Sabah olmuştu,fakat ne kolumu kaldıracak gücüm neden yataktan çıkacak kadar enerjim vardı.
Lisa'yı göreceğim aklıma geldiği için zorda olsa kalkabilmiştim. Her ne kadar onu görmek acı verse de gülüşü kalbimi ısıtan tek şey.
Kıyafetlerimi giyip mutfağa geçtim, hafiften bir şeyler atıştırdım, çantamı alıp okula doğru yürümeye başladım.
Bugün erken çıkmıştım, toplu taşıma araçlarından birine binmek yerine yürümek her zaman iyi gelmiştir.Telefonumu cebimden çıkardım, kulaklığı takıp müzik dinleyerek yürümeye başladım. Hafif rüzgârın esintisinde dinlediğim slow müzik fazlasıyla uyum sağlıyor ve kafamın dağılmasında rol oynuyordu.
"Dinlediği müzik - Halsey/ Eyes Closed"
Okula doğru yakınlaştığımda arkası dönük olan Lisa'yı gördüm,okulun hemen yanında olan Cafe'deydi. Yanına bir erkek gelip kolunu Lisa'nın boynuna attı.
Genelde Lisa'nın erkek arkadaşları çoktur,onlardan biridir diye düşünerek izlemeye başladım. Ardından çocuk Lisa'nın gözlerinin içine bakmaya başladı ardından dudaklarına kaydı,gerisini tahmin etmek çok zor değil...
Bütün bedenimde bir sıcaklık hissettim, hafifçe başım döndü ve ardından gözlerimin dolduğunu hissettim.
Omzuma değen el ile irkilip anlık panik ile irkildim. Dokunan Jisoo'ydu,belli etmeden hafifçe gözlerimi silip, gülümsedim.
Hâlbuki içimde depremler oluyordu ben ise sadece gülümsemek ile kalıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
white rose , chaelisa
FanficPark Chaeyoung Lisa'ya çok aşıktı. Onu her zaman gözetler,erkeklerle gördüğü zaman içi giderdi. Her zaman duyguları karşılıksız kalacağını düşünür,Lisa onunla konuşmaya çalışsa kaçardı. Çünkü sadece ödevlerinde yardım ister, çıkarları olmadığı sürec...