Bölüm -13-

2.2K 80 1
                                    

Düşünmek insanı yorar derlerdi hep, ben hiç vazgeçmeden düşündüm annemi, babamı, abimi, hayatımı, kendimi daha bir çok şeyi düşündüm ama bi sonuca varamadım hep yıprandım hep yoruldum ben hep yalnız olan kişi oldum tek kaldım kalabalıgın içinde bile.Mutluluk beni 10 yaşımda terk etti, ondan sonra ben bir hiçtim ben o gün öldüm.Hep bişeyleri yoluna koymakla ugraştım ama hiç olmadı işler yoluna girmedi hiç, ben yine yalnız ben yine mutsuz, ailemi özlüyorum onlara ihtiyacım var destege, yardıma muhtacım ama bunu kimseden istemem, insanlar bana acımamalı.Ben hep içime attım içimde olan o boşlugu hep içime atarak doldurdum sonra aglayıp o boşlugu kustum ama yine aynı şey oldu, içime attım ve boşluk tekrar doldu.Ölmeyi bile beceremedim ben, hayallerim su gibi akıp gitti.Ben gidemedim ailemin yanına beceremedim.Yatakta zar zor dogruldum duvardaki saate baktım daha 05.10'du.Agır adımlarla banyoya girdim, aynadaki yansımama baktıgımda aglamaktan kızarmış gözlerim çökmüş bi yüzüm vardı.Küveti su ile doldurup içine girdim.Artık su bile eski rahatlıgı vermiyordu bana.Yine yaşlar süzülmeye başlamıştı gözlerimden, hıçkırıklarım serbest kalmıştı.Düşünmeden olmuyor ailem her gece rüyama girip beni bırakmamaları, abimin kurtar diye yalvarışları gitmiyo kafamdan, rüyalarımdan.Ben artık dayanamıyorum, yoruldum.Duştan çıkıp direk odaya girdim komidinde sakladıgım haplardan bi tane agzıma atıp suya geri döndüm.Bu biraz olsun rahatlamama sebep oluyodu.Hayatım ellerimden kayıp gidiyor bense sadece izleyebiliyorum.Ben bunları yaşamayı istemezdim ama hayat herkese eşit davranmıyo sevdiklerini senden erken alıyo daha doyamamışken o sevgiyi tadamamışken.Hap etkisini göstermeye başlamıştı bile.Bunu duşta kullanmak her zaman daha iyi bi hissiyat veriyodu.Biraz olsun iyi hissediyorum ama sonra yine aynı hayat beni bekliyo.

Gözlerimi zorlukla açmaya çalıştım.Etraf normal görüntüsünü alırken titreme geldi duşta uyumuşum.Agır adımlarla duştan çıkıp bornoza sarıldım.Saat 07.00'di olmuş.İç çamaşırlarımı giyip pijamalarımı giydim.Saçımdaki fazla suyu havluya alıp serbest buraktım.Telefonuma baktıgımda tek bir arama veya mesaj yoktu, pijamamın cebine sıkıştırıp mutfaga indim.Hiç bişey yapıcak halim yoktu ama aç gibiydim.Acı klasik bi kahve yanına bi sandiviç yapıp agır agır yemeye başladım.Sanki üzerimde bi fil varmış gibi yorgundu bedenim.Yedikten sonra bi kahve daha yapıp çatı katına çıktım.Koltuga bagdaş kurup oturdum.Günün ışıkları gözümü kamaştırıyodu sıcagı ise ısıtıyodu.Düne kadar dügünde ondan önce mutlu gibiydim.Pusat bana hem iyi hemde kötü hissettirebiliyo.O farklı biri aslında kötü biri gibi gözüksede hassas bi o kadarda kırılgan biri.O duygularını gizlemeyi çok iyi bilen biri.Onun yanında farklı biri oluyorum sanki, onun gücü beni ayakta tutuyo sanki.Ama ondan ayrılınca yine güçsüz ben ortaya çıkıyo.Herşeye ragmen onunla olmak iyi bi duyguyu tattırıyo bana yaşamadıgım yaşayamadıgım duyguları.Uzun zamandır böyle hissetmiyordum.Yeni bi kahve almak için mutfaga yöneldigimde telefonumun tiz sesi boş koridoru doldurmaya yetti, arayan amcamdı."Alo"dedim sakin sesimle"Kızım nasılsın?"amcam aynı babam gibi aynı ona benziyo herşeyde bana onu hatırlatıyo"iyiyim amcam sen?"yalandı hiç iyi degildim"iyiyim kızım şey dicektim bugün büyük toplantı var ve ona katılman şart gelmek gerek işler seni bekliyo artık"işte yine başa döndük iş iş iş hep iş"tabi amca gelirim saat kaçta? "hiç istemesemde amcamı kıramazdım ki"2'de kızım"bu kadar erken olmamalı lanet olası toplantı"tabi amcam görüşürüz"bişey demesine izin vermeden kapattım.Başımda bir sürü iş var ve ben ne yapacagımı hiç bilmiyorum.Odama çıkıp yataga uzandım.Hayat yorucuydu.Düşünmek ondan da yorucu.

Ne kadar süredir yatıyorum bilmiyorum.Yatakta dogruldum aynalı masama oturdum yüzüm çökmüş gibiydi.Önce saçlarımı düzleştirdim, yüzümü düzgün göstericek bi makyaj yaptım.Dolabın karşısına geçip kırmızı kalem etegimi, siyah tül gömlegimi çıkardım ve agır agır giydim.Güzel olmuştum ama bu zerre umrumda degildi.Siyah stelettolarımı giyip çantamı ve ceketimi alıp çıktım.Bagajdaki arabama bindim emniyet kemerimi takıp ilerlemeye başladım.Direksiyonu tutan parmak bogumlarım beyazlamıştı.

Aşkın BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin