"Neden geliyormuş ki?"
"Ne biliyim neden geliyormuş."
Jennie hızla evde yere atılmış şeyleri toplarken Jisoo da yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Lisa sürekli peşinden gelip bir şeyler sorduğundan sinir krizi geçirmek üzere olan Jennie'yi umursamadan, Lisa bunu umursamadan soru sormaya devam ediyordu.
"Ne dedi ki sana"
"Gelebilir miyim dedi Lisa."
"Direkt gelebilir miyim mi dedi, başka bir şey demedi mi"
"Demedi, ROSİEE!"
"Ne var be" dedi Chaeyoung merdivenlerden inerken.
"Şu kıyafetlerini al şurdan."
Jennie evin çarşamba pazarına benzerliğinden yakınırken kapı çaldı.
"Lisa yere attığın kargo kutularını al! Ah, kapı."
Koşarak kapıya gitti. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kapıyı açtığında, Namjoon'un kızarmış gözleriyle afalladı. Yüzündeki gülüş soldu.
"Noldu sana?"
Namjoon başını iki yana salladı. Kapıyı kapatıp içeri girdi ve çantasını kapının yanına koydu. Sonra Jennie'yi daha çok afallatarak ona sarıldı. Hıçkırmadan, sadece gözlerinden akan yaşlarla ağlamaya başladı.
Jennie en başta ne olduğunu anlayamadı ama sormamaya karar verdi. Namjoon'un sırtını okşayıp sakinleştirmeye çalışırken bir taraftan onu üzen insanlara çok kızgındı.
Lisa salondan kafasını uzatıp neden hâlâ gelmediklerine baktığında gördüğü manzarayla minnacık gülümsedi.
Namjoon geri çekilip Jennie'nin yüzüne baktı. Yanında olduğu için minnettar olduğu kıza. Yüzüne düşen saçı yavaşça kulağının arkasına sıkıştırdı.
Jennie kalbinin depar atmasına engel olmak için öneride bulundu.
"Biraz bahçede yürümeye ne dersin?"
"Çok iyi olur."
Jennie kapının yanındaki askılıktan hırkasını alıp dışarı çıktı. Onun arkasından gelen Namjoon, yetişip elini tuttu.
Kalbinin yine deli gibi armasını görmezden gelmeye çalışan Jennie, sorar gözlerle baktı.
İki ağacın arasına kurulmuş bir hamağa oturdular. Namjoon dudaklarını birbirine bastırıp sakinleşmeye çalıştı. Onu gerçekten çok kırmışlardı.
"Beni sevmiyorlarmış."
"Ne demek seni sevmiyorlarmış!"
"Tae ve Kook kavga edince onlarla konuşmak istediğimi söyledim. Ama benim onlara çok karıştığımı ve engel olduğumu söylediler. Ben yıllardır onları kardeşim gibi seviyorum, her zaman yanlarında olup destek çıkmak istedim. Özellikle Jungkook, küçücük yaşından beri stajyerlik yapıyor. Onlara abi olmaya çalıştım, hata yapmalarını daha doğrusu üzülmelerini engellemeye çalıştım. Ama onlara engel oluyormuşum Jen. Öyle dediler bana. "
Jennie duyduklarına inanamadı. En yakın arkadaşlarının böyle davranmasına anlam veremedi.
"Bir anlık sinirle öyle dediklerine eminim. Onlara engel olmayı bırak, onların ilerlemesini sağlıyorsun."
"Ben emrivaki mi konuşuyorum?"
"Hayır hayır. Sen tanıdığım en nazik insansın. Ayrıca en düşünceli, yardımsever ve fedakar. Bir sürü mükemmel şey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i know you are
Acak🌈𝙟𝙞𝙧𝙤𝙨𝙚 Park Chaeyoung, arkadaşıyla Park Jimin'i ayarlamak için mesaj atar. シ︎mostly texting