2. Kısım, 2. Bölüm
Asansör dingledi ve Taehyung asansörden indi, kaybolmaktan korkuyormuşçasına koridorda ilerlemeye başladı. Ama nereye gittiğini biliyordu, sadece buna henüz alışkın değildi.Üniversitenin yakında başlayacak olmasıyla Şubat çabuk gelmişti ve balkonundaki kar verandasının kapısına tırmanıyordu. İçerisi soğuktu ama korkuyormuşçasına bu hava yüzünden miydi yoksa Taehyung'un bu daireye olan genel hisleriyle mi alakalıydı söylemesi zordu.
Bütün bu yer boştu ve Taehyung boşluğu dolduramıyordu.
Yani.
Burası hoşlanmadığı şekilde ferah ve güzeldi. Her yer soluktu, soluk duvarlar, soluk mutfak dolapları, soluk mobilyalar. Yoongi'nin dengeli karanlığından yoksundu. Ama babasıyla yaşamaya, bütün o kavgalara ve tüm o sitemlere dayanamıyordu. Taehyung zaten tıkanmıştı, birisinin boğulması için başına daha fazla su dökmesine gerek yoktu.
Yemek masasına oturup telefonuna baktı. Yeni mesaj yok.
Her günkü gibi bunu tekrar yapıp tekrar baktı.
Min Yoongi
üzgünüm31-12-2014 23:11
Bugün uyuşuktu. Belki yarın olmayacaktı. Bu tahmin edilemezdi.
Bir anlık hırsla Yoongi'nin telefonundaki adını değiştirdi, daha formal bir şey yapmaya karar verdi. Daha az tanıdık. Bu düşünceye güldü ve kalktı, kendine bir bira aldı.
.
Taehyung neredeyse iki aydır 18 yaşındaydı, ama bugün bir yetişkin olduğuna karar verdi. Banyodaki lavabonun yanındaki minik şişeyi aldı, içindeki haplara baktı. İlacın soluk sarısı pişmanlıklarının izi olmuştu. Onları almayı bırakmıştı. Birdenbire. Tek başına uyanmanın çok zor olduğu bir pazar sabahında. Bir şey dank etmişti ve bırakmıştı. Şimdi sifonu çekmeden önce onları tuvalete döküşünü izledi ve artık yoklardı.
Şişeyi geri koymak adına tekrar lavaboya döndü, aynada kendine baktı. Şişe boştu. Geri kalanları sığdırmak için boş bir şey daha.
Burası güneşin kumda unuttuğu, içi boş ve donuk bir kabuk koleksiyonuydu.
Δ
Taehyung bu konuda net veya açık değildi. Taehyung ve Jimin'in bir önceki gün dersleri vardı ve Yoongi biliyordu. Ama Taehyung buna değinmiyordu.
Ve sorun değildi, zaten Yoongi'yi ilgilendirmiyordu.
Ama etrafta olmak daha iyi hissettiriyordu. Sessizliği o kadar sert, iç çekişleri can sıkıcı değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soliloquy.
FanfictionTaehyung, Yoongi'yi duvara daha da sert bir şekilde bastırırken, "Aşık olduğum kişi Jimin, hyung," dedi. Başparmaklarını Yoongi'nin dudağının üzerinde yavaş yavaş, ölçülü bir şekilde gezdirirken, o dudakların kendi dudağı altında şişmesini istediğin...