi yaşıyordu? Artık kesinlikle onun hayatında biri olduğuna emindin. Ufak bir kıskançlık hissettiğinde kız içeriye seslendi. "Lev, misafirin geldi." Ona Lev mi diyordu? Ne gereksiz bir kısaltma diye düşündün.

Birkaç saniye sonra öğretmenin kapıya geldi. Onu pastanede ilk gördüğün zamanki gibi yine basit bir tişört ve eşofman giymişti. "Sen içeri geçebilirsin." dedi kızın omzuna dokunurken. Bakışların onun dokunuşuna kaydı.
"Hoş geldin öğrenci. Bekle de eşyalarını getireyim." dedi girişteki portmantoya yönelirken. O sırada çantanı açıp içinden ödev grup ve konularını yazdığın listeyi çıkardın. Buraya gelmeden önce eve uğramış ve onu almıştın, böylece Levi'a teslim edebilirdin.

Genç öğretmen sana eşyalarını uzatırken sen de ona kağıdı uzattın. "Gelmişken listeyi de getirdim efendim." dedin. "Hmm, iyi yapmışsın." O listeye kısaca bir göz atarken şemsiyeni sıkıca tuttun. Şimdi senin için gitme vaktiydi. "Ben artık gideyim." Levi sana bir baş sallama verdi, veda etmek üzereyken az önce içeri geçen kız tekrar göründüğünde merakla duraksadın. "Misafirin gidiyor mu? Neden onu içeride ağırlamıyorsun Lev? O kadar yol geldi." dedi elini yanında duran adamın omzuna koyarak. Levi kıza bakarken ne diyeceğini bilemeyerek dudakları aralandı. Sen itiraz edip gitmen gerektiğini söyleyecekken Levi, "İçeri gel madem." dedi. Yanındaki kız sana sevecen bir şekilde gülümserken hadi dedi. Pekala o ve sevgilisiyle bu evde vakit geçirmek istediğinden emin değildin. Hâlâ ufak bir kıskançlık hissederken onlarla aynı ortamda bulunmak istemiyordun. "H-hayır hiç gerek yok, ben gideyim en iyisi."
"Ah lütfen seni ağırlamamıza izin ver. Buraya geldiğimden beri Levi'ın çevresinden biriyle doğru düzgün tanışamadım. En azından onun asistanıyla tanışmama izin ver."
Asistanı olduğunu ona söylemiş miydi? Senden bahsetmesine şaşırdın ya da belki de buraya geleceğini haber vermek için asistanı olduğundan bahsetmişti.
Levi sana bakarken peki dedin. Sanırım biraz oturmaktan zarar gelmezdi. Tabi karşında oynaşmadıkları sürece.

Sade ve şık bir şekilde dekore edilmiş daireye baktın. Kız sana salona kadar eşlik etti ve oturmanı söyledi. Büyük tekli bir koltuğa oturdun. Oldukça rahattı. Bakışların çok fazla eşya bulunmayan minimalist salonda gezindi. Eğer burayı Levi dekor etmişse gerçekten iyi bir zevki var demekti. Gerçi birlikte olduğu kız da epey güzeldi. Onun gerçekten birçok konuda iyi bir zevki olduğu belliydi.
"Ne içmek istersin?" Kızın sesiyle bakışların etrafı incelemeye bir ara verdi ve ona döndü. "Umm, zahmet etmenize gerek yok hiç."

"Ne zahmeti saçmalama. Kahve içer misin? Kendi ellerimle yaptığım lezzetli kurabiyeler de var." dedi karşındaki kız. Gerçekten çok sevecen duruyordu, Levi'ın ilgisini bu yönüyle çekmiş olabilirdi. "Aman ne lezzetli kurabiyeler. Sırf şeker yüklemesi." dedi Levi köşe takımına otururken. Onun geldiğini fark etmemiştin. "Sen ona bakma gerçekten lezzetliler. Filtre kahve içer misin ya da başka bir şey?"

[✔] ৎ୭ 𝙖𝙨𝙞𝙨𝙩𝙖𝙣 助手 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ. [ᴍᴏᴅᴇʀɴ ᴀᴜ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin