Bölüm -17-

1.3K 62 1
                                    

Evet yazmayalı baya oldu çünkü okulun son zamanlarıydı sınavlar ödevler derken baya yogundum ve yazmaya fırsatım olmadı cidden özür dilerim bunun için.Artık yaz tatili de geldigine göre sıklıkla yazabilecegimi düşünüyorum.Ve ilk yazmamdan bu yana okuyucu sayısı baya arttı yani aslında hiç beklemedigim bi sayıydı okunacagını bile sanmıyodum ama baya bi yol kat ettik. Yaptıgınız yorumlar yanlışlarımı düzeltmeniz cidden hoşuma gitti ve yanlışlarımı görmeme sebep oldu teşekkür ederim elimden geldigince bişeyler yapmaya çalışıyorum.Hikayeyi yakın bi zamanda büyük bir düzenlemeye sokacagımı düşünüyorum çogu kısmı biraz degiştiricem.Herşey için teşekkürler.İyi okumalar.

Kucagımda bebekle kalmıştım.Pusat bey bebegi bana verip uyudugu için tek bakıyordum.Biberona ısınmış sütü koyup bebege verdim."Sen ne tatlısın böyle ya"diye söylendim.Saat geç oldugu için bebegin uykuya ihtiyacı vardı.Odama çıkıp kapıdan girdim.Pusat göt baş dagıtmış bi şekilde uyuyordu.Üzeri çıplak boxserlı bi şekilde.Ayagımla bacagına vurup"Pusat kenara kay"diye söyledim.Kafasını kaldırıp önce bana sonra bebege baktı ve kenara kaydı."Bebek de yakışmış"dedi sırıtarak.Bebegi ortamıza yatırıp yanına yattım.Bebek garip sesler çıkararak sütü içiyordu bu ise beni güldürmüştü haliyle Pusatta gülmüştü.Pusatla bizim çocugumuz olsaydı eger nasıl olurdu? Daha Pusatla sevgili bile degilken bunları düşünmek saçmaydı.Bebegin bitmiş sütünü komidine koyup uyumasını bekledim.Pusat çoktan uyumuştu bile.Bebege biraz sokulup gözlerimi kapadım.

Gözlerimi açtıgımda yatak boştu.Pusat gitmiş olmalıydı.Yataktan kalkıp banyoya girdim.Elimi yüzümü yıkayıp tekrar odaya geçtim.Telefonumu elime aldım.Pusattan mesaj vardı."Bebekle birlikte gitmek zorundaydık.Uyandıktan sonra şirkete gel."Telefonu yataga bırakıp kıyafet seçmeye koyuldum.Beyaz tül gömlegimi altına yüksek bel pantolon giyip kemer taktım.Saçımı hafif dalgalı yaptım.Makyajımı yaptıgımda ise hazırdım.Üzerime paltomu ve çantamı alıp evden çıktım.Arabama binip sürmeye başladım.Neden çagırmıştı ki beni? Merak ediyordum.Arabayı park edip cafeden kahve ve tost aldım.Şirketin yolunu tuttum.

Arabayı valeye verip şirkete girdim.Asansöre binip en üst kata çıktım.Saat çoktan 12.00 olmuştu.Asansörden inip odama ilerledim.Kapıdan girdigimde Pusat koltuguma oturmuş önündeki kagıtlara bakıyodu. Ben içeri girince kafasını bana çevirdi.Kapıyı kapatıp koltuklara ilerledim ve oturdum.Dikkatle beni süzüyordu.Cidden nasıl olurda bu kadar yakışıklı olurdu? Anlam veremiyorum.

En fazla 10 dakika olmuştu ikimizde tek kelime etmiyorduk niye cidden bilmiyorum ama beni buraya çagıran oydu."Susmak için mi çagırdın beni?"cidden sinirlerim bozulmuştu.Yeşil gözleri beni buldugunda sanki kızgın boga gibi bakıyordu."Vuslatla aranda ne var?"diye sordugunda içten bi kahkaha patlattım cidden şaka felan mı yapıyordu? "Tabiki hiç birşey"dedim kahkahalarım arasında. Gözleri öfkeden alev alıcak duruma geldigi için gülmeyi kestim."Öyle diyosan"dedi ve geriye yaslandı.Bunu mu dert etmişti yani? Ama pusat bu umrunda olacagını pek sanmıyorum."Neyse ben kalkayım"deyip ayaklandım ama Pusat öylece suratıma baktı ve hiç birşey demedi.Odadan çıktıgımda sekreter kızlar biyerim açıkta gibi bakıyordu ama tabiki umrumda degildi.Asansörden inip çıkışa yöneldim arabamı otoparktan alıp çıktım.Artık ciddi anlamda Pusata anlam veremiyorum çok fazla dengesiz bi iyiyken iki kötü bi umrunda bi degil.Onun bu dengesiz hareketleri benide etkilemişti tabiki.Neden yapıyordum bunu beni degiştirmesine izin veriyordum.Daha önce yaşamadıgım şeyleri yaşatıyordu ve karşı koymuyordum.Öpüyordu, sarılıyordu ama yapma diyemiyordum.Eski ben gitmiş yerine başka biri gelmiş gibiydi.Degiştigim elle tutulur haldeydi.Hayatım fazla yorucuydu.Arabayı park edip eve girdim.Yorgun oldugum için kendimi koltuga attım ve atmamla birlikte telefonuma mesaj geldi.Alıp mesajı açtım iki resim vardı ve bu resimdeki Gizemdi bi adamla oturmuş konuşuyodu.Bu neden bana atılmıştı ki.Diger fotografa baktıgımda ise bu adamın Vuslat oldugunu gördüm, şaka felan mıydı bu? Nereden tanışıyolardı ve neden birliktelerdi? Kesinlikle ortada birşeyler dönüyordu.Gizem ajan felan olabilir miydi? Bana oynanan bi oyun muydu? Gizemle Vuslatın ne işi olabilirdi ki? Ve bunu bana kim yolladı? Çok soru vardı cevapsız yattıgım yerden kalkıp gizeme verdigim odaya girdim ve karıştırmaya başladım her yere baktım ama bişey yoktu komidine, eşyalarına, çantasına ama bişey yoktu.Yataga oturup düşünmeye başladım neydi bu şimdi? İçime kara bulutlar çökmüştü bianda neler döndügünü hemen ögrenmek istiyordum.Telefonumu alıp ahmet abiyi aradım."Ahmet abi sana bi kızın resmini ve şuan nerde oldugunu söylicem her adımını bana söyliceksin ve fotograf çekiceksin"dedim soguk sesimle"Tamam açelya hanım"telefonu kapatıp yataktan kalktım ve odama geçtim.Kendimi yataga attım, şimdi ne yapacaktım? Gizemin bi işler çevirdigi belli Vuslatında tetikte olmam lazımdı.Pusattan yardım istemeliydim bilmiyorum.Düşünmek beni fazlasıyla yoruyordu bedenimde hislerim de fazlasıyla yorulmuş çökmüş durumdaydı.Şu son günlerde fazlasıyla şey yaşamıştım Pusat hayatıma girdiğinden beri hayatım alt üst olmuştu.İlklerimi yaşamıştım onunla ve sonuç elde var sıfır.Düşüncelerim bana yapmamam gereken şeyleri yaptırıyordu buna engel olmalıydım.Ben bu degildim.Düşüncelerim, duygularım bana ihanet ediyormuşcasına herşeyi bok ediyordu.Hayatım bok çukuru gibiydi bi kere batarsan kurtulamazdın.Son bir darbeyle batabilirdim yalnızlıga degil sevgiye ihtiyacım vardı.Ama sevgi gösterecek kimsem yoktu tamamen yalnızdım,ailesini kaybetmiş küçük aciz bir çocuk.Yattıgım yerden dogruldum dolabın karşına geçip siyah bi tayt üzerimede bol bi sweat giydim ve aşagı mutfaga indim ketila su koydum bi kahve iyi gelirdi.Tezgaha çıkıp bagdaş kurup oturdum hoşuma gidiyordu burda oturmak.Ketildaki ısınmış suyu kupaya döktüm sıcaklıgına bakmadan içtim ama dilim baya yanmıştı.Ahmet abiye Gizemle ilgili herşeyi attım.Şuan takibe başlamıştır.Kapının açılıp kapanma sesi gelmişti ya gizemdi ya pusat,mutfaktan çıkıp salona girdim ve gizemdi beni görünce baya şaşırmıştı haliyle."işten erken çıktın galiba"ineleyici konuşmuştum."Evet öyle oldu"deyip odaya çıktı.Buda neydi şimdi?Aklımı kurcalamaya başlamıştı bile,böyle davranması garipti belli bişeyler var ama ne? Yakında kokusu çıkardı.Kahvemi alıp odama çıktım,bilgisayarı alıp yataga oturdum.Öyle sürekli kullandıgım sosyal hesabım yoktu ama instagramım vardı arada resim atıyodum,acaba Pusatın var mıydı?Arama yerine Pusatın adını yazıp baktım ve vardı hemen girip resimlere bakmaya başladım.Neredeyse hiç gülmüyordu zaten çok az resmi vardı onun dışında holding reklamları paylaşmıştı.Bilgisayarı kapatıp masaya bıraktım saat daha 5 di ve yapıcak bişey yoktu canım fazlasıyla sıkılmıştı.Şuan cansunun burada olmasını çok isterdim onun neşesi en azından bana acılarımı unutturuyodu bi nebzede olsa.Telefonu elime aldım aramalımıydım? Rehberden cansuyu bulup aradım.Üçüncü çalışta açmıştı,ah sesini bile özlemişim."Nasılsın?"diye sordum sesim titremişti."İyiyim ya sen?"sesi fazlasıyla soguktu."Bende iyiyim neler yapıyosun?"tüm konuşma hevesim gitmişti."Aynı ya sen?"bu neydi şimdi? Unutmuş muydu?Cansu böyle soguk konuşmazdı."Bende aynı"dedim ve sessizlik oldu.Konuşası yoktu sanki zorla konuşturuyo gibi bişey mi olmuştu sormaya bile çekiniyorum."Ben kapatıyorum kendine iyi bak"deyip suratıma kapattı.Bu duruma gelecegimizi hiç sanmıyodum aramakla hata yapmıştım tabi salaklık bende seni aramayanı neden arıyosun ki? Hızla yataktan kalkıp odada volta atmaya başladım,cidden sinirlenmiştim.Bu kadar kolay mıydı ya? Hayatımda kimse kalmıyodu herkes teker teker gidiyodu.Yataga geri oturdum ve telefonum çalmaya başladı.Arayan Vuslat'tı."Efendim?"dedim sesimi sakin tutarak,"Nasılsın bakalım?"dedi sevecen bi şekilde"İyi ya sen?dedim ve neden aramıştı ki beni? "bende iyiyim,holdinge gelmen gerek atacagın imzalar var sonrada bi yemek yeriz ne dersin?"Vuslat aklımı karıştırmaya başladı ama hadi bakalım."Olur görüşürüz"deyip kapattım telefonu.Yataktan kalkıp dolabın başına geçtim,kırmızı büstiyer altınada siyah bol dizlerimin üstünde etek giydim ayakkabı olarak stiletto,saçlarım zaten şekilliydi makyajımda yerinde oldugu için çantamı alıp odadan çıktım,giemin odasının önüne gelip kapıyı çalıp içeri girdim bişeyleri hızla saklayıp yataga oturdu."Ben çıkıyorum belki geç gelirim belli olmaz dikkat et sende"deyip çıkıyodum ki"Abla bi bakarmısın?"dedi,sakladıgı şeyi söylese iyi olurdu.Gidip yatagına oturdum,"evet"dedim sorarcasına."Seni tutmıyım eve gelince senle bişey konuşucam olur mu?"dedi utana sıkıla."Tabi olur"deyip kalktım.Arabamın anahtarlarını alıp otoparka gittim,arabayı çalıştırıp vitesi indirdim ve gaza bastım.Araba kullanmayı ciddi anlamda çok seviyodum farklı bi bakış açım var arabalara karşı çoculuktan beridir.


Yarım saat sora varmıştım,hızla asansöre bindim en son kata çıktım.Kapı açılınca direk Vuslatı gördüm,yüzüne bianda gülümseme yayıldı."Artık asansör kapılarında bekleniyorum demek"deyip güldüm,beni kendine çekip sarıldı,Pusatta tam odadan çıkıyodu ve kahretsin bizi gördü.Yüzü kaskatı kesildi,çenesini sıkıyodu baya sinirlenmişti ama umrumda olmicaktı.Vuslattan ayrıldım elini belime koydu"Odama gidelim imzaları at soraa yemek yeriz olur mu?"dedi ve güldü bende gülüp "Olur"dedim odasına yürümeye başladık.Pusatta beni öldürcek gibi bakıyodu.Pusatın yanındaki amcam arkadan"Çok yakışmışsınız"deyip gülünce elim ayagım boşaldı tabi.Vuslatla birbirimize baka kaldık bian.Telefonumaa gelen mesaj sesiyle şoktan çıktım,vuslatın odasına girdik,çantamdan telefonumu çıkarıp şifremi girdim ve mesajı açtım Pusat"İşte bunun hesabı sana pahalıya patlicak!!!!"yandıgımın resmiydi bu"Aramızda bişey yok,dosya imzalamaya geldim ordan beni yemege davet etti bu kadar."deyip yolladım.Vuslat önüme 4 dosya koymuştu,okumaya koyuldum.Ortaklık sözleşmeleriydi hepsini imzalayıp kalktım.Mesajıma cevap bile vermemişti,neden umursıuyorum ki hala sanki."Ee nereye gidelim sence?"dye soran Vuslata baktım cidden Pusatla uzaktan yakından alakaları yoktu."Bilmem fark etmez"deyip masum masum baktım."Tamam hadi gidelim"deyip odadan çıktık.Pusat ortalıkta yoktu gitmiş olabilir miydi bilemiyorum.Asansörle aşagı indik herkes gözlerini dikmiş bize bakıyordu."Benim arabamla gidelim seninkini eve bırakırlar ben seni bırakırım"deyince kabul ettim arabanın anahtarını resepsiyona bıraktım ve Vuslatın arabasına bindim.Sessiz bi yolculuk sonucu baya büyük bi restorana gelmiştik.Vuslat kapımı açıp kolunu uzattı"Buyrun hanfendi"dedi ve bunu derken cidden çok yakışıklı olmuştu."Teşekkürler beyefendi"diyip koluna girdim.Büyük restoranttan içeri girip köşe tarafa oturduk.Cidden güzel bi yerdi,garson gelip siparişleri aldı ikimizde biftek söyledik Vuslat çok pişmiş ben az pişmiş istemiştik.Yemek yerken sohbete dalmıştık.Vuslat beni mutlu diyordu,yüzünden gülümsemesi hiç eksilmiyordu.Yanımıza gelen garson bianda tepsideki içkileri üzerime dökmesiyle ayaga fırladım.Bacagımı cam kesmişti ve büyüktü bayagı,o sinirle"Ne yaptıgını sanıyosun sen şu halime bak gerizekalı!!"diye bagırdım,tabi vuslat durur mu çocuga kafayı çoktan gömdü.O sırada büyük bi kargaşa oldu herkes başımıza toplanmıştı.Vuslatı ayırmaya çalışıyodum ki biri agzıma bişey kapattı ve son gördügüm Pusattı.



Evet arkadaşların buda böyle bi bölümdü.Beni en çok sevindiren ise 20 bin olmamız cidden bunu beklemiyodum ama oldu ve çooook mutluyum.20 benim ugurlu sayım ve haziranın 20si dogum günüm tabi açelyanında.Diger bölümüde yakın bi zamanda yayımlayacagım.Kendinize iyi bakın.

Aşkın BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin