Final

171 11 12
                                    

2 ay sonra

Evden çıktığım anda bahçede kahvesini içen babamı görmüştüm. Beni görmediği için yavaşça gidecekken bana seslenmeaiyle durmuş ve yanına gitmiştim.

"Otur."

Hiçbir his barındırmayan sesi ile konuştuğunda derin bir nefes alıp oturmuştum. Elindeki kahvesini masaya yerleştirip bana bakmıştı. İlk defa yüzüme bu kadar fazla bakmasıyla anlamamış bir şekilde ona bakıyordum. Gözleri yavaşça dolarken yutkunup kafamı yana eğerek ona bakmaya devam etmiştim.

"Neyin var?"

"Bana onu hatırlatıyorsun..."

Dediği şeyle duraksamış ve bakışlarımı kaçırmıştım. Beni sevmediğini yien getirecekti, beni görmekten iğrendiğini.

"Bana onu hatırlatıyorsun ve ben buna katlanamıyorum Gece."

Ellerini yüzüne bastırıp gözyaşlarını bana göstermekten kaçınıyor gibiydi. Masanın üzerinde duran peçeteyi ona uzatınca yavaşça yüzünden çekip uzattığım peçeteyi almıştı. Gözyaşlarını sildikten sonra kafasını kaldırıp bana bakmıştı. Elindeki peçeteyi bırakıp ellerimi tutmuşve yüzüne yaklaştırmıştı. Ne yapacağını bilmez bir şekilde ona bakarken kendine tokat atmaya başlamıştı. Hızlıca elimi çekerken pişmanlık dolu gözlerle bana bakmıştı.

"Neyin var senin?"

"Bugün annenden bir mektup geldi. Çok önceden yazılmış bir mektup. Sanki öleceğini anlamışcasına yazdığı bir mektup. İçinde sana ve bana olan sevgisinden bahsetmiş, sana iyi bakmam gerektiğini yazmış. Ben onun istediği gibi davranmadım. O yanımdan gitti, beni tek bırakıp ölümü tercih etti diye o kadae gözüm dönmüştüki hiçbir suçu olmayan senin canını acıtmıştım."

Dediği şeyler gözlerimi doldururken, şaşkınlıkla ona bakıyordum. Gülümsemiş ve elini kaldırıp saçlarımı okşamıştı. Uzun zamandır bu duyguyu tatmadığım için gözlerimdeki yaşlar firar etmiş ve ona bakmaya devam etmiştim.

"Özür dilerim, Gece'm... Beni,babanı affedebilir misin?"

Cevap vermemi beklemeden kollarını sarıp ağlamaya başlamıştı. Sanki karşımda duran küçük bir çocukmuşcasına ağlıyordu. Pişma olduğu her halinden belli olduğu için çekine çekine bende kollarımı ona sarmıştım.

"Seni affetmeyi deneyeceğim baba..."

Çekilip gülümsemiş ve akan gözyaşlarımı silip önümdeki saçları geri çekip alnıma öpücük kondurmuştu.

"Sevilmeyi en çok sen hakediyorsun güzel kızım...şimdi git..."

Gülümsemiş ve yerimden kalkıp kapıdan çıkmıştım. İçim huzur dolmuşken çalan telefon ile gülümsemem büyümüştü.

"Kiminle görüşüyorum acaba?"

"Sevgilinizle güzel hanımefendi!"

"Aa ne münasebet!"

"Gece seninle biz direkt evlensek ne olur ya!"

"Of Doruk! Daha ne kadar diyeceğim ya!"

"Tamam, tamam! Hadi nerde kaldın?"

"Geliyorum, babamla konuştuk."

"Ne? Ne dedi? Yine bir şey mi yaptı sana?"

Endişelenmesi ile gülümsemiş ve gelen otobüse binerek ona cevap vermiştim.

"Hayır, özür diledi. Yaptığı her şey için..."

"Sen naptın?"

"Ona bir şans vermek istedim Doruk..."

"Her ne olursa olsun yanındayı. Yine canını yakarsa bu sefer eskisi gibi sessiz kalmam Gece'm"

"Tamam benim haşinnn erkeğim! Kapatıyorum şimdi, öptüm."

"Neremden?"

Dediği şey ile gülmüş ve yüzüne kapatmıştım. Otobüs durakta durunca binen iki kişi ile gözlerim fal taşı gibi açılmış ve onlara bakmaya devam etmiştim.

"Aaa Gece!"

"Aaa Cem!"

"Aaa Gizem!"

"Aaa Gece!"

İkiside suç işlemiş gibi bana bakarken gülmüş ve tekrar önüme dönmüştüm.

"Ne zamandan beri lan? "

"Şeyden beri...2 ay önce tatil olmuştu biz tartışmış gibi bir şeydik! Tatikden döndükten sonra Cem bana yazmaya başladı ve öyle normal konuşmayla böyle şeye döndü..."

"Neye döndü?"

"Flörte..."

Gizem'in ağzından utanarak çıkan şeyle gülmüş ve başımk anladığımı belirtmek amacı ile sallamıştım.

"Güzelmiş! Peki ben ne zaman öğrenirdim acaba kankaşarlarım!"

"Söyleyecektikte! Büyüsü bozulmasın falan diye!"

"Büyüsü ne mal! Başka bahane mi bulamadın?!"

"Sen bul o zaman!"

İkisi böyle mal mal tartışırken iç çekmiş ve kulaklığımı takarak camdan dışarı bakmıştım. Otobüs ineceğim yere geldiğinde onlara el sallayıp inmiş ve durakta beni bekleyen Doruk'a gülümseyerek koşmuş ve üzerine atlamıştım. Bana sarılıp kokumu içine çektiğinde gülümsemem büyümüş ve tekrar yere inmiştim.

"Birileri çok mu beklemiş?"

"Seni bir şekilde affedebilirim."

"Söyleyin efendim! Yapabileceğimiz bir şeyse tabiiki!"

Sinsice sırıtıp yüzüme yaklaşmış ve gözlerimin içine bakmıştı.

"Neremden öpmüştün otobüsteyken? Şimdi alabilir miyi o öpücüğü?"

Kollarımı boynuna koymuş ve yüzüne yavaşça yaklaşıp dudaklarımı dudaklarına bastırmıştım. Gülümsediğini hissedince geri çekilmeyi planlamıştım ama belimden tutup beni daha çok kendine çekerek öpüşüme karşılık vermişti.

Onunla olduşum her anımda beni üzmemek için her şeyi yapmıştı. Kalbimde bulunan bütün yalnızlıktan oluşan yaraları iyileştirmiş ve çiçek bahçesine çevirmişti. Bir insanın birisini bu kadar sevebileceğini bu duyguyu tatmasam inanmazdım ama o bu duyguyu her yerimde hissettirdi. Benim bu dünyada geç gelen ama en güzel gerçeğim oldu. Sevmekten, öpmekten, beraber ağlamaktan ve kavga etmekten hiç pişman olmayacağım tek kişi oldu...

İlk defa bir kitabımı bitirdim. Bu hikayeye öyle pek bir umutla başlamamıştım. Aklımda hiçbir düşünce yoktu bu hikayeye başlarken. Şuan pek bilinen bir kitap olmasada, ileride olurda beğenilirse şimdiden teşekkür ederim. Acemiliklerim tabii var ama ilk texting kitabım oduğu için düzeltme yapmak pek istemiyorum.

Profilimde bulunan diğer kitaplara da göz atarsanız çok sevinirim. İyi günler dilerim 💕

I LOVE U  Geceliss 💕


Birden Geldin Aklıma//Anonim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin