Kendisine yöneltilen soru ile içkisinden bir yudum daha aldı.
+"Doğruluk dersem iğrençleşeceğin için,cesaret."
Soruyu soran kız beklediği cevabı almış gibiydi.
-"Biz senin gözlerini bağlayalım,gruptan seçtiğimiz birini dokunarak ve koklayarak tanımaya çalış."
Saçındaki siyah bandanayı çıkardı ve Hürkan'ın arkasına geçti.Bir kaç sıkı düğüm attıktan sonra gruptakiler kimi seçeceklerini tartışmaya başladılar.
Bir süre sonra herkes bana bakmaya başladı.En hızlı tanıyacağı kişi olduğumu söylemeye çalışsam da ısrarlarıyla beni yerimden kaldırdılar ve boyumdan anlamaması için koltuğa çıkardılar.Ben de dizlerimin üstüne çöktüm.Hürkan'ın gözleri bağlı olduğu için ona yardım ederek karşıma getirdiler.
Hürkan saçlarımı hafifçe karıştırmaya başladı.Elini göğsüme koydu ve sweatimden tutarak beni kendine doğru çekti.Boynuma doğru yaklaşarak derince bir nefes aldı ve gülmeye başladı.
-"Erkan'ı seçmeniz kolay olmadı mı sizce de?"
Cevabından emin olmak için hızlıca bandanayı gözünden çıkardı.Karşısında beni görmesi onu şaşırtmamıştı.
Herkes eski yerini aldığında,şişe tekrar dönmeye başladı.Daha önce spor salonunda gördüğüm bir kız,şişenin ucundaki çocuğa gülümseyerek sordu.
-"Doğruluk mu cesaret mi?"
+"Kolay soru.Cesaret."Kız çocuğun cevabı ile yerinden kalkıp yiyeceklerin olduğu masadan çikolatalı sosu aldı.
-"Gruptaki en çekici bulduğun kişinin boynuna bunu döküp yala."
Sosu çocuğa doğru fırlattı.Çocuk,gruptakilere tek tek baktı.Sosun kapağını açıp yanıma doğru yaklaştı ve Hürkan'a bakarak konuşmaya başladı.
+"Umarım sevgilin çok sorun etmez."
Kafamı tutup sola doğru kaldırdı.Sosu boynuma döktükten sonra saçlarını rahatsız olmamak için eliyle tuttu.
Boynumda hissettiğim dil ile gözlerimi utançla kapattım.Rahatsız edici haraketleri beni çok geriyordu.İşini bitirdiğinde dudağını zevkle yaladı.Hürkan'ın az önceki halinden eser yoktu.Çocuğun haraketlerini dikkatle izliyor,ellerini sertçe sıkıyor ve sakince nefes almaya çalışıyordu.
Sosu kapatıp yerine geçtiğinde şişeyi alıp çevirdim.Tahminimce üst sınıflardan olan biri soruyu soracak,her ne kadar istemesem de ben cevaplayacaktım.
-"Doğruluk mu Cesaret mi Erkan,hadi cesareti seç de biraz eğlenelim."
Bana yönelttiği soru ile Hürkan'a bakmaya başladım.Çocuğu tanıyor olmalıydı ki,kafasını sağa sola sallamaya başladı.
+"Bu kadar eğlence yeterli sanırım,doğruluk."
-"Kendi kararın.Hiç seks oyuncağı kullandın mı?"Sorduğu soruyla herkes gülmeye başladı.Hürkan'ın cevap vermem gerekmediğini,sadece eğlendiklerini söylemesine rağmen oyunu bozmadım.
+"Arkadaşımın doğum günümde aldığına bakmıştım bir kaç kez.Kullanmış sayılır mıyım bilmiyorum."
Grup kullandığımda hemfikirdi.Hürkan gülerek çocuğun elinden şişeyi aldı ve döndürmeye başladı.Bu sefer kendisi benim yaşlarımdaki bir kıza soruyordu.
+"Doğruluk mu Cesaret mi Tanya?"
-"Cesaret."Hürkan bahçeye doğru döndü.Gördükleri ona ilham vermiş gibiydi.
+"Bartu'nun araba lastiğini yala.Bana geçen yalattığın şey kadar iğrenç değildir."
Kız kabul ederek yerinden kalktı ve bahçeye doğru ilerlemeye başladı.Hürkan bir anda kafasını kaldırdı.Duyduğu bir şeyden rahatsız olmuş gibiydi.Yerden doğrulup bana elini uzattı.
-"Şimdilik bu kadar yeter,siz oynamaya devam edin.Erkan,odandan bir şeyler duyuyorum.Kontrol etmeye gideceğim,gelmek ister misin?"
Bana uzanan elinden güç alarak ayağa kalktım.Oyun daha da çirkinleşmeden çıkmak iyi olmuştu.Grubun çoğunluğu Tanya'yı izlemek için peşinden gitmişti.
Hürkan elimi hala bırakmamıştı.Ev kalabalık olduğundan birbirimizi kaybetme ihtimalimiz de yüksekti.
Odamı kapısına vurmadan girdi.İçeride hiç kimse yoktu.Etraftaki bitmemiş bir kaç şişe ve yere atılmış yastığım dışında çok dağınıklık yoktu.
+"Bir ses duyduğunu söylememiş miydin?"
Sorduğum soru ile hala bırakmadığımı elimi kapıya doğru yasladı.Üstüme doğru yürümeye başladığında ona ayak uydurarak geriye doğru adımladım.Kapı sırtımın uyguladığı baskıyla kapandı.O kadar yakınımdaydı ki,içtiği alkolun kokusu iliklerime kadar işliyordu.Duyduğu hayali sesler bundan kaynaklanıyor olmalıydı.
-"Erkan," diye fısıldadı,sözcükleri boğazına kadar tırmanıp dilinde takılmıştı.Güçlükle nefes verip gözlerini kapattı.
-"Seni istemem çok mu yanlış olurdu?"Sarhoşluğun etkileri.Hayatınızı yaşamaktan ziyade,hayatınızın size yaşattığı anlar.Bastırılmış kişiliğin dışa vurumu.Kendinden kopuş ya da kendine dönüş.
Geçici sersemlikle gerçek düşüncelerinin ortaya çıktığını fark edemese de,hala benden cevap bekliyordu.Bedeni kendisini taşıyamayacak kadar ağırlaştığında,elimi tutmayı bıraktı.Kafasını göğsüme yasladı.Nefes ritimleri gittikçe yavaşlıyor,kaybediş anlarının sonuncusuna yenik düşüyordu.
Belinden tutup yerlerimizi ani bir hareketle değiştirdim.Kafasını kapıya vurmaya,saçlarını çekiştirmeye başladı.Yastığı yerden kaldırıp yatağı onun için hazırladım.Dinlenmeye ihtiyacı vardı.Ayakkabılarını ve gece rahatsız olmaması için kolyelerini çıkarıp masanın üstüne koydum.Ben yardım etmeden kendini yatağa atmıştı bile.Adımı seslense de dışarı çıktım.Pişman olacağı şeyler söylemesini istemiyordum.Odaya kimsenin girmemesi için cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı kilitledim.
Parti hala devam ediyordu.Arkadaşları sürekli Hürkan'ı arıyor,ben de olabildiğince etrafı toplamaya çalışıyordum.O olmadan burayı nasıl kontrol edebileceğimi bilmiyordum.Gecenin ilerleyen saatlerinde evdekilerin sayısı azalacağına artıyordu.Tanıdığım kimse de olmadığı için,ayık kalmam gerekiyordu.
Tabi başarısız olduğumu,Hürkan'ın üstüne kitlediğim kapıya vurmasıyla yüzüme yapıştırılmış ve gözümü kapatan bir kaç postiti çıkardığımda anladım.Yere düşmüş duvar saati dördü gösteriyordu.Üstten gelen vuruş sesleri arttığında,dün yaptığımı hatırlayıp merdivenlere doğru yöneldim.
Etrafta tahmin ettiğim gibi sızmış bir kaç insan,hala kapanmamış parti ışıklarından yansıyan şişeler ve toplaması saatlerimizi alacak dağınıklıklar duruyordu.Odamın kapısına geldiğimde kiliti çıkarıp deliğe taktım.
Açmakta tereddüt ediyordum.Dediği şeyi hatırlıyor olabilirdi.Hatırlamıyorsa da benden öğrenmek isteyecekti.Düşünmeyi bırakıp kilidi çevirdim.Uyanmamı beklerkenki başarısız denemelerinden sonra kapıyı sonunda açabilmişti.Göz altları mosmor olmuş,saçları dağılmış,ayakkabılarını tekrar giymişti.Yüzüme pişmanlıkla bakıp konuşmaya başladı.
+"Özür dilerim." gözlerindeki yorgunluk söylediğini doğruluyordu.
-"Ne için?"
+"Dün gece fazla içip evi sana bıraktığım için."
-"Dert etme,evi bana bırakmış sayılmazsın.Ben de uyuyakalınca parti kendiliğinden bitmiş."Söylediğimle rahatça nefes alıp gülümsedi.
-"Sen duşa gir,ben de etrafı toplamaya başlayacağım."
Ben arkamı dönmüş giderken birden kolumu tuttu.Kaybolmuş ve kafa karışıklığı içinde,sözcüklerini toparlamaya çalışıyordu.
+"Neden senin yatağında yatıyordum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step Brother || Porgola
FanficErkan babası tarafından terk edilince annesiyle birlikte İstanbul'a taşınır.Artık üvey kardeşi Hürkan ve yeni babası ile yaşamak zorundadır.Abisinin kolejinde okumaya başlayan Erkan için işler biraz daha zorlaşacaktır.