+"Baba,dur bekle!"
+"Lütfen,böylece gidemezsin.Geri dönecek misin?Yalvarırım bi' beni dinle"
Çoktan binmişti arabasına.Pek çok kez cama vurmama rağmen yüzüme dahi bakmıyordu.Gaza bastığında yavaş yavaş gözlerim dolmaya başladı.
Beni duymadığını -aslında kendimi kandırıyordum sadece umursamıyordu- bilmeme rağmen bağırmaya devam ettim.-"Defol git annenin kollarına.Hem yeni baban daha iyi bakar sana."Baban kelimesini fazla bastırarak söylemişti.
Söyledikleri içime oturmuştu.Çok geçmedi,bir süre sonra gözle göremeyeceğim kadar uzaklaşmıştı bile.Bacaklarım beni taşıyamıyordu.Kapının önündeki banka oturdum.Titremeye başlamıştım.Gözlerim yavaşça açılan kapıya doğru döndü.Yüzü ağlamaktan kıpkırmızı olan annemi gördüm.Yanıma yaklaştı ve sakince oturdu.İkimizden de hiçbir kelime çıkmıyordu.Ağladığını gördüğümde ona sarıldım.
+"Özür dilerim oğlum" diyebilmişti zorlukla.
-"Hayır anne,sen hiçbirşey yapmadın.Birini sevdiğin için seni yargılayamam.Ayrıca o adamın hayatımızda yeri yok artık."Söylediklerim onu rahatlatmış gibiydi.Bir süre sonra,daha iyi hissettiğini düşündüğümde güçlükle de olsa konuştu.
+"Fatih onların evine taşınmamızı istedi.Hem bence oğlu Hürkan'la da çok iyi anlaşırsınız.Olur değil mi?"
Aslında taşınmak istemiyordum.Ama annemin daha fazla yıpranmasını istemedim.Başımı onaylayarak salladığımda gülümsedi.İçeriye geçtiğimizde,yatağıma uzanır uzanmaz yorgunlukla gözlerim kapandı.****
Güneşin doğuşundan bir süre sonra alarmın sesine uyandım.Hafta sonu olduğundan erken kalkmak istemiyordum.Sayıklanmayı kesip yüzümü yıkamaya gittim.Kargo şirketi akşam geleceği için hazırlanmam gerekti.Ben duş alırken annem çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı.Eşyalarımı toparlamak çok da zor olmadı,sadece önemli şeyleri koyduğum 2 koli ve çantamı da aldığıma göre hazırdım.Annem ise çoktan 6 koliyi doldurmuştu.Ona yardım ettikten sonra birlikte kargocuları beklemeye başlamıştık.
Hürkan.Annemin dün söylediği isim gelmişti ansızın aklıma.Nasıl biri olabilir diye kafamdan türlü düşünceler geçirmeye başladım.Onun okulunda okuyacağım için gereksiz bir heyecan vardı içimde.Ben düşüncelere dalmışken kapı çaldı.
****
4 saatlik yolun sonunda varmıştık.İstanbul'a ilk defa geliyordum.Arabanın önünde durduğu evi görmemle ağzım açık kalmıştı.Ev değil saray resmen!
Arabadan indiğimde annem bir adama sarıldı.Parmağındaki yüzüğü gördüğümde üvey babam olduğunu anladım.
-"Erkan?Hoşgeldin!" diyerek bana da sarıldı.
-"Hadi içeriye geçin.Seni Hürkan'la tanıştırayım."O gereksiz heyecan tekrar bedenimi sarmıştı.Bahçeyi geride bırakıp evin üst katına çıktık.Posterler ile dolu olan bir odanın kapısını çaldı ve karşıdan cevap beklemeden içeriye girdi.Bizi tanıştırmasını beklemiştim ama annemin elini tutup
-"Biz biraz evraklar hakkında konuşalım.Siz de o sırada tanışırsınız."diyerek kapıyı kapatarak çıktı.Saçları dağılmıştı.Üstünde ince bir gömlek ve yuvarlak gözlükleriyle oturuyordu.Gözlüklerini çıkardı.Beni gördüğüne sevinmiş gibi değildi.Yataktan yavaşça doğruldu.Ben ise aptal gibi ona bakmakla yetiniyordum.Gözlerini devirdi.
+"Ee daha ne kadar dikileceksin orada?"Cevap vermedim.Yataktan kalktı ve bana doğru yaklaştı.Elimi ona doğru uzattım,beni tutarak kendine doğru çekti.Gözlerime kilitlenmişti ve bu beni biraz olsun germeye yetiyordu.Hafifçe gülümsedi ve kulağıma yaklaştı;
+"Gözlerin güzelmiş,Erkan."****
Selam baya eğlendim yazarken.Okuduğunuz için teşekkür ederim :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step Brother || Porgola
FanfictionErkan babası tarafından terk edilince annesiyle birlikte İstanbul'a taşınır.Artık üvey kardeşi Hürkan ve yeni babası ile yaşamak zorundadır.Abisinin kolejinde okumaya başlayan Erkan için işler biraz daha zorlaşacaktır.