Bana bir şey söyleyin. Karşıtı olmadan da bir anlamı olan. Hiçbir karşıtı olmasa bile bir anlam barındıran. Tanrı -eğer varsa- o bile bizler olmadan anlamsız değil mi?
Yaşamak, yaşamak olur muydu ölüm olmasaydı? Ya da ölüm, ölüm olur muydu yaşamak olmasaydı? İşte bu yüzden var ayrılıklar. Aşk, sevgi, tutku -artık her ne diyorsanız- olur muydu ayrılıklar olmasaydı? Olurdu belki, evet. Ama sıradanlaşmaz mıydı yaşananlar? Peki sıradanlaşmış bir şey tat verir miydi yine bu kadar?
Demem o ki, ayrılıklarda aşkın bir parçası aslında. Sevişmek her ne kadar aşkın bir parçasıysa, ayrılıklarda öyle. Bırakın artık ''keşke ayrılıklar olmasaydı'' diye yakınmayı. ''Keşke aşk olmasaydı'' diyebilirsiniz. Ama kafamı karıştırmayın. Siktir edin. Oturup bir şeyler içelim.