7.Bölüm -Eğlence-

180 11 0
                                    

Bu sefer, çalan alarmla vaktinde uyandım. Herkes uyuyordu. Sessizce banyoya doğru ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp, aynaya baktığımda, "Yine mi sen lan" dedim. Mimiğimi değiştirip "selam cınım" diye karşılık verdim kendime. Biraz ayıldığımda, kulaklığımın boynuma dolandığını bir tekininde, saçlarımın arasında kaybolduğunu gördüm. Zaten ölüm sebebim kulaklığın boynuma dolanıp nefessiz kalmam ile olabilirdi. Dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı güzelce taradım. Odama geçip yatağımı toparladım. Kendimi mal gibi hissediyordum. Dolabımın kapağını açıp, ruh halimin gerektirdiği gibi giydim. Sabah kalkar kalkmaz ne olabilirdi ki. Hiç bir şey olmamıştı. Ama üzgün hissediyordum. Aynada kendime baktığımda kapkaraydım. Çoraplarımı bile siyah seçecek kadar ne yaşamıştım ki? Siyah pantalon, siyah-gri kareli gömlek üstüme siyah süveter, büyük halka küpeler..

Çekmecemden makyaj çantamı çıkardım. Koyu renkli göz kalemlerimi ve far paletimi çıkardım. Ardından eyelinerlarımı... Far fırçamı elime aldım. Sanki resim yapıyormuşcasına açıktan koyuya doğru renklendirdim. Elime aldığım siyah kalemle kirpiklerimin diplerine sürdüm. Üstünden tek seferde bir eyeliner çektim. Beremi taktım. İçinden boyalarımı çıkardığım çantamı alıp, Martens botlarımı giyip çıktım. Kulaklığımı taktım. Durağa giderken Beyza'ya mesaj çektim.

'Ben duraktayım. Dersanede görüşürüz.'

Otobüsün gelmesiyle dersaneye doğru yol aldım.

&

Otobüsten inip, dersaneye ilerlerken Yağmur ve ikizi olduğuna inanmadığım soğukluk abidesini gördüm. Beni fark etmemelerini diliyerek adımlarımı sıklaştırırken sokak Yağmur'un sesiyle inlemişti bile.

- Aa Ayşe! Heyy. Ayşe!

Esnaflar adımı ezberlerken yavaşça arkamı döndüm. Elimi kaldırıp "Merhaba!" dedim durduğum yerde yanıma gelmelerini bekleyerek. Alperen'e baktığımda ondan farkım olmadığını gördüm. Oda benim gibi kapkaraydı. Yağmur yerine benimle ikiz sanmaları büyük ihtimaldi.

Ayşe: Günaydın soğuk surat, Günaydın Yağmur

Yağmur: Günaydın, kulaklık var seni duymaz.

Alperen: çoktan çıkarttım.

Yağmur: Beyza nerde?

"Tam arkanda, geliyor." dememle Alperen'in mimikleri değişmişti. Ama hiç belli değildi. Beyza neşeli sesiyle "Günaydın." dedi ve Alperen' gülerek "Sanada." diye cevap verdi. Şok olmuştum. Ya ben gözlem konusunda zayıftım ya da Alperen kardeşine bile etmediği tebessümü Beyza'ya yapıyordu. Beraber sınıfa geçerken ben yine "Nerede oturcam?" sorunsalı yaşamaya başlamıştım bile. Sınıfta dün ki gözlüklü ve bana gülerken pişman olan bi kaç kişi vardı. Arka sıraya ilerlerken fısıldaşmaya başlamışlardı.

Alperen en arka sıraya otururken,

- Ayşe yanımda oturur musun bugün? 

Tek kaşımı kaldırmış 'Ne diyon sen?' bakışı atarken "Lütfen." dedi. Cevap vermeden yanına oturdum. Yağmur'la Beyza hunharca konuşuyorlerken ben ve Alperen dünyanın üzüntü kaynağı bizmiş gibi somurtuyorduk. Sınıf birer ikişer dolarken ders zili çaldı. İçeriye giren, dün meraklı bakışlarını benden ayıramayan hocaydı.

- Günaydın arkadaşlar. Ben danışman hocanızım. Hepinizi ayrı ayrı tanımak istiyorum. Şu elimdeki listeyi sırayla doldurun bakalım.

Bizim bulunduğumuz taraftan başladı liste mevzusu. Alperen'den sonra sıra bana geldi.

Adım, soyadım, numaram ve istediğim bölümü yazıp, kağıdı diğer sıraya geçirirken bir sıra öndeki kız yanındakine 'boyacı' diye fısıldadı. Omzuna dokundum. Bana alaycı bakışlar atarken, nefret dolu bakışlar atarak,

Okul GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin