Hans kampa vardığında, yatakhaneye gitti, çantasını dolabına yerleştirdi. Orada kimseyle tanışmadı. Onun için duygulara yer olmamalıydı. Duyguların ağır bastığı bir asker her zaman zayıftı onun için. Yavaş yavaş silah tutmayı öğreniyordu Hans, tepme olayı onu biraz zorlasa da alışmaya başlamıştı. Kendi alanında en iyi olandı o. Komutanıyla iyi geçinirdi. Tabi ona da iyi denirse. Komutanlarla iyi geçinmek demek, karşılıklı selamlaşmaktı. Eğer yeterince iyi değilseniz, sizi saygısız olarak görürlerdi.
Hans'ın en büyük hayali Adolf Hitler ile tanışmaktı. Nereden bilecekti ki onun yaptığı soykırımları. Onun gazete alacak parası bile yoktu. Olsa bile okumamıştı Hans bir kere. 10 yaşında bırakmıştı eğitimini. Kolayca beyni yıkanabilirdi.
1 yıl süren eğitim sonucu beklenen zaman artık gelmişti. Komutanlar orduya katılabilecek olan isimleri belirlemiş ve onları tek tek okumak için kamp meydanına geçmişlerdi. Bütün asker adayları oradaydılar. Bu gerçekten önemli bir andı. Hayatınızın geri kalanını sırtınızda sizden 3 kat daha ağır bir çuvalla geçirmek istemiyorsanız, cephelerde ölmek sizin için güzel bir tercih olabilirdi. İsimler açıklandıkça gözyaşları artıyordu. Çünkü neredeyse herkes reddedilmişti.
Nasıl olabilirdi bu? Ya Hans reddedilirse ne olacaktı? Hans gerçekten ürpermeye başlamıştı, ancak hemen kendini topladı ve disiplinli olarak nitelendirdiği iç dengesini sağladı. Duygularını bastırmayı başarmıştı.İsimler ve gözyaşları havada uçuşuyordu. Hans adını duyamazsa diye şüphe etmeye başlamıştı yavaş yavaş. Tam o sırada bir ses duyuldu. Tüm kalabalık sessizliğe gömüldü.
"Hans Fuchs, KABUL EDİLDİN!"
Hans'ın kalbi çıkacak gibi oldu. Çok heyecanlanmış ve mutluydu. Kalabalığın ona homurdanıp sinirle bakması bile onu yıldıramayacaktı, o hayaline ulaşmıştı çoktan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Formalı Siyah İnsanlar
NouvellesO renkli üniformanın altındaki ruhsuzlar kimlerdi ki? Küçük bir çocuk, o hayallerle kirlenebilir miydi? Bir yeşil üniforma parçası, onca günahı örtmeye yetebilir miydi? Umarım okurken eğlenirsiniz.