Obstacles~ Taelice

31. Bölüm ~ Hayal kırıklığı

Selaaam, uzun bir aradan sonra buradayım. Kitabı biraz düzenledim ama olay akışında değişiklik yok merak etmeyin. Sadece eskisi kadar acemice değil. Bir de bundan sonra bölümleri daha uzun yazmaya çalışacağım.

Ayrıca oylarınız için çooook teşekkür ederim gerçekten çok mutlu oluyorum😭❤️

İyi okumalaaaar!

(Bu arada kitabı pandemi hiç olmamış gibi yazıyorum yani ödül töreni falan kafanız karıştıysa agwoshqpwnsşqm)

Yanımda yatan Rose'ye dönüp "Ari tam bir Lu ve Carla karışımı değil mi?" diye sordum.

"Cidden ya ama ben seviyorum."

"Ben de seviyorum."

Bir sene sonunda Elite'in yeni sezonu yayınlanmıştı. Rose ve ben sıkı takipçisiydik ve açıkçası biraz hayal kırıklığına uğramıştık. Lu ve Valerio en sevdiğim karakterlerdi ve ikisi de bu sezonda yoktu.

Rose "Ben eve gideyim yarın çekimim var." deyip ayaklandı.

"Kalsana benden gidersin." dedim.

"Şirkette olmayacak benim eve daha yakın bir yerde olacak." deyince başımla onayladım ve ben de ayağa kalktım.

Rose elini şıklatıp Hank'ı çağırdığında Hank heyecanla yanımıza geldi. Rose'ye izin vermeden Hank'ı kucağıma aldım.

"Gidiyormuşsunuz bebeğim." deyip onu öpücüklerimle rahatsız ettim.

Rose'yle merdivenden inerken Rose "Solon yine mi ertelendi?" diye sordu.

"Bu sefer de temmuz diyorlar anlamadım gitti. Solomun ne zaman çıkacağını bilmiyorum ya şaka gibi." diye şikayet ettim.

İnsanlar solom hakkında sorular soruyordu ama ben de tarihi hakkında onlar kadar şey biliyordum.

Rose kapıya geldiğimizde beni yanağımdan öptü ve "İyi geceler." dedi.

"İyi geceler."

Gidişini izledikten sonra kapıyı kapattım ve tekrar koltuğuma oturdum. Telefonumu elime aldığımda Taehyung'tan mesaj geldiğini fark ettim.

"Yarın müsait misin?"

"Pssst"

Mesajı yaklaşık bir saat önce atmıştı ve ben telefonum rahatsız etme modunda olduğu için fark etmemiştim. Hızla Taehyung'a cevap yazdım.

"Ayy görmemişim"

"Bir ara şirkete uğrayacağım onun dışında müsaitim"

yazdım. Taehyung anında çevirimiçi olup yazmaya başladı.

Taehyung. Seni üzerler.

"Tamam gelirim yanına" yazdı.

"Tamamm"

diye cevap verdim ve telefonumu yanıma koyup mutfağa ilerledim. Dolaptan çikolatalı süt sürahisini alıp tezgaha koydum. Raftan da bir bardak çıkardım. Sütü tam koyacakken kapım çaldı.

Aklıma gelen ilk şey Rose'nin Hank'ı unutabilmesiydi ama bu da çok saçma bir ihtimaldi. Bu saatte kim gelirdi ki?

Kapıya delikten baktım ve kim olduğunu anlayamadım. Mikrofona basıp "Kimsiniz?" diye sorduğumda "Lisvağağ." gibi bir ses duydum.

Dayanamayıp kapıyı açtım ve karşımda sarhoş bir Hanbin gördüm.

Sarhoş olup kapıma dayanmak moda olmuştu sanırım.