Jack x Elsa

{ Bölüm 2 }

***Bu hikaye Efsane Beşli ve Karlar Ülkesin'den esinlenilmiştir.***

Elsa 'nın ağzından :

Elsa artık 9 yaşında değil. Kraliçe olması için seçildiği yaşta.

Odamda dolanıp duruyordum. Kraliçe olursam eğer sürekli halkımın içinde olacaktım. Kendimi sürekli duygusuzlaşırmaya çalışacaktım. Odamdan çıkmamaya niyetliydim. Anna'yı kraliçe yapsalar olmuyor muydu ? Ah, ne saçmalıyorum ben bunu kardeşim için yapmalıyım. Kapıları açıp bağırdım.

''Muhafızlara söyleyin...... kapıları açsınlar !!!'' dedikten sonra tekrar odama kapandım.  Saatlerce yerde oturdum. En son sıkılıp elime bir kitap aldım. Törene daha 1 saat vardı. Yüzümü duvara dönüp yere oturdum tekrar. Elimde kitabımı alıp okumaya başladım.

Jack'in ağzından ;

Bir terslik vardıç Küredeki ışıklar yanıp yanıp sönüyordu. Çocuklar tehlikedeydi !!

''Kuzey !! Kuzey !! Diş ! Tavşan ! Uyku !'! hepsinin adını haykırmamla yanıma gelmiştiler. Onlara elimle küreyi gösterdim. Kuzey sinirlenmişe benziyordu.

''Kara..''

''Kara dediğin Öcü mü ?''

''Evet...''

''Fakat anlamadım Jack... Kara ölmemiş miydi ? ''

Kara'yı en son bir çukura karanlığın dibine göndermiştik. Jamie'de yanımızdaydı de mi o zamanlar ? Ah , konumuz bu değil daha.

''Kuzey ne yapmamız lazım ?''

Kuzey başını Ay'a doğru çevirdi. Ay Dede 'den cevap bekledi. Ama cevap gelmedi.

''Yardım alsak mı Tavşan ?''

''Ne ? Yardım mı ? Bizim ne zaman yardıma ihtiyacıımız oldu ki ?''

Diş konuştu : ''Jack koruyucu olarak seçildiğinde de aynı tepkiyi vermiştin Tavşan.''

Onlar konuşurken ben içimde tuhaf bir şey hissettim. Ay Dede'ye baktığımda ışığı yere vuruyordu.

''Hey, çocuklar...'' dediğimde konuşmayı kestiler ve onlarda benimle aynı yere baktılar. Ay'ın ışığından yerde bir gölge oluşuyordu. Bir kızın resmi...

''Bu kim ?'' diye sordu Kuzey.

''O....Elsa....''

''Elsa mı sen nereden tanıyorsun Jack ?''

''Ah, boşverin....Elsa neden Elsa ? Elsa şimdi koruyucu mu ?''

''Hayır değil. Galiba Ay Dede ondan yardım almamızı istiyor. Jack bizi ona götürür müsün ?''

''T-tabi''

Hala çok şaşkındım. Ben nasıl olurda verdiğim sözü tutmazdım. Elsa muhtemelen bana çok kızmıştı. Ve belki de artık beni unutmuştu.

********

Sarayın önüne geldiğimizde uçarak Elsa'nın penceresine geldim. İçerisi zifiri karanlıktı sadece bir yerde ışık vardı. Elsa.... Pencereyi sessizce açıp içeriye girdim. Beni farketmemişti.

''Elsa .. ?''

Cevap alamadım.

''Elsa ?''

Hala kitabını okuyordu.

''Elsa beni duyamıyor musun ?'' sesim istemsizce acıklı çıkmıştı.

Tam bir daha Elsa diyecektim ki dönüp bana sarıldı.

''Jack....'' sarılmasına sıkıca karşılık verdim.

''Bi an çok korktum.'' derken Elsa yere çöktü.

''Hey...noldu ?''

''Jack.....neden gelmedin ?'' yanına çöküp kollarımı iyice sardım. Başımı omzuna gömdükten sonra konuştum.

''Gelmek istedim.'' Hareketimden rahatsız olmamıştı. Bu benim de hoşuma gitti. Kokusunu özlemiştim.... ona doyasıya sarılmak istiyordum. Onu gördüğümden beri içimde bir şeyler olmuştu.

Elsa'nın ağzından ;

Jack kollarını sıkıca bana sarıp başını omzuma gömmüştü. Şaşkınlıktan ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Sadece öyle durmasına izin verdim. Onu çok özlemiştim ama aynı zamanda kızgındım.

''Jack.... Neden gelmedin ?''

''Gelmek istedim.'' diye cevap verdi. Tam ona doğru dönecektim ki görevli bağırdı.

''Tören için aşağıya gelir misiniz efendim ?'' diyerek odaya girdi. Jack benden ayrıldıktan sonra şüpheyle görevliye baktım onu görmüş müydü ?

''Burada tek başınıza  napıyorsunuz efendim ??'' ah hayır görmemişti.

''Kitap okuyordum Sebastian.'' dediğimde Jack'in gülme sesini duyabiliyordum. Ama görevliye aynı şeyi söyleyemezdim.

''Gidelim efendim...''

''Tabi.'' diyip kitabımı Jack'in yanına bıraktım. O kitabı görmesini istiyordum. Aslında bir kitap değil günlüğümdü o benim. Onunla tanıştıktan sonra günlük yazmaya başlamıştım. Umudum onun baştan sona kadar günlüğümü okumasıydı.

Evet kısa olduğunun farkındayım kusuruma bakmayın ^^ Ama bugün iki bölüm yayınladım. Genellikle böyle olacak. Yorum bırakabilir veya beğenidiyseniz votelar mısınız ? Çok teşekkürler şimdiden :* :3 <3 <3