Obstacles~ Taelice

30. Bölüm ~ Dobra

"Rose." dedim gülümseyerek. "Hepsi kız kardeşim zaten. Ama Rose'yle stajyerlikten beri çok yakınız." diye devam ettim.

Taehyung'un kollarının arasında duvarları incelerken grupta en yakın kiminle olduğum sorusuna cevap vermiştim.

Kai onda kalmamız için bizi ikna etmişti ve Jennie ile Kai uyurken biz de gecenin üçünde Taehyung'la sohbet ediyorduk.  "Şirket nasıl peki? Size nasıl davranıyor?" diye tekrar bir soru sordu.

Hayatımı merak ediyordu. Neler yaşadığımı.

"O kadar kötü davranmıyor. İdoller başkan için çok önemli. Ama yine de Jung Wook gibi değil. Normalde iyi anlaşıyorduk ama son kavgamızda çirkinleştik. Baya haddimizi aştık ikimiz de. Stajyerken ve ilk senelerimizde de çok zorluk yaşadık." dedim ve o günler aklıma gelince burukça gülümsedim.

Şirket baskısını hayran baskısına tercih ediyordum kesinlikle.

Menajerler ve Teddy Oppa bizi her zaman teselli ederdi ve yardımcı olurdu.

Ama hayran baskısında yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.

Taehyung'un sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım "Neden kavga ettiniz." diye sordu.

"Canlı yayında seninle arkadaşız demiştim ya o yüzden." diye cevap verdim.

Taehyung dudaklarını büzüp bana baktı. Böyle bakınca dayanamadım ve dudaklarına bir öpücük kondurdum.

Fakat Taehyung yıllardır bunu bekliyormuş gibi bir anda üstüme çıktı.

Şaşkınlıkla ona bakıyordum. "Sen ne giymiştin bugün öyle." dedi ve boynuma bir öpücük kondurdu.

Gözlerimi devirip "Smokin." dediğimde Taehyung yaptığım şakaya dayanamayıp kendini yanıma attı ve "Şakamatik." dedi.

Kıkırdadım. "Ciddi soruyorum her romantik anımızın içine sıçmak zorunda mısın?" diye sorduğunda kahkaha attım.

"Ne yapayım sevmiyorum romantiklik. Düz ol biraz. Direkt söyle." dedim.

Taehyung düşünür gibi yapıp "Hmm öyle mi?" dedi.

Belimden bir anda tutup beni bedenine yapıştırdı. "Bu gece seni hiç arzulamadığım kadar arzuladım desem?" dedi boğuk bir sesle.

Birden bu yakınlıkla nefesimi tuttuğumu farketmemiştim.

Kesik nefesler veriyordum ama bu heyecanımı anlamaması için yine anın içine sıçtım "Bu düz sayılmaz." dedim.

Taehyung geriye yaslanıp nefes verdi ve "Ne duymak istiyorsun bebeğim. Seninle sevişmek istiyorum mu?" diye sordu.

Söylediği şey karşısında şaşkınlığımı belli etmemek için bu hep duyduğum bir şeymiş gibi "Bu daha iyi." dedim.

Kahkaha atıp tekrar bana döndü ve "Bak sen." dedi.

Yüzümün her santimini inceliyordu. "Lisa gerçekten merak ediyorum seni hak edecek ne yaptım. O kadar harika bir kadınsın ki..." dedi.

Övüldüğüm zaman ne diyeceğimi bilemezdim.

Gülümseyip tekrar dudaklarına yaklaştım ve bu sefer daha canlı bir öpücük kondurdum.

Taehyung sırıtıp öpüşüme karşılık verdi. Eli hafifçe belimi okşuyordu. Biri durmazsa hiç hoş şeyler olmayacaktı ve bu hoş olmayan şeyler için Kai'nin evi uygun değildi.

Bu yüzden geri çekildim. "Uykum geldi." dediğimde burnuma son bir öpücük kondurdu.

Gülümseyip sırtımı ona döndüm ve gözlerimi kapattım. Elleri belime dolandığında onun da gözlerini kapattığını tahmin ettim. Çok güzel bir gün geçirmiştik.

Uzun zaman sonra mutlu ve huzurlu bir uyku uyuyacaktım.