İlk Ders

107 2 0
                                    

İlk ders matematik. Tabi ki en kötü olduğum ders. Dersten sıkılınca etrafıma bakmaya başladım. Tam o sırada Emir'le gözlerimiz birbirine takıldı. Yüzündeki gülümseme tüm yüzüne yayıldı. Aslında okulun en yakışıklı çocuklarından biriydi. En azından bana göre. Çocuk sapık falan ama bütün kızlarda onun peşinde. Yani bi çocuk sapıksa ondan uzak durursun değil mi? Ama Emir öyle değildi. İnsanları kendine çekebiliyordu. Tek çocuk olmasına rağmen hiç bir şımarıklık belirtisi yoktu onda. Derslerinde başarılıydı. İçimden geçirdiğim bir tek düşünce vardı ona ait "Keşke geçmişte olanlar olmasaydı Emir, keşke sapık bir psikopat olmasaydın. Bu kadar iyi bir ailede bile sen nasıl bu kadar kötü olabildin ki... Eğer seninle bir geçmişim olmasaydı belki sana aşık bile olabilirdim." Düşüncelerimi hocanın bana "Sena, ders dinlememek senin uzmanlık alanlarından biri mi?" diye bağırmasıyla yarıda bırakmak zorunda kaldım. Emir'e tekrar baktığımda not alıyordu. Yani artık bana bakmıyordu. Aman canım neyse bana ne ondan. Sonuçta bana çok acı çektirtti. O zamanlar aklıma geldikçe ağlayasım, çığlıklar atasım geliyor. Bu konuyu Ahu bile bilmiyordu. En derin sırlarımı, en kötü ve en güzel günümü ezbere bilen kızın bu konu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Hayallerimi bölen bu seferde teneffüs zili olmuştu. Kötü günler aklımdan çıkmazken bir de dersleri kaldırabileceğimi hiç sanmıyordum. Ders zili çalana kadar tuvalette bekledim, daha sonra herkes sınıfına girdi. Tuvaletten çıktığımda Emir'in bana doğru geldiğini gördüm. Yanıma yaklaştığında "Derste uzun süre beni süzdün, yoksa beni kıyafetsiz mi hayal ediyordun?" dedi alaycı bir şekilde gülerek. Önce şaşırsam da dışarı yansıtmadan bir kahkaha attım "Hayır canım, ne kadar pislik olduğunu düşünüyordum" dedim. Daha sonra kulağına eğilerek "Yoksa sen mi bunu hayal ediyordun" dedim (bende de vardı biraz çapkınlık shhjfhg). Sonra beni şaşkınlığa uğratacak cümleler kurdu "O günden sonra seni hep öyle hayal ediyorum". Dudağımla onun dudağı arasında milimler varken söylemişti bunu. Daha sonra da çekti gitti. Ama "O gün" kısmı aklımdan çıkmıyordu. Hemen kendimi dışarı attım. Bekçimiz Ali amca çok tatlı ve anlayışlı bir adamdı. Tüm okul öğrencileri onu severdi çünkü Ali amca dertten anlıyordu. Ona çok yorgun olduğumu söylediğimde zaten rengim yoktu. O da kendine iyi bak kızım dedi sonrada göz kırptı. Neşeli davranışlarını sıcak ama hasta bir gülümsemeyle tamamladım. Eve doğru yol alırken birden karşıma çıkan erkek sürüsü (karşımızda bulunan düz liseden gelen çetenin üyeleri) tarafından duvara sıkıştırıldım.

Sena: Ne istiyosunuz be!!!??

Batu (çetenin lideri): Senin kadar güzel bir kız böyle yerlerde ne arıyor acaba?

Derken alaycı bir şekilde güldü, sözü bitince yüzüme gelen saç parçasını kulağımın arkasına aldı. Dokunuşları çok yumuşak ve şefkatliydi. Yüzümde tam bir gülümseme meydana gelecekken hemen kaşlarımı çatıp onun kim olduğunu hatırladım. O ise elini duvara koymuş beni baştan aşağı süzüyordu.

Sena: Gidin başımdan ya, dağ başımı burası hem ne istiyosunuz benden!!

Cenk (çeteden birisi): Abi çok dırdır etti, artık halletsek diyorum.

Dedi ve arkadan biri sinirli bir şekilde konuştu, "Neyi hallediyormuşsunuz?"

Multimedia Batu:D 

Hayat Geçip Gidiyor...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin