Saate baktığımda 6'yı biraz geçiyordu. Kalktım elimi yüzümü
yıkadım, lacivert elbisemi giyip botlarımı ayağıma geçirdim. Saçlarımı hafif dalgalandırdıktan sonra açık bıraktım. İşte hazırdım. Şimdi en sevdiğim (!) yer olan okuluma gidebilirdim. 11. sınıfa gidiyorum. Çoğu sınavlarım bitti. En azından zor olanlar. Özel okula gitmeme rağmen mükemmel notlara sahip değilim. Ama idare edebilirler. İyi bir üniversiteye gidebilirim. Sanırım. İyi bir aileye sahibim, onları hiçbir şeye değişmem. Okulda popüler sayılmam ancak popülerliğin bana kazandırabileceği bir şey yok. Daha doğrusu popüler olmadan da yaşamımı gayet iyi sürdürebiliyorum. Çok yakın olduğum bir arkadaşım var. Adı Ahu. Benim ismimde Sena. Bence güzel bir isim. Ahu ile aynı sınıftayız. Onun dersleri benimkilerden daha iyi. Genelde buluşabilmek için ders çalışacağız diyorum aileme. Yani ablama. Yaşlarımız yakın olmasına rağmen benden 10 yaş büyükmüş gibi davranıyor. Halbuki aramızda sadece 2 yaş var. Bir çok şeyimiz eşit olmasına rağmen onun mükemmel bir sevgilisi var. Onun adı da Akın. Benimle iyi anlaşıyor bu yüzden onunla ilgili bir sıkıntım yok. Duygu'yla (Aramızda 2 yaş olduğu için ismi ile hitap ediyorum, en azından sadece yanımda olmadığı zamanlarda) evlenmeyi planlıyorlar. Aynı mesleği yapmayı planlıyorlar. Eğer sevgilimle/eşimle aynı mesleği yapacak olsaydım kesinlikle bir rekabet olurdu aramızda. Gerçi bu notlarla nereye varırım bilmiyorum.
Her neyse evden dışarı çıktığımda saat 7'ye geliyordu. Ben okulumdaki diğer kızlar gibi boyanmayı pek sevmem, o yüzden hazırlanmam uzun sürmüyor. Bazen parlatıcı sürerim o kadar. Sınıfa girdiğimde Ahu ve sevgilisi Kağan yan yana oturmuş sohbet ediyorlardı. Benim adım Sena'ysa ben bu Kağan'ın canına okurum. Sen nasıl benim canım arkadaşımın yanına (BENİM YERİME) oturursun deyip saçını başını yolarım. Hayır tabiî ki yapamam. Onun yerine gidip sohbetlerini bölebilirim. Sonra Kağan'ı biricik arkadaşının yanına yani ismi Emir olacak o pis sapığın yanına yollayabilirim. Diye düşünürken Ahu'nun cırtlak sesiyle anırması kulaklarımda uzun bir süre yankılandı. Allah'tan sınıfta bizden başka kimse yoktu. Biz dediğim Emir, ben, Ahu ve Kağan.
Ahu: Senaaağğğğğaaaa, gelsene yaa 3 saattir dikiliyon ordaaa!!
Sena: Biraz daha bağır Ahu tüm okul duymadı.
Ahu: Üff tamam yaa sana da iyilik yaramıyo.
Sena: Sen güzel söyledin de ben mi gelmedim?
Dedikten sonra yüzüne o şirin gülümsemesi yayıldı. Böyle yapınca hiç laf edemiyorsun. Öyle içten gülüyor ki benim canım kankam. Neyse ki ben Ahu'nun yanına gelirken Kağan kalktı Emir'in yanına geçti.
Sena: Ha şöyle, anladık sevgilisiniz de bizde 6 senelik arkadaşız yaneeee.
Kağan: E olsun canım bizde 6 aylık sevgiliyiz. Hem koskoca yarım sene olmuş demi bitanem.
Ahu: Evet Sena sen yalnız kaldın diye ni biz yanıyoz ki hem??
Sena: İyi be al sevgilin senin olsun ben yalnız otururum.
Onların sevinç çığlıklarını dinledikten sonra gözlerimi kısıp "bu böyle bitmez lağğn" bakışı attım onlara. Susup oturdular hemen tabi. Ee ben koskoca Sena'yım boru değil. Lafım dinlenecek!! Eğer birine iyilik yapıyorsam karşılığı alınacak. Tabi ki sadece arkadaşlarıma bir de şu sapık Emir'e karşı böyleyim. Onların dışında susup otururum. Çünkü yemiyo. Bir de okul çeteleri falan var onlara hiç bulaşmamak gerek. Okul çetesi dediğimde bizim okuldan değil. Sonuçta özel okul. Benim bahsettiğim çeteler tam karşımızda bulunan düz lisede yaşayan ve her okul çıkışı bizim okulun önüne gelip kolejlilerle dalga geçen (dalga geçme tabiri bunun kibar olanıydı o kadar yumuşak değiller, daha geçen hafta bir kızı hastanelik ettiler) pislik insanlar.
Merhaba arkadaşlar, umarım hikayemi beğenmişsinizdir. İlk hikayem olduğu için biraz acemi gelebilir, ama ben de yazdıkça gelişeceğim bu konuda. Her neyse şimdiden hepinize teşekkür ederim. Ayrıca eğer ilk bölüm biraz kısa geldiyse ilk bölüm olduğu içindir, bu bölüm daha çok tanıtım amaçlıydı. Diğer bölümlerde asıl hikayemiz başlayacak. Ayrıca multimedia da karakterlerimizin resimleri varr:)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Geçip Gidiyor...
ChickLitMerhaba arkadaşlar, ben Mine Küçükler. hayatımda ilk defa yazdığım bir hikayeyi sanal bir ortamda paylaşıyorum. Umarım beğenirsiniz. Genelde hafta sonları yazarım:D Hepinize şimdiden teşekkürler... (Bu arada hikayemiz İstanbul'da geçiyor.) Fikirleri...