Eylül Beste Alev
Masada ki dosyalara kabaca göz gezdirdikten sonra sandalyenin arkasına yaslandım. Yaklaşık olarak bir aydır aradığımız şu katil ve onun her geçen gün artan cinayetleri Uğraştığımız katil her şeyi planlamış. Elimizde onun bize gönderdiği bilgiler haricinde hiçbir kanıt yok. Ne yüzü ne ismi var. Sanki bir hayaletle uğraşıyoruz. Her cesedin üstüne "O.D." harflerini not olarak bırakmasından başka hiçbir bildiğimiz yok.
Kapının açılmasıyla gözlerimi dosyaların üzerinden çekip gelen kişiye çevirdim. Uykusuzluktan acıyan gözlerimi bir kaç kez kırptıktan sonra gözlerimi Mete'ye odakladım.
" Yeni bir ceset daha "O.D." den. " derin bir nefes alarak arkama yaslandım. bakışlarımı tekrar dosyaların üzerinde dolaştırdıktan sonra gözlerimi kısarak konuşmaya başladım.
"Etraftaki mobese kayıtları, yaklaşık olarak vurulduğu uzaklık, mermi bulunduysa hangi tabancadan çıktığı ve görgü tanıkları hepsini bul 1 saatin var Mete. Düzgün kullanmanı öneririm." Kullandığım ses tonu Mete'yi duraksattı. Sanırım bunu beklemiyordu, ama artık bu oyuna son vermeliydik. Bu adam ya da kadın, her kimse işi fazla uzattı. " Bu iş canımı sıkmaya başladı Mete. " Bu sefer ses tonum daha yumuşaktı.
" Ara sokaklardan birinde, mobese kameraları orayı çekmiyor, iki tane inşaat var ikisinden de olabilir ,görgü tanıklarının düşüncesi bu yönde, mermi dışarı çıkmamış o yüzden silahı tespit ederler, otopsi sonucunu bekliyoruz yaklaşık uzaklığı o zaman söylerim ama dediğim gibi görgü tanıklarının duyduğu sesler o iki inşattan birinden geldiğini söylüyorlar. " Mete'nin diyeceklerinin bittiğinden emin olduğumda söze karıştım.
" İki inşaat arasındaki mesafe ne kadar? " Mete'nin kullandığı hızlı ve heyecanlı olan ses tonunun yanında benim sesim o kadar sakin ve kısık çıkmıştı ki bir an duymadığını düşündüm. Yüz hatlarımdan yorgunluğumu saklamaya çalıştım.
" İnşaatlar arası uzaklık yaklaşık 5 ila 10 metre olabilir dikkatli incelemedim olay yerine beraber gideriz diye düşünmüştüm." dedi Mete benim gibi sakin olmaya çalışarak.
" Doğru düşünmüşsün, fakat son bir soru katilimiz kurbanının uzaktan vurdu ise nasıl kendi izini bıraktı? " Mete'nin ve benim nefes alış verişlerimiz odayı doldururken karşımdakine odaklandım. Mete cevap vermek için ağzını yavaşça açtı
" Ok fırlatılmış. Bir kağıt oka takılmış ve kurbanın tam kalbine nişan alınmış. " Beynime ulaşan cümleler hafif bir şaşkınlığa yol açsa da kendimi toparlamam gerektiğinin kısa sürede farkına vararak ifademi düzelttim.
" Peki bu garipti ama önemli olan kağıtta ne yazdığı. " Sorduğum sorunun cevabını Mete de bilmiyordu, olay yerinde öğrenecektik. Seri bir şekilde sandalyeden kalkıp ceketimi alarak odayı terk ettim. Arkamdan gelen mesai arkadaşımın ayak seslerini saymaya başladım. Evet ,bu benim takıntımdı. Yolda yürürken kendimi meşgul etmek bir şeyleri saymak veya kaldırımda renklilere basmamaya çalışmak. Genelde adım seslerini takip ediyorum. Çünkü diğerini yaptığım zaman insanların garip bakışlarına mağruz kalıyorum.
Olay yerine geldiğimizde etraftaki kalabalığı aşmak bir hayli zor olmuştu. En sonunda cesdin bulunduğu kısıma geldiğimizde aklıma yeni gelen bir soruyu seslice dile getirdim.
" Cinayet kaçta işlendi ve polise bilgi kaçta ulaşıldı? " Tanımadığım hatta daha önce hiç görmediğim bir adam soruma cevap verdi.
" Silah sesleri saat sabaha karşı 6.10 da duyulmuş polise gelen haber de 6.15 gibi. Şuan saat ise 6.23. " Verdiği cevaba mesafeli bir gülümseme göndererek biraz durdum. Başımı hafif eğerek cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül Silah
ActionBir insan neden katil olur? Öyle mi doğmuştur yoksa öyle mi büyütülmüştür? Tercihi midir bu yol, yoksa mecburiyetten midir? Tüm amaç intikam mıdır? Yoksa bilinmeyen gerçekler var mı? Peki ya hiç ummadığın şekilde karşına çıkan biri için vazgeçebilir...