Obstacles~ Taelice

32. Bölüm - Hüzün

Ya çok özür dilerim kızdınız muhtemelen bana. Yazıp yazıp sildim hiçbiri içime sinmedi ama bu oldu geciktim bu yüzden.

Bir de eklememi istediğini idoller var mı? Ya şu Lisa'nın arkadaşı olsun veya eski flörtü sevgilisi olsun dediğiniz? Öyle  isterseniz bir düşünüp eklerim.

İyi okumalar hepinizeee♥️

Taehyung'tan
O an resmen gözüm karardı ve anlamadan dinlemeden poşeti yere atıp Hanbin'in üstüne atladım.

"Ne halt ediyorsun lan burada?"

Hanbin beni sertçe ittirdi ve pis pis sırıtarak "Hatırlamıyorum." dedi.

İma ettiği şeyle gözlerimi irice açıp beklemeden ona bir yumruk attım "Saçmalama!" diye bağırdım.

Lisa koşarak yanımıza geldi ve bizi ayırdı.

"Taehyung napıyorsun?!"

"Ne mi yapıyorum? Bunu benim sormam gerek Lisa! Ne işi var bunun senin evinde, benim tişörtümle?" derken sesimi yükseltmiştim.

"Sarhoş olmuş, yardım ettim!" diye bağırdı.

"Birlikte içtiniz yani afiyet olsun!" ne dediğimi bilmiyordum. Ağzımdan çıkanı kulağım duymuyordu.

"Sağ ol." Hanbin'in sesiyle tekrar üstüne yürüyüp yakasından tuttum. Lisa bizi tekrar ayırdı.

"Birlikte içmedik! Sarhoş olmuş kapıma geldi, yardım ettim ve ayılamadığı için burada kalması gerekti!"

Lisa bunları söyledikten sonra aynı şeyi Hanbin'in de söylemesi için ona döndüm. Bu Lisa'yı daha çok sinirlendirmişti.

"Bana güvenmiyor musun?" diye bağırdı Lisa.

"Eski sevgilini, evinde, benim tişörtümle, uykulu bir halde görüyorum Lisa! Nasıl hemen inanmamı bekliyorsun?"

"Sana neden yalan söyleyeyim?!"

Lisa'dan gözlerimi hâlâ onaylanmasını beklediğim Hanbin'e çevirdim.

Hanbin düşünür gibi yaptı ve konuşmaya başladı.

"Dur, hatırlıyorum sanırım." devam etmesini bekledim. Lisa ise bana ona güvenmediğin için hayal kırıklığı içinde bakıyordu.

"Bardaydım, içtim sonra kendimi burada buldum, Lisa beni eve aldı ve o da içmişti sanırım, masada soju vardı. Ah hatta bak burada." deyip masayı işaret etti.

Orada gerçekten bir soju vardı.

O an yaşadığım şeyi tarif edemezdim.

Berbat bir histi.

Lisa gözlerini kocaman açarak "Ne?" diye bağırdı. Bana dönüp şok içinde "Yalan söylüyor!" dedi. Lisa'ya bakmaya tenezzül bile etmeden Hanbin'i dinlemeye devam ettim.

"Lisa, daha fazla onu kandırmanın bir anlamı yok." dedi Hanbin.

O an ne düşüneceğimi bilemedim. Gözlerim dolmasın diye kendimi zorlarken Lisa Hanbin'e bağırıyordu. Ne konuştuklarını duymuyordum bile.

Buruk bir şekilde Hanbin'e "Devam et." dedim. Lisa eliyle saçlarını geriye atıp Hanbin'in söylediklerini şok içinde dinliyordu.

"Sonra, bilirsin ikimiz de sarhoşuz hormonlarımız tavan-" dedikten sonra hiçbir şey dinlemeden evden çıktım.

Lisa arkadan bana sesleniyordu ve Hanbin'e bağırıyordu. Ama ben hiçbir şey duymak istemiyordum.

Lisa daha önce Hanbin'le olan anılarını özlediğini söylemişti. Bunu kendisi söylemişti.