1.7

131 12 1
                                    

Ezgi'den;

"Ezgi konuşsak mı artık?"

"Konuşacak bir şey yok."

Kollarımı tutan elleri vücudumun inceliğini anlamış olacakki canımı acıtmamak için gevşetmişti. Yüzüme baktı. Yine öyle bakıyor.

"Buğra, bana öyle bakma! Sana seni istemediğimi söyledim."

"Ama bana bir neden bile vermedin!?"

Uzun süredir içinde tuttuğu nefreti ya da özlemini yüzüme vurmuştu artık. Gözlerinin dolmasından nefret ettiğimi biliyordu, peki şimdi niye böyle yapıyordu? Ağlamamalıydı. Benim için ağlamasından nefret ediyorum. Ondan nefret ediyorum.

Onu seviyorum.

"O gün bir şey soramayacak durumdaydım! Ama o zamandan beri seni düşünmeden edemiyorum Ezgi! Seni seviyorum!"

Kalbimi acıtan bu sözler aslında mutluluk sebebim olmalıydı. Yumruğumu sıkıp başımı aşağıya eğdim.

''Sevme beni."

Çenemi eli ile nazikçe kaldırmış ve gözleriyle gözlerimi buluşturmuştu. Sahi gözlerinin rengi neydi? Hala anlamamıştım, o bakmaya doyamadığım gözlerin rengini.

"Yüzüme bakarak söyle."

Biliyordu. Zorlanacağımı biliyordu.

"Sevme beni Buğra."

"Niye?"

"Çünkü..."

"Çünkü?"

"Çünkü ben seni sevmiyorum!"

Ağzımdan çıkan kelimelerin en çok onun canını acıttığını iddia edebilirsiniz ama ben o sözü söylediğim anda ölmüştüm. Çenemdeki eli düştü. Gözlerinde hayal kırıklığından başka bir şey yoktu. Burukça bir gülümseme ile o gün olduğu gibi yanımdan uzaklaştı. Arkasından bakakaldığımda, gözyaşlarım kendini özgür hissetmişti.

"Sarılsana bana..."

Birden Geldin Aklıma//Anonim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin