5. BÖLÜM-Bitti

20 12 3
                                    


1 hafta nasıl geçti anlatamam. İkimiz için de çok acı vericiydi. Ama (Emre biraz sorun yaratsa da) karşı gelmedik. Ve kadının dediği gibi 1 haftada çıktık. O kadın kim bilmiyorum ama ona çok şey borçluyuz. Yara bere içinde eve döndüğümüzde kapıda durup bekledim. 

"Bitti."

Emre: Sanırım.

İçeri girdiğimizde hızla annemin yanına gittim. Saatlerce bana sarılıp ağladı.

"Aferin sana kızım. Doğru şeyi yaptın. Aynı benim gibi. Direnenlerin başına çok daha kötüleri geldi."

"Orada bir kadın bizi uyardı."

"Evet. Bizi de uyarmıştı. Ama aynı kadın olduğundan emin değilim. Belki de bizi uyaranın kızıdır. Ama hayatımı kurtardı. Sanırım 1-2 yıl sonra yakalandı. Dedikodulara göre işkence edip öldürmüşler. Ama o kadın çok fazla hayat kurtardı. Ve şimdi siz de kurtuldunuz."

"O kadın kim?"

"Kimse bilmiyor. Halk efsanesi gibi. Oraya giren çoğu kişinin zamanında hayatını kurtardı. O bir kahraman."

"Kızı da onun izinden gidiyor."

***

Emre ile odamıza geçtik. Küçük bir evimiz vardı. İkimiz aynı odada kalıyorduk. Biliyorum, kasaba güç kalkanları ile korunurken siz neden bu haldesiniz diyeceksiniz. Haklısınız. Yöneticilerin hepsi zengin ve çok üstün teknolojileri var. Halk ise fakir. Kasabanın merkezi tamamen onlara ayrılmış durumda. Özellikle de Zenginel'e.

Emre: Peki şimdi ne yapacağız?

"Bilmiyorum."

"Böylece oturup bekleyemeyiz. Bir şey yapmak zorundayız."

"Ne yapabiliriz ki? Biz Kayıp Kasabalıyız. Kaderimiz böyleymiş."

"Kaderimizi biz değiştiririz."

"Sorun da ne biliyor musun? O ölenlerin hepsi senin gibi düşündüler! Aynı annen ve babana benziyorsun. Ölmek istiyorsan git ve tekrar dene. Ama ben yokum."

Arkamı dönüp gözlerimi kapadım. Birkaç dakika sonra uykuya dalmıştım.

THE LOST TOWNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin