İlk olarak medya LAÖSNDJIFLFMDNSSK, neyse ciddileşelim önemli bir bölüm bu, öhm öhm.
-Abla. S-sen...
———————————————————————————
Herkes bana dönmüş şok içinde bakıyordu... Burnum kanıyor, aynı zamanda gözlerimden yaşlar akıyordu, en önemlisi... Bana söylenmemesi söylenen şeyi ben kendi kulaklarımla duymuştum. Yağmur hafiflemişti... Konuşmama devam ettim.'Sen... Neden bunu yaptın ha?! Açıklasana bana! Armin'i öldürmeye çalışmak nedir, Komutan Hange'nin Titanlarını öldürmek nedir, Dişi Titan olmak mı?!?! Hahahah o da ayrı bir şey...'
Resmen sinir krizi geçiriyordum. Gözlerimden yaşlar akıyordu ama ben kahkaha atıyordum...
'Daha ne kadar saklamayı düşünüyordun! SENDEN BAŞKA KİMSEM OLMADIĞINI BİLİYORSUN, NEDEN BANA BUNLARI YAPIYORSUN HA?!'
Birden yavaşladım.
'Neden... Neden, ben bunları yaşayacak kadar ne günah işledim. Ah... Doğru ya. Ahahah benim doğmam zaten hataydı. Ailem sadece seninle belki de daha mutlu olurdu. Ne dersin? Şimdi beni Petra'ya yaptığın gibi gebertsene, KURTARSANA BENİ BU BÜYÜK ACIDAN. Nolur... Yalvarıyorum sana öldür beni.'
Ablam- Ah pardon Annie* konuşmaya başladı.
+Ria, ablacım benim dinle beni-
Sözünü kestim
'Bana Ria deme ve Ha-yır!'
Üzülmüştü, görüyordum... Ama artık ona güvenemiyordum. İstiyordum ama olmuyordu işte... Daha da yakınına gittim.
'Biz küçükken bir söz vermiştik hatırlıyor musun? Ben sırf o söz için yaşıyorum. Ailem geberdikten sonra nasıl güçlü kalabildim biliyor musun? O sözü tutabilmem için. Ama sen! Benim yaşama sebebimi elimden aldın. İnanamıyorum sana, bunların hepsi bir kabus olsun istiyorum ama değil işte! DEĞİL!'
Dizlerimin üstüne düştüm ve bağırarak kahkaha atmaya başladım. {Eren mood: on} Herkes bana psikopatmışım gibi bakıyordu, öyleydim de belki de zaten. Annie'nin arkasındaki çatıda Komutan Hange duruyordu. Büyük ihtimalle Annie'yi yakalamak içindi.
Annie konuşmaya başladı
+Riana... Hatırlıyor musun? Biz küçükken çocuklar seninle evlatlık diye dalga geçerdi, sen kafana takmazken ben senden daha çok üzülürdüm...
Onun nedeni sen daha 7 aylıkken senin ailen beni sokakta bulup yanlarına almışlardı. Kimsesizdim ben... Sonra bana Annie diye seslenmeye başladılar. Soyadımı bilmiyordum ben, onun için benim adım Annie Leonhart. Yani, asıl evlatlık olan benim, üzgünüm ama bu dünya kendimi bildim bileli sıkıcı geliyor bana, bir söz verdim, ama o sözü tutmayacağım. Bunu isteyerek yapıyorum. Üzgünüm.Ben az önce hayatımın şokunu yaşadım, aslında bir ablam yoktu benim... Benim hayatım bir yalandan oluşuyormuş meğerse. Annie elini ağzına doğru götürdüğü sırada arkada bekleyen Komutan Hange askerlere komut verdi. Annie'yi yakaladılar, içim acıyordu, belki de onu bir daha göremeyecektim. İdam kararı çıkaracaklardı belki de hakkında. Ama ona son sözlerim şu şekilde oldu...
'Senden tiksiniyorum.'
Benim bu cümlelerimden sonra Komutan Hange, Eren ve diğerler yanıma geldi. O bana bir şey söyleyecekken sözünü kestim.
'Bana neden söylemediniz?'
Oldukça soğuk bir tonla sordum. Aldığım cevap ise götümle güleceğim türden bir cevaptı.