special episode two 🌸

8.7K 672 93
                                    

lana del rey, fuck it i love you

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

lana del rey, fuck it i love you

🌸

•Taehyung•

"Sevgilim... BU BÜYÜMÜYOR?"

Tamamen elimdeki kitaba odaklanmış olmama rağmen evin içinde bir bebeğim olduğu gerçeği bazen aklımdan çıkıyordu, Jeongguk oturduğu pufun üzerinde bağırdığında ona çevirdim bakışlarımı.

Kendi yatağında yatan Yeontan, sevgilimin sesi ile korkarak yatak odasına kaçarken kitabın arasına ayraç koyarak kitabı kapadım. Elindeki Mutluluk ile bana bakarken dudaklarını büzmüş, tamamen masum bir çocuk gibi duruyordu orada.

Karşısına bağdaş kurarak otururken Mutluluk'u elinden alarak sepetine koydum, onun ellerini tutarak kendi kucağıma çektim. "Aşkım araştırdık ya, bu tür tavşanlar çok büyümüyormuş." dedim, uzanarak dudaklarına minik bir öpücük bırakmanın ardından parmaklarımızı birbirine geçirdim. "Ama ben büyüsün istiyorum." derken küçük bir çocuk gibiydi, onun bu hallerine bayılıyordum.

Jeongguk çoğu zaman çocuk ruhunu ortada tutmayı severdi, ciddi işlerden hoşlanmaz ve her şeyi şakaya vurmayı severdi. Minik bir kedi gibiydi, bana sırnaşmak ve benden ilgi beklemek en fazla yaptığı şeydi.

Onu tamamen kucağıma çekerken uzamış saçlarını kulağının arkasına attım, yanağını öpmrnin ardından "Legolarınla oynayalım mı?" diye sordum, Jeongguk'un lego konusunda devasa bir koleksiyonu vardı ve bunlardan büyük zevk alıyordu. Başını sallayarak onayladı, "Şu araba yarışı pisti olanı yapalım mı?" diye sordum bu kez, o da onayladığında ayaklandım ve küçük odaya ilerledim.

Yeontan'ın olduğu odanın kapısını kapatmanın ardından elimdeki büyük kutu ile salona girdim,  Jeongguk halıyı kaldırarak oturmamız için küçük minder koymuştu yere ve Mutluluk'un sepetini de koltuğun üzerine kaldırmıştı.

Tüm kutuyu ortaya boşaltmanın ardından Jeongguk gülerek parçaları bir araya getirmeye başlamıştı bile, yapım aşamasını anlatan kağıdı açarak kenara koydum. "Biliyor musun hyung, sana aşık olduğumu da anladığımda yine kego oynuyorduk." Jeongguk'un konuşması ile ona baktım, neredeyse bir yıldır bir ilişkimiz olmasına rağmen ona bu soruyu hiç sormamıştım, ne zaman başladığı umurumda olmamıştı.

Elindeki istasyonu yapmaya devam ederken bana bakmıyordu, "On beş yaşındaydım o zaman, itfaiye istasyonu yapıyorduk seninle. Sonra ne olduysa, eline bir şey battı. Canın çok yanıyordu, hatırlıyorsundur. Senin canının acısı kalbimi çok yaktı. Tamam dedim, bu çocuk sadece benim abim değil, sadece abim olan biri canımı bu kadar yakamaz." Eğilip dudaklarına minik bir öpücük bıraktım, saçlarını karıştırdım.

fuck it i love you' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin