Harleen 'in Ağzından
Korka korka geçirdiğim gecenin ardından sabah üzerime bunları giyip;
Hastaneye gittim. Durup durup arkama bakıyordum. Birinin beni izlediğini düşünüyordum . Yani kısacası paromanyağa bağlamıştım ve ödüm patlıyordu. Babamın kellesinden sonra artık korkmaya başlamıştım. Hastaneye girdiğim zaman arkama bakarak yürüyordum ki birden birisine çarpttım.
- B-Bayan Coverd çok üzgünüm efendim. Deyip yer de yatan şişman patronuma kalkmasın da yardımcı oldum. Coverd üstünü silkeleyip ;
- Harleen neyin var senin ? Oldukça tuhaf görünüyorsun.
Ayrıca gözlerinin altı mosmor. Hastamısın yoksa ?Hemen sanki çok üzgünmüş gibi ;
- Ahh hayır efendim. Sadece bir kaç gün önce babamı kaybettim ve anlarsınız işte...Coverd ;
- Anlıyorum. Ancak kendini bırakmamalısın. *iç geçirir* Hayat böyle işte. Ben de eşimi kaybetmiştim.
- Ahh elbette efendim. Merak etmeyin kendimi hemen toparlayacağım.
Deyip seansım için Joker yani Bay J 'in hücresine gittim. Giderken iki tane kahve almayı da ihmal etmedim. Çünkü dün pek iyi geçmemişti ve ne olursa olsun o benim hastam. Yani onu üzmek istemiyorum. Her ne kadar neye üzüldüğünü bilmesem de... Joker 'in hücresinin önüne geldiğim de gardiyanlardan bir tanesi ;
- Hastalara dışarıdan yiyecek içecek getirmenin yasak olduğunu biliyorsunuz doktor Quinzel.
- Evet zaten ikisi de kendim için. Hâlâ ayılamadım da.
Diye ufak bir yalan attım. Gardiyan:
- Anlıyorum Doktor.
Deyip kapıyı açtı. İçeriye girdiğim de Joker 'i bir noktaya öylece bakıp kahkahalar atarken buldum. Kahveleri masaya koyup yerime geçtim ;
- Günaydın Bay J.
- Sana da Harleen.
Bana ilk defa Harleen demişti . Ayrıca sesi de oldukça soğuktu . Kısacası bana trip atıyordu. Bir de üzerin de deli gömleği vardı.
- Niye bu üzerin de.
- ...
Cevap yok. Neredeyse her seansımız onun cevap vermediği sorularla geçiyordu. Oturduğum yerden kalkıp Joker 'in arkasına geçtim ve gömleğinin bağlarını çözmeye başladım. Şaşırmışa benziyordu. Sonun da bu saçma gömleği üzerinden çıkardığım da itiraf ediyorum ufak çaplı bir beyin travması geçirdim. Kasları cidden büyüleyici görünüyordu. Ve o dövmeleri... Her biri sanki bir sanat eseriydi sanki... Kendine gel Harleen ! O senin hastan ! Joker nereye baktığımı anlamış olmalı ki çapkınca sırıttı ;
- Bakışlarınla beni yemeği ne zaman bırakacaksın Harley ?
Utançla yüzümu kapattım. Joker ise dev bir kahkaha patlattı. Neyse ki bir kaç dakika sonra sustu. Joker ;
- Bu kadar fazla kahve içmen zararlı bebeğim.
- Immm aslın da birini sana getirmiştim.
- Teşekkürler doktor. Çok naziksiniz .
Joker kahvesini içerken yere bakarak konuştum ;
- Bak dün seni istemeden de olsa kırdıysam çok özür dilerim. Ancak cidden merak ediyorum. Neye bu kadar çok kızdın ?
Joker 'in Ağzından
Açıkçası ne diyeceğimi şaşırmıştım. Sinirlenmemin nedeni bana onun için sadece onun tedavi etme zorunluluğu olan bir deli olduğumu söylemesiydi. Tamam belki açık açık böyle demedi ama demek istediği de aslın da buydu. Ahh Harley ne zaman gözünün önünde ki parçaları birleştireceksin ?
Harleen 'in Ağzından
Hastaneden çıktıktan sonra arabamı direkt Wayne Malikanesine sürmeye başladım. Bruce 'a durumu bu gün anlatacaktım. Umarım beni korumayı kabul eder. Yoksa cidden peşimde ki bu sapık psikopata karşı hiç bir savunmam olmayacak. Bruce 'un evine aslın da malikanesine geldiğim zaman dev kapının ziline bastım. Zilin sesi yankılandı ve kapıyı Bruce 'un yaşlı ve sadık kahyası Alfred açtı. Beni gormeyi beklemediği çok açıktı.
- Ovv Bayan Quinzel. Hoşgeldiniz efendim. Lütfen içeriye buyrun. Efendi Wayne birazdan eve gelir.
- Teşekkürler Alfred. Deyip onun eşliğin de kırmızı kadife koltukların yer aldığı oturma odasına gittim. Alfred ;
- Çay alırmısınız Bayan Quinzel?
-'Hayır teşekkürler Alfred. Rica etsem sadece bir bardak su alabilirmiyim ?
- Elbette efendim hemen getiriyorum. Alfred içeriye gidince ben de etrafı incelemeye başladım. Bruce ile sevgiliyken bile buraya pek sık gelmezdim. Geldiğim de ise üst kattaki başka bir oturma odasın da otururduk. Bu yüzden bu odayı hiç görmemiştim. Şöminenin üstün de devasa bir portre vardı. Bunların kim olduğunu biliyordum . Thomas Wayne ve de Martha Wayne. Ayrıca önlerinde de Bruce 'un küçüklüğü. O sıra da arkamdan bir ses ;
- Efendi Bruce tıpkı efendi Thomas 'a çekmiş. Efendi Thomas 'da harika bir kadınla birlikteydi *iç geçirir* efendi Martha hep çok kibar bir hanımefendiydi. Tıpkı sizin gibi Bayan Quinzel. Utanmıştım. Aynı zamanda da üzülmüştüm. Beni öz oğly gibi sevdiği adam için harika bir eş olarak görüyordu. Fakat ben Bruce 'a âşık değilim ve bunu şimdi bu zavallı yaşlı adama söyleyip onu üzmek istemiyorum. Bu yüzden sadexs sustum ve Alfred ile beraber tabloya bakmaya devam ettim. Kapının zili devasa ev de tekrae yankılanmıştı. Alfred bana dönüp ;
- Efendi Bruce gelmiş olmalı. Deyip kapıyı açmaya gitti.
Gerçekten de Bruce gelmişti. Bruce beni görünce gülümsedi ve ;
- Harleen seni görmek harika .
Deyip yanıma geldi ve elimi centilmen bir şekil de nazikçd öptü.
- Seni görmek de öyle Bruce. Şey aslın da seninle çok önemli bir konu hakkın da konuşmak istiyorum. Tabi vaktin varsa ?
- Tabiki de Harleen. Bu da sorumu. Oturalım isterswn.
Dedi ve ben üçlü o da ikili kanepeye oturdu. Lafa neredwn başlayacağımı her ne kadar bilmesem de başladım ve Bruce 'a bilinmeyen numarayı ve evime gönderilen paketi tek tek en ince ayrıntısına kadar anlattım. Bruce beni sabırla dinledi. Anlatmam bitince derin bir nefes verdim. Az da olsa içimi döktüğüm için rahatlamıştım. Bruce çenesini kaşıyıp ;
- Harleen keşke bunu bana ilk başta söyleseydin.
- Biliyorum Bruce ve inan denedim . Ancak yapamadım işte . Bruce ;
- Bu adam artık her kimse sana takıntılı olmalı. Ve onu durdurmanın tek yolu senin ona ait olmadığını ona göstermek.
Bruce ayağa kalkıp önüm de diz çöktü ve ellerimi tutup konuştu ;
- Harleen benimle evlenir misin ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DADDY LİL HARLEY QUİNN (TAMAMLANDI)
FanfictionAdam Gotham 'ın pis ara sokaklarında yürüyordu. Saçları yeşil olabilirdi ancak ruhu simsiyahtı...