0.5

270 44 48
                                    

⋆ ˚。⋆୨୧˚ all black ˚୨୧⋆。˚ ⋆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⋆ ˚。⋆୨୧˚ all black ˚୨୧⋆。˚ ⋆

Bazenleri kendimi nedensizce herkesin kahramanıymış gibi hissediyorum ve buna göre davranıyorum. Biliyorum çok saçma ama insanların birbirlerine iğrenç laflar ederek, ve yahut kavgalar ederek, birbirlerinin hayatlarını düzene sokup, güzel yapan şeylerini mahvetmesini kaldıramıyorum. Bunlar yalnızca birkaçı.

İnsanoğlunun yaptığı kötülükleri, iğrençlikleri saysam bitmez. Yaptıkları iyilikler elbette var fakat kötülükler daha çokmuş gibi... Birbirlerinin kalplerini kırıp kırmadıklarını düşünmeden hareket ediyorlar ki bu oldukça can yakıcı bir durum. Ne olurdu karşındaki kişiye o sözleri etmesen?.. Ne olurdu insanlara kin beslemek yerine biraz olsun sevgi beslesen?..

Bunlar seni öldürmez, öyle değil mi? Birkez denesen bile sana ne kadar faydası dokunacağını göreceksin. Nefretle yaklaştığın kişi de sana nefretle yaklaşır. Lakin sevgiyle yaklaşırsan gösterdiğin o sevginin fazlasını bulursun.

Belki geçmişte o kin beslediğin kişiyle berbat bir anın olmuştur ve onu asla affetmiyorsundur... Ancak durum bu olsa bile denemeliydi insanoğlu... Belki yeniden içindeki aşk tohumu filizlenirdi de huzura birkez daha kavuşurdu.

Ben bunu denedim ve gerçekten sevdiğim adama yeniden kavuştum. Belki ilişkimizde yeniden sarsılmalar olacaktı ancak bunlar onarılabilirdi. Birbirine aşık bu iki genç istese neler, neden olmazdı ki?..

-

Uzun sayılacak bir yolculuğun ardından yurda varmıştık. Gelene kadar ikimizinde ağzını bıçak açmamıştı.

Araba durduğunda Jungkook'a döndüm. Yurdun tam önünde durduğumuz için şuan kızlardan birisi ya camdan ya da kapıyı açıp, bizi görebilirdi.

Birkaç saniye kadar gözlerine baktım ve inmek için kapı koluna yeltendim. Gelen kilit sesiyle ellerim havada Jungkook'a döndüm.

Ellerimi indirdiğimde Jungkook yüzüme yaklaşmış ve her bir zerresini ezberlemek istercesine gözleriyle taramıştı.

"Teşekkür etmeyecek misin, Roseanne?" İngiliz aksanıyla söylediği ismim karşında gülme isteğimi bastırdım.

"Buraya gelmeden önce trip atıyordun." Kaşlarımı kaldırarak gözlerine baktım.

Dudaklarını ıslatarak güldü ve yüzüme daha çok yaklaştı. "O, o zamandı." Başımı iki yana sallayarak güldüm ve omuz silktim. "Olabilir, ancak bu gün içinde gerçekleşti." O'da omuz silkti. "Olabilir." İkimizde aynı anda güldüğümüzde içimden nasıl yeniden bu kadar samimi olduğumuzu tartışıyordum.

"Artık inebilir miyim?" Merakla dudak içimi ısırdım. "Hayır." Aldığım cevap karşısında yüzüm düşmüştü. Ancak hiç beklemediğim bir anda Jungkook, dudaklarını benim dudaklarıma sürtüyordu. Heyecandan olsa gerek, dilim tutulmuştu ve ne yapacağımı bilememiştim.

"Biraz daha kal, lütfen." Gözlerini kapatarak dudaklarını sürtmeye devam etti. "Sanırım sana ihtiyacım var, Roseanne." Yutkunarak elimi yanağına koydum.

"J-Jungkook..." Tırnaklarımı hafiften yüzüne sürterek konuştum. "Yapma... Gitmeliyim." diyerek elimi yanağından aşağı kaydırmıştım.

"O zaman bir kez öpeyim..." diyerek gözlerini açarak birden fazla duyguyu barındıran irislerini benimkilere değdirdi.

"Bu... yanlış. Çok yanlış..." demeden önce derin bir nefes verdim. "Ben yapacağım kadar yanlışı yapmışım zaten. Bırakta o yıllardır özlemle arzuladığım dudaklarına kapanıp özlemimi gidereyim."

Tırnaklarımı terleyen avuç içlerimde gezdirip yutkundum. "Sadece birkez." diyerek gözlerimi kapattım.

Dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskıyla bende o özlemle arzuladığım dudaklara sonunda kavuşmuştum.

Karşılık vererek dilimi ona ittim. Kıvrılan dudaklarından güldüğünü anlamıştım. Dilimi dudakları arasına sıkıştırıp, emmeye başladığında bende onun üst dudağını dudaklarım arasında eziyordum.

Bunun sonu nereye gidecekti hiçbir fikrim yoktu... Ancak bildiğim tek şey; içimde yeniden tutuşan aşk ateşiydi...

Nefessiz kaldığımızda dudaklarımızı ayırıp alınlarımızı birbirine yasladık. Jungkook gülerek dudaklarıma minik öpücükler bırakmaya başladı.

"Gerçekten dudaklarını özlemişim. Tekrarlayalım bunu."  Kıkırdayarak alt dudağımı son kez dudakları arasında ezip geri çekildi.

Nefes nefese bir şekilde irislerimi onunkilere diktim. "Uhm, biz şimdi neyiz?" Ona yönelttiğim soru karşısında dudak içini ısırarak biraz düşündü. Bende gözlerimi kaçırmaktan başka birşey yapmıyordum.

"Yeniden sevgiliyiz."

Duyduğum şeyler karşısında bir saniye kadar donup kalmış, sonrasında yavaş yavaş yüzümü Jungkook'a çevirmiştim. Şaşkınlığımı gizlemeye zerre gerek duymuyordum.

"Ne?" Jungkook direksiyonu sıkarak bana baktı. "Sevgiliyiz," yutkunup, "yeniden." dedi.

Bir anda gülümsemeye başladım ve Jungkook'un üzerine çullandım. "Seviyorum seni, hemde çok!" diye bağırarak yanaklarını sıkmıştım.

Ani ruh değişimime yeniden anlam veremezken dudaklarımın üzerine tekrardan kapanan dudaklar yüzünden etkisiz eleman olmuştum.

Jungkook, gülerek dudaklarını benden ayrıldı. "Artık eve git, güzelim. Kızlar merak etmesin." diyerek arabanın kilidini açtı.

Çantamı koluma takıp, kapıyı açtım. Bir ayağımı dışarı atar atmaz duyduğum şeylerle gülümsemiş ve kapıyı kapatarak yurda girmiştim.

"Bu arada, ben de seni seviyorum."

-

huhuuuuh! çiftlerimizin yeniden birleşmesini kutluyoruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

huhuuuuh! çiftlerimizin yeniden birleşmesini kutluyoruz. :)

iyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum ama neyse. LWÖDWJDKÜDĞWİŞQÖS

ve de buradan hayalet okuyucularıma sesleniyorum:

sizi de çok seviyorum ama oy verip yorum atsanız çok daha seveceğim. ❤️

kendinize cici bakın bebeklerim!❤️

all black.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin