6.BÖLÜM

49 4 0
                                    

Okul çıkışına kadar her tenefüs müdürün odasında kamera kayıtlarını geri getirmeye çalıştık ama en ufak bir gelişme olmadı. Okul çıkışı çantamı alıp koşarak çıktım. Barlas'ı bulmak için Toygar da peşimden koşarak gelmisti.
Barlas'ı bulup durdurdum. Toygar'dan biraz müsade istedim. Mert Toygar'ı aramış ve beni ona emanet etmiş. Bu yüzden ayrılmıyor yanımdan. Mert ile ayrı sınıflardayız ama o da basket takımında olduğu için arkadaştı bizimkilerle. Toygar kafasını sallayıp biraz ilerleyip beni beklemeye başladı.
Barlas:Efendim Derin.
Derin:Barlas ben çok özür dilerim ama notta seni görünce ister istemez sen olduğunu düşündüm.
Barlas:Derin Buse ile çıkıyor olabilirim ama ben halen seni seviyorum ve ne kadar sadist olursam olayım sevdiğim insanlara dokunmam. Zaten tedavi de görmeye başladım uzun zaman önce senin için. Ama nasip değilmiş. Özür dilemene de gerek yok haklısın. Hadi iyi akşamlar.

Dedi ve arkasını dönüp gitti. Fısıltı ile "İyi akşamlar" dedim. Sesim çıkmamıştı çünkü bu çocuk benim için nelerle uğraşmıştı ama ben onu her seferinde kırmıştım. Birkaç saniye sonra Toygar'ın seslenmesi ile kendime geldim. Hemen peşine takılıp yürümeye basladim. Mert ve kuzeni hastaneden çıkmıştı ve bizi bekliyorlardı. Bizim çocuklar ve kızlar da onların yanına gidiyorlardı. Benim işi bir şekilde çözmek için. 

Mert'in kuzenini tanımıyordum. İsmi Görkemmiş. Toygar yolda hiç saymadığı için onu da öğrenmiş oldum. 10 kişiden dayak yemiş. Aptal o kadar insanın içinde ne işin var kaçsana. Birde tabi 20 yaşındaymış hepimizin abisi hahah. Toygar birde bu gün olanları da Mert'e anlatmış. Bu çocuk hiç susmuyor.
.
.
.
Sonunda eve geldik ve Toygar Defnesine kavuştu. Biraz da onu kafasını şişirsim dimi ama. Benim yeterince şişti çünkü. Mert'e doğru ilerledim. Kuzeni yatıyordu o da başında bekliyordu. Çocuk beni görünce yavaşca ayaklandı. Kumral ve masmavi gözleri vardı. Yüzünde yumruk izleri ve yaralar vardı. İlk defa yara ve morlukları bir insana yakıştırdım. Çok havalı gözüküyordu. Mert'in sahte öksürüğü ile kendime gelip çocuktan gözlerimi çektim.
Görkem:Merhaba Derin ben Görkem.
Derin:Memnun oldum Görkem.

El sıkıştık ve o yerine geri döndü. Pek sohbet edebilecek bir halde değildi. Büyük ihtimalle kafası ağrıyordu.

Derin:Görkem başın ağrıyor mu?
Görkem:Hemde fazlasıyla.

Hemen çantamdan başım ağrıyınca attığım yüksek dozda parasetamol içeren ilaci çıkarıp su ile birlikte yanına götürdüm. Bu ne dercesine soran bakışlar attı. "Sadece ağrı kesici"dedim. Kafasını sallayıp ilacı aldı. Hayır yani bu kadar soğuk olmak zorunda mıydı?  Sanırım fazlasıyla burnu havada. Kapı zili çaldı ve Murat da sonunda geldi. Nasıl gelebildi hayret. Kapıdan girer girmez "millet bagajdaki malzemeleri getirin" diye bağırdı. Tabi bu bize değil evin çalışanlarına bir emirdi. Hemen malzemeleri getirip koca bir masa hazırladılar. Sonra da işleri bitmiş olacak ki çıktılar. Eğer bu masaya oturursak bu konuyu konuşamazdık bu yüzden kimse oturmadan lafa girdim.
Derin:Gizemli adamı ne yapacağız?
Toygar:Kim olduğunu bilmeden hiç bir şey yapamayız bence bu geceden itibaren senin yanında hepimiz sıra ile kalalım. Böylelikle sana zarar veremez.
Mert:Sıra sıra nöbet tutmaya gerek yok. O kişi bulunana kadar Derin burada kalacak ve siz de burdasınız. Hem eğleniriz de.

Erkeklerin hepsi onaylarken kızlar biraz mırın kırın etti ama geveze Toygar kızları ikna etmeyi başardı.

Sonrasında hepimiz masaya dizildik. Yemekler yedik ve sonra alkoller ve mezeler geldi. Selin alkol kullanmadığı için kendine kahve yaptı. Her gece alkol alıyordu bu alkolikler. Ne vardı sanki kahve içseler.

Bir süre sonra Toygar Defne'yi alıp müzik açtı ve dans etmeye başladılar. Kafası güzel olan herkes kalktı ve dans etmeye başladı. Mert'in kafası güzel değildi ama o da Selin'i zar zor ikna edip dans etmeye kaldırdı. Masada sadece Görkem ve ben vardık. Sadece içki bardağına bakıp düşünüyordu. Bende dikkat etmedim ve bir bardak sek rakıyı doldurup kafama diktim. Rakı içen sadece ben ve Görkem oldu diğerleri vodka'ya devam ettiler. Herkes dans ederken benim de canım istedi ve bende kalktım. Görkem ne halt ederse etsin zaten ağzını bıçak açmıyor. Salondaki üstüne yemek olmayan masaya çıktım ve kızları da ellerinden tutup çektim. Resmen dans gösterisi yapmaya başladık. Bir süre sonra bıkıp karaokeye başladık. Tabi masadan inmedik. Hem şarkı söylüyor hem dans ediyorduk. Görkemin kaçamak bakışını yakaladım ama hemen önüne dönüp içmeye devam etti. Bir süre sonra sıra sıra sızmaya başladık.

Kızlarla masanın üstünde resmen uyuyakalmıştık.
.
.
.
Birisi boğazımı sıkıyordu. Sesim çıkmıyordu. Çocukların hepsi yerde yatıyorlardı. Gözlerim kararmaya başladı. "İMDATTTT"

KATİLİMİN KATİLİYİM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin