Anlatmak ister misin?

647 58 51
                                    

"Demi ben hastayım..."

Gözlerimin dolmasını engelleyemedim chan hyung da ne olduğunu anlayamamıştı daha.

"Seungmin ben öyle söylemek istemedim sen de biliyorsun sana ne kadar değer verdiğimi."

Sol gözümden bir damla yaş akarken konuştum.

"Biliyorum hyung seni de jisung'u da eğer siz olmasaydınız sanırım benim cesedimi sokak köşelerinden ve ya bi uçurumun altından toplayacaklardı teşekkürler bana bunca zaman yardım ettiğiniz için ama yük oldum sanırım artık ben size."

Ne dediğimi doğru düzgün ben bile anlamadım ve olabildiğince hızlı bir şekilde sınıftan dışarı çıktım.

Koşarak uzaklaştım ve okulun arka bahçesindeki çardaklardan boş olan birine oturdum buraya çok az insan gelirdi kim bilir kaç kere gelip şu güzel çardaklara oturdular çoğu çok fazla yaprak var diyerek oturmuyor buraya ama bi bilseler ne kadar güzel olduğunu buranın kimse çıkmaz sanırım burdan.

Oturduğum çardakta bacaklarımı kendime çekerek kollarımı birleştirdim ve kafamı kollarımın üzerine koyup küçüldüm oturduğum yerde sanırım ağlamam gereken zamandayım.

Hastalıklı bir ucube olduğum için..

-hyunjin-

Nerdeyse hiçbir şey anlamadım ve kavrayamadım da neden birden öyle şeyler söyleyerek kaçtı ki seungmin yüreğime taş oturdu resmen kalbim acıyo.

"Jisung ben gerçekten öyle söylemek istemedim biliyorsun beni değil mi."

"Hyung cidden senin yerin seungmin'de ayrı onu ölümden kurtardın tabiki de öyle söylemek istemediğini biliyor ama onun da bir canı var ve artık ağır gelmeye başladı bu hastalık ona."

Chan hyung ve jisung konuşurken onları dinliyorduk hala biz ben kendime yenik düşerek onlara döndüm ve konuşmaya başladım.

"Jisung arkadaşın nereye gitmiş olabilir."

Şaşkınca bana dönüp baktılar ve chan hyung bana biraz kızmış gibi görünüyordu.

"Peki bundan sana ne hwang hyunjin."

"Hyung şey yanlış anladın ben sadece konuşmak istiyorum onunla."

"Seungmin'in seni dinleyeceğini sanmıyorum hyunjin o kafasına buyruk biri ve temas hastalığı var insanlar ona dokunmasına izin vermiyor."

"Neden peki."

"Orası biraz özel seungmin'in bilmenizi istiyeceğini sanmıyorum hatta okulda oldukça kimsenin temas hastalığı olduğunu bilmesini bile istemiyor."

"Pekala ben yanına gitmek istiyorum sanırım kendim bulabilirim."

Ayağa kalktım ve sıranın üzerinde duran telefonumu cebime atarak hırkamı da aldım ve tam dışarı çıkacakken kolumda hissettiğim baskıyla irkildim.

Chan hyung tüm gücünü kullanıyor olmalı kol kasları o kadar gerginleşmişti ki sanırım kopacak ve benim de canım acıyordu.

"Bırak kolumu."

"Seungmin'in yanına gitmeyeceksin."

"Öyle mi izle ve gör."diyerek kolumu hızlıca çektim ve sınıftan çıktım.

Arkamdan gelemesini bekledim ama sanırım çocuklar onu engelledi.

Sınıftan çıkınca nerde olabileceğini düşündüm ve birkaç kere onu jisung'la arka bahçede genelde insanların hiç uğramadığı çardaklarda otururken görmüştüm orda olabilirdi.

Don't touch me/hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin