SERSERİ

Pişmanlık

Bişey kolumu çekiştirip duruyo , gözüm yarı açık yarı kapalı o iğrenç cırtlak sesiyle kalk artık diyo. Benimse gözümü açacak halim yok kim olduğunu görmeden kes sesini diye bağırdım gözümü açtığımda , uyuz,kendini beğenmis, görkem; yani ablam. Yirmili yaşlarında hukuk okuyo hanfendi , benle o çok farklıyız okuduğu bölümden kaynaklanıyo galiba kuralcı , dedigi olacak illa. Kıvırcık siyah saçlarıyla sevimli gözükür dısardan herneyse. Perdeyi araladım dışarda kar yağıyo , yerler buz tutmuş , tramvaya koşuşturan insanlar , korna sesleri ,erken başlayan okulun zil sesleri ..

Off kısacası pazartesi sendromuydu bu.

Okulda ikinci senem olmasına rağmen pekte ısınmış değildim. Zaten bizim guruptan başka kimseyle konusmazdık biz. Bunu biz istemistik yoksa bizle konusmak icin sırada bekleyen çok insan vardı.

Zar zor yatağımdan kalktım. Elim telefona uzandı bi kaç mesaj iki cevapsız arama vardı. Umursamadım, mutfağa gittiğimde kahvaltı hazırdı. Bir iki lokma bişey atıştırıp banyoya yöneldim. Dişlerimi fırçalayıp odama geldim. Dolabımdan lacivert kotumu ve bi beden büyük aldığım o en sevdiğim salaş kazağımı giydim. Belime kadar uzanan saçlarımı dogal haline bıraktım. Deri ceketimi giyip çantamı aldığım gibi evden çıktım. Otobüs vaktinden erken kalkıp önümden hızlıca geçti. Koşmaya başladım kar botumu aşmış durumdaydı koşamıyordum bi yandan koşmaya çalısıyorum diğer yandan çalan telefonumu açmaya çalısıyordum arayan Ecrin'di.

- Ne var ecrin , dedim

Sinirli olduğumu anlamıstı üstelemedi tanıyodu beni.

Ecrin kısa sarı saçları ve mavi gözleriyle kücük cocukların hayalini kurdugu o barbi bebek kızlarındandı. Biraz sakardır kendisi.

- Nerdesin sen ? seninki olay çıkardı çabuk okula gel dedi .

Hiçbisey demeden otobüse atladığım gibi okulda buldum kendimi. Koşuşturanlar , bağıranlar.. Ne oluyordu gene? Sınıfa ilerledim hızlı adımlarla kapıda Ecrinle Sedef beni görünce yanıma geldiler.

"Ne oldu çabuk anlatın" dedim.

Ecrin; "duyduğum kadarıyla Aykut dün okul çıkışı Savaşla seni konuşurken görmüş. Sabah erkenden ilk okula o geldi sınıfa öyle bi girdiki tüylerim ürperdi. "O  it nerde ?" diye bağırıyordu.

"Kim ?" dedim. "O Savaş olacak it !" dedi. "Kantinde gördüm en son" dedim. Nerden bilebilirdim olayların bu hale gelecegini.

"Simdi nerdeler Ecrin nerdeler ? napıyolar ? Bu koşuşturma ne !"

"Kantinde" dedi.

Soluğu kantinde aldım kapıdan girdiğimde savaşın burnu kanıyordu Aykut yumruk atmıştı sanırsam. "Aykut!" diye bağırdım. İkiside döndü baktı yanlarına gittim.

-Ne yaptıgını sanıyosun sen , şu halinize bakın ya !

- Dün ne konusuyodunuz onada mı seni seviyorum dedin dedi .

Ben ne diyecegimi bilemedim , kaldım.

"Saçmalıyosun şu an. sen busun iste söyledigini kendin bile duymuyosun" dememle çıkmam bir oldu. Zil çalmıstı sınıfa gittim sıraya başımı koydum kızlar sinirli oldugumu görünce yaklaşmadılar pek. Ağızlarında gevelediler biseyler..

Hiçbisey duymuyodum hiçbisey hissetmiyodum Aykutun dediği o sözler aklımdan çıkmıyodu.

"Onada mı seni seviyorum dedin.."

Bunu nasıl diyebildi ? Bilmiyomuydu ondan başkasına seni seviyorum diyemeyeceğimi. Biliyodu hemde adı gibi o naparsa yapsın ne derse desin onu seveceğimi biliyodu. Baya dalmısım hoca çoktan sınıfa girmiş , "Derin kızım sana diyorum duymuyomusun ?" diye seslerle kendime geldim bu kadın bana takmış durumda , herderste benle ugraşmadan bitiremiyo dersini. Hiç uğraşamayacaktım onla simdi. Umursamadım kafamı sıraya koydum beş on dakika uyuklamışım. Zil çaldığında kızlar  ; "Kantine iniyoz geliyomusun ?" dediginde hayır anlamında başımı iki yana salladım.müzik dinlemek için telefonu elime aldığımda bi mesaj Aykuttandı.

"Çıkışta herzamanki parkta olacağım konuşmamız gerek.. "

Neydi bu şimdi ? Ne yapmaya çalısıyodu bu gene ? kendini ne sanıyo bu ukala !

Gitmeyecegim bugunkü yaptıklarından sonra gidemem.

Off bi yanımda gitmek istiyodu aslında gitmek için gitmekti bu sadece. Onun yanında olmam , benim icin huzurdu hiç konusmasak benim yanımda oldugunu bilmem bile rahatlatıyordu icimi. Farklıydı iste sırf pisman oldugunu görmek icin gidecektim. Pisman olmuşmudur acaba ? Uyuz şey. Son dersteydik sekiz on dakika kalmıstı. Ağladıgım icin makyajım akmıstı , Ecrin saçlarımı düzeltmeye çalışırken Sedefte makyajımla ilgileniyordu. Aykutu da en son sabah görmüstüm nerdeydi kaç saattir okulda da yoktu gene ne halt yiyorsa diye söylenerek okuldan sinirli adımlarla çıktım. Arkamdan bi el omzuma dokundu derin dedi döndüğümde yapılı vücuduyla ne giyerse giysin yakışan , kot gömleği ve kot pantolonuyla , sarışın saçlarını doğal haline bırakmış mavi kulaklıklarıyla herzamanki cool beyfendimiz Savaş bey.

"Savaş bugün konuşmasak daha iyi olacak hepimiz icin" dedim ve arkama bakmadan uzaklaştım. Arkamdan biseyler dedi ama umursamadım. Parka az kalmıştı sonunda ordaydım aykutta tam karşımda. Ben yanına gidene kadar gözlerini ayırmadı üzerimden. Aykut geniş omuzları ve spor yaptığı kaslarından da belli olan o vücudunu saran bej rengi bir kazak , siyah kot ve siyah deri ceketiyle boynuna aldığı fularıyla da çok hoştu. Ama kendime gelmeliydim bugünki yaptıklarını unutamazdım. Yanındaydım hiçbisey demedim o da demedi sadece bakıştık. Sonunda bu sessizliği bozdum.

"Evet dinliyorum Aykut ?"

Yüzüme baktı bi iki dakika.

"Derin onları bir anlık sinirle söyledim. Seni onunla yan yana görmek beni çıldırttı anlıyomusun ?"

"Aykut, yapma. Bunu isteyen, bizi bu hale getiren sensin. Biz senle üç ay önce ayrıldık, bitti. Şuan söylediklerin gerçeği değiştirmiyor farkındasın değil mi ?"

Öylece bana baktı. Karın yerini yağmur aldı , şiddetini artırdı baya yağıyordu.

Bana cevap bile vermedi, veremedi. Haklıydım biliyordu. Sadece sustuk yanıma yaklaştı , eğildi ne yapıyordu bu ?

Boynundaki fularını çıkarmıştı, boynuma taktı. Çok kötü oldum. Orda kalsam ağlayacaktım. O yüzden birşey demeden durağa doğru yürüdüm. Kendimi eve zor atmıştım. İcimde bi burukluk vardı. Fularını aldım, o kokuyordu uzun zamandır içime çekemediğim o en sevdiğim kokusuydu.

Kasıtlı mı yapıyordu bunca şeyi ? Daha çok acı çekmem için mi ?