Taehyung, Yoongi'yi duvara daha da sert bir şekilde bastırırken, "Aşık olduğum kişi Jimin, hyung," dedi. Başparmaklarını Yoongi'nin dudağının üzerinde yavaş yavaş, ölçülü bir şekilde gezdirirken, o dudakların kendi dudağı altında şişmesini istediğin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taehyung, Yoongi'nin tenini çok özlemişti. Pürüzsüzlüğünü, yumuşaklığını özlemişti. Dudakları boynundan itibaren göğüs kemiğine, karnından aşağı indiğinde, dişleri göbeğinin hemen altındaki et boyunca sıyırdığında nefesinin titremesini seviyordu. Hâlâ mükemmel bir şekilde izini sürebiliyordu. Gözleri kapalıyken vücudunun her kenarını, kıvrımını tanıyabilir, onu en ince ayrıntılarına kadar çizebilirdi ve tanıdığı tek vücudun onunki olduğu düşüncesi Taehyung'un canını acıttı.
Uzunluğu boyunca ıslak bir şekilde öptü, aç gözlüydü, istekliydi ve Yoongi'nin nefesi titriyor, bir eli Taehyung'un saçına gidiyordu, bir teşvikten çok bir uyarıydı bu. Kendisi kadar çelişkili görünmesi komikti. Her şeyi bu hale gelmeden önce durdurabilirdi ama durdurmamıştı.
"Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum," diye içini çekerken, Taehyung'un dili uzunluğunun ucunda çalışıyordu. "Toplantı yaklaşıyor," ve komidinin üzerindeki saf-beyaz saate bakmak için başını yana doğru çevirdi, "40 dakikadan az bir süre sonra."
Taehyung bunun sadece toplantı yüzünden olmadığını biliyordu ama o kısmı boş verdi.
"Ofis, evinden arabayla 30 dakikadan daha az uzaklıkta, hyung," diye ağzına götürmeden önce nefes aldı. Yanaklarını çökerterek, emişini güzel ve ıslak hale getirdi ve Yoongi onu daha da kızdıracak kadar kıvrandı.
"Biliyorum, ama-"
"Ne zamandan beri seni boşaltmak için 10 dakikadan fazla zamana ihtiyacım oldu?"
Yoongi ona kısık gözlerle bakıyor, göğsü geniş hareketlerle hareket ediyor ve siyah saçları alnında terlemeye başlıyordu. Aralarında bir sessizlik vardı, sessizlik o kadar ağırdı ki dayanması bile zordu, ama Taehyung sabırlıydı ve bakışlarını ayırmadan yumruğunu yavaş ve kontrollü hareketlerle uzunluğunda aşağı yukarı hareket ettiriyordu. Yoongi sessizdi, sessizliği kelimelerden daha fazlasını anlatıyordu ve Taehyung onu anlıyordu çünkü onu çok uzun zamandır tanıyor, henüz söylemediği kelimeleri nasıl okuyacağını biliyordu.
Dudakları açıldı, uzunluğun başını yalamak için dilini dışarı çıkardığında bakışları onay istiyordu. Yoongi parmaklarını saçlarının arasından geçirdi, kalın bir şekilde yutkundu ve uzunluğunu Taehyung'un boğazına doğru itmeye çalıştığında Taehyung onun kalçalarının hareketinden cevabını aldı.
.
Okula bu kadar odaklanabilseydi eğer, Taehyung oldukça memnun olurdu. Kendisini bu kadar uyanık ve orada hissettiren şeyin ne olduğundan emin değildi ama öyle ya da böyle bu toplantıları şaşırtıcı derecede daha ilginç kılıyordu. Bu noktada, ele alınan konuların çoğunu anlayacak kadar öğrenmişti, ancak bazen verilen duygusal değeri anlamıyordu.
