4. Bölüm

68 19 17
                                    

Mültimedya: Poyraz Yıldırım

Bu hareketinden dolayı sinirlenip ittirdim. Bunu beklemediği için bir, iki adım gerilemişti. Hiç istifimi bozmadan " evet ben dedim hâlâ da söylediğimin  arkasındayım" deyip sınıftan çıktım. Ne zannediyordu bu ucube. Sessiz kalacağımı mı? 

İçten içe arkamdan gelmemesi için dua ediyordum. Daha hızlı yürümeye başladım. Ne bitmez tükenmez bir koridormuş, şimdi çocuk yakalayacak beni. Kapının gürültülü bir şekilde kapanmasıyla irkildim. Başımı arkama baktığım da Poyrazın sinirli bir şekilde buraya geldiğini gördüm.

  " ben de ne zaman geleceğini düşünüyordum." dedim, Allahım bugün cesaret patlaması yaşıyorum. Kesin öldürecek bu öküz beni. Bari ölürken de cesaretli kız diye hatırlasınlar. Yanıma geldip kolumdan tuttu. Bu hareketini görünce tek kaşımı kaldırıp hadi şovunu yapmanı bekliyorum gibi bir bakış attım.

Kolumu daha da sıkıp sürüklemeye başladı. Bu erkeklerin kızların kolundan  ya da bileklerinden ne istiyor, takıntı hale getirmişler. Birgün kolumuzu koparıp verecez ki bir daha tutmasınlar. Merdivenlerde inerken düşmemek için ayrı bir çaba sarf ediyordum. Poyraz durduğunda bende durmak zorunda kaldım. Aksi taktirde çocuğa çarpacaktım. Bu da en son istediğim şey bile değil .

Başımı kaldırdığım da geldiğimiz yerin bir depo olduğunu farkettim. Böyle bir okulda rutubetli ve tek ışık kaynağı kirden siyahımsı bir renge dönüşen camın hafif güneş ışığı sayesinde etrafta ki nesneleri ayrıt edebiliyordum. Sağ tarafımda eskiyen sandalyeler, masalar ve dolaplar vardı.

Gözümü kısıp daha dikkatli incelediğimde oha...! Yuh...! Ama yanlış görüyorum herhalde  gözlerimi bir kaç kere kırptığımda yanlış görmediğimi anladım. Erkeğin kızı vahşi bir şekilde öptüğünü ve kızında bundan hiç şikayetçi olmadığını görüyordum. 

Kendimi bir an belgesel izlediğimi sandım. " Evet şimdi kaplan, dişi kaplanı yavaş yavaş yaklaşmakta izleyiciler,erkek kaplan daha fazla dayanamayarak dişi kaplanın üzerine atlıyor evet bu çetin savaşta kim sağsalim çıkacak?" diye sipikerlik yapasım geldi. Ay... Ben ne diyorum tövbe tövbe.

 Poyraz'a  baktığımda normal bir şey izliyormuş gibi bakıyordu. Tekrar bakışlarımı o tarafa çevirdiğimde bu çift hâlâ bizi görmediğini farkettim dayanamıyarak " yeter! Ulan birbirinizi sömürdünüz be gidin işinizi başka yerde yapın aile var." dediğimde cin çarpışcasına birbirinden uzaklaştılar ha şöyle ayıp denen bir şey var. Kız utanıp sevgilisinin kolundan tutup dışarıya sürükledi.

Poyraza baktığımda siniri geçtiğini gördüm. Tabi beyefendiye az önce göz ziyafetti verdiler. Bunu düşündüğümde iğrenerek ona baktım. Poyraz bakışlarını bana çevirdiğinde göz atlarının kırmızı olmuştu ne ara o hale geldi. Soğuk bir ifadeyle bana bakıyordu. Ben hayattımda ilk defa bir bakışıyla tüyler ürperten birini görüyordum. Yavaş yavaş adımlarla benim tarafa geliyordu. Yapmaz dimi? Benide sıkıştırıp öpmez. Bunları düşündüğümde geri geri gittmeye başladım.        Ah... Hayır ayaklarım söz dinleyin, bana ihanet etmeyin. Şimdi olmaz bu soğuk bakışlı adama kanmayın. Ben ne desem de vücudum tersine cevap veriyordu. 

İçten içe kızım korma sen kimlere başa çıktın bundan mı Korkucaksın? Dedim. iki dakka önce sönüp kül olmuş cesaretimi tekrar benimleydi. Arkamda soğuğu hisetmemle yolun sonuna geldiğimi anladım. Bu duvarı kim buraya koymuş. Sağıma ve soluma baktığımda çıkış yolu olmadığını bir kere daha kabullendim. Beni Burda öldürse kimsenin ruhu duymaz. Poyraza baktığımda samimi olmayan bir kahkayla beni izliyordu.

"Bakıyorum da ufaklık korkmuşa benziyor."

"Ben mi korkuyorum ha... Gülümde espri boşa çıkmasın."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin