****Bu hikaye Efsane Beşli ve Karlar Ülkesi filmlerinden esinlenilmiştir.***
Geç yazmamla ilgili hiçbir bahane üretemeyeceğim. Keyifli okumalar...
Elsa'nın ağzından ;
''Beni götürebilir misin ?!'' geriye doğru adım attım. Ay Dede hala cevap vermemişti. Gözüm Ay Dede'ye kaydı. Kara bakışlarımı takip etti.
''Ay Dede'nin cevap vereceğini sanıyorsan çok kötü yanılıyorsun Elsa.'' üstüme doğru geldi.
''Yaklaşma bana !!'' ellerimi önümde tuttum. Güldü.
''Bana kafa tutabileceğini mi sanıyorsun küçük kız ?'' Birden kabus atlar yanında belirdi. Eliyle atları okşadı.
''Kabus atları....''
''Evet tatlım. Benim en sevdiklerim. Bana Jack'ten mesaj getirmişler. Öğrenmek ister misin ?''
Kaşlarımı çattım.
''Karşılığında ne istiyorsun Kara ! Senin karşılıksız bir şey yapmayacağını herkes bilir ! ''
Tekrar o iğrenç kahkahasını attı.
''Tabiki de bir şey istiyorum.''
''Ne ?!''
''Güçlerini... ömrünün 20 yılını. Bunun karşılığında seni Jack'e götürürüm.''
''Ömrümün 20 yılımı fakat benim ömrümle ne yapacaksın ki ?!''
''Orası seni ilgilendirmez. Şimdi kabul ediyor musun etmiyor musun ? Ve şunu da ekleyeyim Elsacığım. Eğer kabul etmezsen Jack ölecek.''
Ö-le-cek. Sürekli kafamda yankılanıyordu.
''Ölecek mi ?! Ne ?! Nasıl ?!'' akıl sağlımı kaybediyordum.
''Cevabın Elsa ? Cevabın nedir ?'' bunu söylerken Jack'in sesini taklit etti. Gözlerim karardı. Başımı salladım.
'' Söz ver.''
''Oğlumun üstüne yemin ederim.''
''Kabul ediyorum.''
Kara'nın uzattığı eli tuttum. Bir atmosfer etrafımı sardı. Nefes alış verişim hızlandı. Sanki içimden bir şey sökülürcesine canım acıdı.
''20 yılını aldım ve güçlerini de artık seni Jack'e götürebilirim.''
Etraf karardı. Ve gökyüzünde yolculuğa çıktık.
Jack bunu yaptığım için bana kızar mıydı ? Kesinlikle.
Yere indik.
''Geldik.'' dedi ve kayboldu.
Yavaş adımlarla ilerledim. Bedenim çok ağır geliyordu taşıyamıyordum. Gücümü toplayıp bağırdım.
''Jack !! '' yanıt gelmedi bir daha bağırdım.
''JACK!!'' gücüm tükenmişti. Bir kaç adım daha attıktan sonra yere çöktüm. Nefes alamıyordum.
''Jack....''artık fısıltı halinde çıkıyordu. Yanağım ıslanıyordu.
Ağlıyordum.
Gözüm karardı. O karanlığın içinde bir ışık belirdi. Oraya gitse miydim ? Gözlerimi kapattım. Huzurla gülümsedim. Daha sonra havalandığımı hatırlıyorum. Havadaydım , birinin kollarındaydım. Yavaşça gözlerimi açtım fakat tekrar kapandılar.
''Elsa! Elsa dayan !''
Bu kimdi ? Yüzüm ıslandı. Yağmur mu yağıyordu ? Bu sefer gözkapaklarıma karşı gelerek açtı gözlerimi. Bir an her yer beyaz oldu. Hiçbir şey göremedim. Sonra...sonra platin saçlı bir çocuk beni taşıyordu.
''Elsa ? '' durduk. Gözlerimiz buluştu.
Yağmur yağmıyordu hayır. Kesinlikle yağmıyordu. Jack ağlıyordu.
''Ja-ck ?''
Birden ikimizde yere çöktük. Bana sımsıkı sarıldı. Titriyordu.
''Gözlerini hiç açmayacaksın sandım. Beni bırakacaksın sandım !''
Güçlükle elimi yanağına koydum.
''Se-ni as-la bırak-mam.'' daha sonra her şey karardı.
Yürüyordum. Karanlığın içinde yürüyordum. Neden yürüyordum bilmiyorum ? Birden yere düştüm. Ellerim ? Bunlar benim ellerim miydi ? Ellerimi kaldırıp baktım.
''Ben kimim ?''
Bu kısa bölüm için üzgünüm. Ama en azından yeni bir bölüm olsun dedim. Korkmayın hikaye burada bitecek değil. Bu kitap bir kaç bölüm daha devam edecek. Sizi seviyorum. En kısa zamanda yeni bölümle görüşmek üzere hoş kalın <3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jack x Elsa
Fanfiction**Bu kitap Efsane Beşli ve Karlar Ülkesi filminden esinlenilmiştir.** Elsa odasından içeriye girdiğinde endişeyle etrafa baktı. Masanın üstünd daha önce görmediği bir şeyi farketti. Bir not. Jack'ten. Elsa...Elsa lütfen kendine iyi bak....Anna'ya g...