2³ vücudun şiir gibi

176 21 2
                                    

2. Kısım, 3. Bölüm

İşe yaramıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İşe yaramıyordu.

Yoongi belinden sertçe kavrayarak onu tankın soğuk metaline daha sert bastırdı.

Jimin ve o artık resmi bir çiftlerdi ancak Taehyung düzgün düşünmeye, Jimin'i ve kendisinin ne kadar boktan olduğunu düşünmeye çalışıyordu, ama işe yaramıyordu. Jimin'in görüntüleri göz kapaklarının arkasında belirirken Yoongi'nin dudağını ısırması onu daha da kızdırıyordu. Yoongi'nin kapşonunu sıkıyordu ve sevişmeleri neredeyse agresif, sahipleniciydi. Bu eskiden, hayattan bıkmışken ve sadece kendilerine ait bir şeye ihtiyaç duyduklarında böyle olurdu.

Taehyung, Yoongi'nin geçen haftadan beri ne kadar suskun olduğunu hissediyordu. Yoongi onun yaklaşımlarından hızla kaçıyor ve çok gerginleştiğinde yakınlıklarından uzaklaşıyordu. Bu pek onluk bir davranış değildi. Kendini kontrol etmesi. Her zaman birbirlerine o kadar iyi uyum sağlamışlardı ki, onun bu tavrı Taehyung'u bir yabancıyla karşı karşıyaymış gibi hissettiriyordu.

Şimdi daha çok oydu. Çenesinin altını ısıran, elini Taehyung'un kazağının altına sokan daha çok oydu. Bu daha çok oydu, ama Taehyung bunun aynı zamanda daha sorumsuzca olduğunu düşünüyordu. Ne de olsa Yoongi yetişkin biri olmaya çalışıyordu. Ne yaptığını bilen, doğru kararlar veren biri olmaya.

Taehyung başını metale yaslayıp gözlerini kapattı. Yoongi'nin ensesinde dolaşan nefesinin sıcaklığı, yanağına değen saçlarının hafif gıdıklaması vardı ama düşünceleri başka yerlere dalmıştı. Beyninin bir şeyleri çarpıtması, kocaman bir yemek odasında koyu meşeden bir masanın üzerinde domalarak sikildiğini ya da New York manzaralı bir stüdyoda lüks bir yatakta bir kızı yediğini hayal etmesi çok kolaydı. Ona yaptığı şey çok çirkindi. Kötü davranmak ve kendini ne kadar berbat ne kadar zavallı ve değersiz hissettiğini haykırmak istiyordu.

Bir hafta önce Yoongi'nin onu becerdiği ve prezervatif takmak zorunda kaldığı anı düşündü. İçi burkularak, elinden gelse çığlık atacağı bir endişe enkazına dönüştü. Ama onun yerine sadece zayıf ve kırık bir sesle güldü.

"Gittin mi?"

Yoongi köprücük kemiğinin derisine karşı sorgulayıcı bir mırıltı çıkardı.

"Gidip kendini kontrol ettirdin mi, Yoongi?"

Kıpırdamıyor ama dudakları Taehyung'un teninden ayrılmıyordu. Ölüyordu. Etraflarındaki her şey. Taehyung biraz daha güldü ve bu acı dolu bir gülüştü.

"Sonuçlarını aldın mı? Yabancılarla korunmasız seks sana neye mâl oldu, mhm?"

Ve şimdi Yoongi kafasını kaldırdı. Taehyung'un giysilerinin altındaki elleri sertleşmiş ve kaşlarını çatmıştı ama Taehyung onun aslında ne kadar ürkmüş olduğunu görebiliyordu.

soliloquy.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin