SUÇLU // Eren x Reader

Gerçek Suçlu ve Özgürlük / Final1

Evet... sözde bu bölüm final olucaktı ama...

Sığmadı lan sgjdfkdgjsfkdgj dünden beridir yazıyorum ve şu anda bölüm 3000 kelime lan sfjzdjsfjsfjdgjdgjfu

O yüzden iki bölüme ayırmaya karar verdim diğer bölümün de yarısı felan hazır o yüzden yarına kadar yayınlarım
(*˘︶˘*).。.:*♡

Hadi bölüme geçelim artık~
****************************************

*Yazarın Dilinden*

-Hoşçakal anne! Hoşçakal baba!

Saçları titizlikle taranmış, gözlükleri ustalıkla silinmiş, kıyafetleri özenle temizlenmiş ve ütülenmiş gibi görünen 8 yaşınlarında bir çocuk, evden çıkarken son kez annesine ve babasına el salladı. Sonra koşarak evden çıkıp okulunun yolunu tuttu.

Bugün önemli bir gündü onun için. Öğretmeninin dediği gibi çok önemli birisi olan Cumhurbaşkanı gelecekti okullarına. Annesi ve babası bunu duyunca pek telaşlanmış ve onun bu gün okula en mükemmel haliyle gitmesi için çok uğraşmışlardı.

Ve o da çok heyecanlıydı. Hep televizyonlarda gördüğü o adamı ilk defa gerçekten görecekti.

Kulağının arkasını rahatsız ettiği için maskesini düzeltti ve kendi nefesiyle maske yüzünden gözlükleri buğulanmasın diye gözlükleri maskenin üzerine gelecek bir biçimde yerleştirdi. Yürümeye devam derken neşeli bir şarkı mırıldanmaya başladı küçük çocuk.

Birden yolda duraksadı. İlgisini çeken birisini görmüştü çünkü.

20 yaşlarında bir adamdı ve başını elleri arasına almış, köşedeki bir banka oturmuştu. Her ne kadar çıt çıkarmıyor olsada ağlıyormuş gibi bir havası vardı.

-Öyle tutarsan geçmez, dedi çocuk adamın yanına yaklaşarak.

Adam irkilerek başını kaldırdı ve "benimle mi konuşuyor" diye etrafına bakındı. Sonra içlerinde hafif bir şaşkınlık taşıyan ornitorenk rengi gözlerini çevirdi çocuğa.

-Ne geçmez?

-Başın ağrıyor değil mi? Öyle ellerinle tutarsan geçmez.

Adam çocuğa afallamış bir şekilde bakarken, çocuk parmağıyla adamın topuz olan saçlarını işaret etti.

-Belkide saçını çözersen olur. Saçını çok sıkı bağlayınca baş ağrırmış annem söyledi.

Adam gözlerini çocuktan ayırdı ve dalgın bir şekilde ellerine baktı.

-Çözemen saçımı, diye mırıldandı kısık bir sesle.

-Neden?

-Çünkü çok değerli biri bağladı...

Çocuk anlamamıştı.

Ne yani çok değerli biri bağladıysa? Ömrü boyunca öyle mi dolaşıcaktı yani bu adam?

Ama adam çocuğun daha fazla konuşmasına izin vermeden ayaklandı. İşi vardı çünkü...

Çocuğu arkasında bırakıp, cumhurbaşkanı burda diye okulun yakınlarında doluşan kalabalıktan uzaklaşarak çevredeki ara sokaklardan birine geçti. Kalabalığın uğultusu iyice azalmışken, karşısına pelerin giymiş biri çıktı. Pelerinin kapşonunu başına geçirdiği için yüzü görünmüyordu.

-Eren?

-Benim Erwin, dedi adam cevap olarak.

(Eren'e adam demek çok değişik ama 20lerinde bi çocuk diyemem ya sfhsdgzfh)