Saat 8;40'ı gösteriyordu.Hürkan öğretmen zili çaldığında dikkatli olmamı söyleyerek sınıfına çıktı.Ben de boş olan bir sıraya geçtim.
Hoca sınıfa girince oturmamızı söyleyip tahtaya bir şeyler yazmaya başladı,dersi bile bilmiyordum.Tek istediğim daha günün başından eve gitmekti.
****
Son derse girecektik.Hürkan' ı bir teneffüste kantinde görmüştüm ama o beni fark etmemişti.Söylediğim gibi,sıkıcı dersler ve baskıcı hocalar dışında hiç bir sorun yoktu.Arada bana bakanları görsem de Hürkan'ın dediklerine uyup umursamadım.
Hava çok kararmıştı.Yağmur sesi duymuyordum ama kara bulutlar habercisiydi.Zil çoktan çalmıştı,ders birazdan başlayacaktı.Sınıftan çıktım,dolaplar hemen yanımızdaydı.
Son ders için kitaplarımı alıyordum.Etrafta kimse yoktu.Derse geç kalmak üzereydim.Birisi alaycı tonuyla adımı seslendi.Arkamı dönmeyi reddediyordum.Ses gittikçe yakınlaşıyordu.Ensemdeki çocuk fısıldamaya başladı.
-"Arkanı dön ve bana bak.Hürkan'ın senin için ne yaptığını kendi gözlerinle gör.Çünkü birazdan daha fazlasını sana yapacağım."
Bir yara göreceğim kesindi.Gözlerimi kapattım,söylediklerini umursamamazlıktan gelsem de korkuyordum.Çünkü yalnız değildi.Üst sınıf da olsa tek başına gelmezdi.
İstediğini alamayınca,yakamı sertçe tuttu.Beni sürükleyerek bahçeye götürmeye çalışıyordu.Boğazım yanıyordu,nefes almakta güçlük çekiyordum.
Kolejin daha önce görmediğim,kamera olmayan bir yerine geldiğimizde ellerini bıraktı.Bilincimi toparlayamayınca yere düştüm.Nefesimi kontrol etmeye çalıştım,boynuma dokunduğumda daha çok boğuluyordum.
-"Hürkan gibi değilsin.Karşı çıkacak gücün yok.Ona zarar vermenin tek kolay yolu,sensin."
Öksürmeye devam ederken ayağa kalkıp etraftakilere baktım.Yalnız olmam çok büyük dezavantajdı.
+"Düşündüğün kadar da kolay olacağını zannetmiyorum."
-"Erkan,bu gereksiz özgüvenin kendini küçük düşürmene yetiyor.Tek istediğim seninle biraz oynamak."Kavga etmeye çalışmak aptalca ve riskli olurdu.Kendimi savunacaktım.Diz çöküp gülümsedi.Elini bana doğru uzattı ve gülmeye başladı.Yerden destek alıp ayağa kalktım.Aralarından birinin bana yaklaşmasıyla herkesin çenesi düştü.
Üzerime hızlı bir yumruk düştü ve tekrar yere yığıldım.Etraftaki hava büyük ölçüde değişti.Gözüm elindeki muşta yüzünden kanamaya başlayınca görüşüm daraldı.
Çocuk ceketini çıkarıp yere fırlattı.Bir tekme atmayı hedefleyerek bacağını kaldırdı ama büyük bir kuvvetle savruldu.Diğeri hızla atıldı,kollarını salladı ve bir kaç kez yumruklarını fırlattı,ancak vuruşlarının tümü engellendi.
Hürkan öfkeyle kör olmuş bir şekilde çocuğa baktı.Arkasında duran boynuna dirseğini atarak onu boğmaya çalıştı.Hürkan başını geriye atarak boğazının etrafında kıvrılan ele uzandı.Tuttuğu eli yavaşça döndürdüğünde çocuk acıyla inledi.
Olabildiğince doğruldum.Başımdaki çocuk etrafı okuldakilerden kolluyor ve bana göz kulak oluyordu.Topuğunu kavrayıp geriye doğru çektim,yüzüstü düşünce göğsündeki ağrı ile nefesi kesildi.
Hürkan hala tanıyamayacağım kadar asabiydi.Bu sefer yalnız değildi,ama yine de karşıdakiler daha kalabalıktı.Yerdekilerden birisi Hürkan'ın arkasındakinin ağzına bakıyor,işaret bekliyordu.Çocuk yerdekine elini uzattı,ikisi kollarını tutmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step Brother || Porgola
Hayran KurguErkan babası tarafından terk edilince annesiyle birlikte İstanbul'a taşınır.Artık üvey kardeşi Hürkan ve yeni babası ile yaşamak zorundadır.Abisinin kolejinde okumaya başlayan Erkan için işler biraz daha zorlaşacaktır.