ONE TWO THREE FOR'O BAŞLIYORUZ

17 3 0
                                    

Şarkıyı dinleyin ben bu şarkıyı dinlerken yazdım bölümü iyi okumalar.

Dünkü facianın ardından eve wanted yazısıyla aranan bir suçlu gibi gittim. Allah'ım lütfen insanlar ben hayatıma normal devam ederken bana yaklaşmasın sonu böyle oluyor sonra. Bugünde sınıftan çıkmam yarında ertesi günde tamam gelecek planım bu lise hayatımın son iki yılında sınıfta oturarak geçiririm mezuniyete kadar unutulur. Abarttın diyebilirsiniz biraz öyle oldu.
Sabahın köründe kargalarla dans için uyanıyoruz ne vardı okulu öğleden sonra yapsanız. Gerekli kitapları çantama koydum saçımı tarayıp yüzümdeki sivilce izlerini hafif bir kapatıcı ile kapattım gönül ister ki yüzüm öyle kapansın ki beni tanımasın o çocuk. Bu arada o çocuk diyorum ama bir lakap bulalım ona. Ben ve arkadaşlarım genelde insanlar hakkında öyle konuşuyoruz anlamıyorlar onlar hakkında konuştuğumuzu. En sevdiğim aslında biraz şekerli ama kalıcı bir kokusu olan parfümü sıktım. Üstüme formayı geçirip mutfağa geçtim. Annem babam işe gitmişler bile sanki ev benim bende tek yaşıyor gibiyim. Halimden memnunum ama insan özlüyor annesini babasını.
Okula geldiğimde dersin fizik olduğunu öğrenerek e bide bayıl Feriha gibi yerlere yıkıldım. Uzun zamandır derslere dikkatimi vermiyorum benimde vicdanım rahat değil ama yol nasıl güzel. Evet bugün değişim günü yeni hayatımın ilk günü derslere adapte olup gelecek sınavlara hazırlanıcam. Bunu geçen günde demiştim. Diyete başlayamayan insanlar gibi ders çalışmaya başlayamıyorum. Fizik dersinden sonra Ada Gökçe Nevra kantine indiler. Ada'ya yalvarmama rağmen bana kahve almadı. Bende çıkamayacağıma göre bugün kahve yok. Sabredebilirim. Edebiyat dersi bütün sıkıcılığı ile devam ederken kapıdan o girdi bütün gelecek nesli sıkıcı dersten kurtaran ama kendi dersinin daha sıkıcı olduğu rehberlik hocası ağzından bal damlayan hoca bir sonraki derse konferans salonuna inmemiz gerektiğini söyledi böylelikle o gün bir edebiyat dersinden kurtulmuş olduk. İnmek istemeyenlerin sınıfta kalıp ders işleyeceğini de söyledi ama aşağıda sıkılmayı tercih ederim.
Tabi ben mutluydum dersten kurtulduğum için ama ya o çocuk buzlar prensi beni görürse. Ada'dan beni saklayarak götürmesini rica ettim ama boş yapma diyerek beni tersledi. Öyle olsun Ada en ufak dedikoduyu bile alamıcaksın benden. Aşağı indiğimizde Gökçe ve Nevra'nın yanına geçtik onlarda sanki halkına duyuru yapacak gibi en öne geçmişler offff kesin bugün beni görüp dün yaptığımın hesabını sorucak. Ama pozitif ve enerjik olalım evren bunu istiyor.
Tam Gökçe ile dizi dedikodusu yaparken solumdaki boş koltuğa birisi oturdu ama sanki deprem olmuş gibiydi fil mi yedin mübarek bu ne sallantı. Soluma dönüp efendi ol adam ol dememek için zor tutuyordum kendimi ama dün ki olay geldi aklıma ama ıslanmaz çomar ben dönüp dedim. İnsanlığa davetiye dağıtıyorum gelmek ister misiniz? Yine o iki kahverengi göz kumral saç ve boş soğuk bakışlar... Beni çölde kutup ayısı kovalar. Buzlar prensi bana dönüp pardon dedi ve arkadaşları ile konuşmaya devam etti. Ne yani tanımadı mi beni boşu boşuna mı kaldım sınıfta boşuna mı stres yaptım. Evren teşekkür ederim ilk defa olumlu düşünmem işe yaradı.
Konferans bitiminde zil çaldığı için Gökçe Nevra ve Ada kantine gitti. Ben başım ağrıdığı ve artık özgür bir birey olduğum için kahvemi alıp biraz hava almaya bahçeye çıktım. Bahçe biraz küçük ama şirin bir yer bir köşe basketbol sahası bir köşesi voleybol aslında küçük değilmiş. Bahçenin sağ köşesinde kalan banklara oturdum. Şarkımı açıp sonunda mutlu dakikalar geçireceğim sırada bir top masaya gelerek kahvemi döktü. Gerçekten ben bu okul sınırları içerisinde kahve içmeyecek miyim? Top bütün masayı dağıtıp adeta arkasındaki binayı yakıp sigarasını içerek oradan ayrılan joker gibiydi. Yine sinirle oynayamıyorsanız şu topu kullanmayın diye topun geldiği tarafa bağırdım. Neden sinirlenince içimden bir dede çıkmıştı. 'İstersen bir de topunuz keserim de' yanıma yaklaşan uzun boylu çocuk topu almak için giderken bağırmamla dalga geçmişti. Sırık. Bu başıma gelenlerin bir açıklaması olmalı birinden kurtuluyorum YouTube daki üst üste reklamlar gibi diğeri çıkıyor. Reklamları kaldırmak içinde para lazım.
Yine ben yine bahtsızlık yine sinir patlaması sonra Miray çok sinirlisin öyle olma. Sakinim. Zil çalınca sınıfa
çıktım.Kalan dersleri işledikten sonra okul çıkışı kızlarla kafeye gidip kahve içelim dedik. Nasıl olsa okulda içemiyorum bari orda içeyim. Okulun yakınında küçük şirin bir kafe var. Biraz nostaljik içerisinde eski türk filmleri ve oyuncuların resimleri var. Kafeye geldiğimizde köşedeki dörtlü masaya geçtik. Siparişlerimizi verip günün dedikodusunu yapmaya başladık. Ayyy en sevdiğim aktivite. Siparişlerimiz geldiğinde garson çocuk hepsini tek tek koymaya başladı. Nevra'nın siparişini koyarken çocuğun eli çarpıp kahveyi döktü.Nevra'nın güzelliğine çocuğun eli ayağı dolandı galiba. O an anladım okul ve çevresinde kahve içmemeliyiz. Ben kahkahalarla gülerken Nevra'nın bağırdığıni duydum adın ne patronuna şikayet edicem. Çocukta mahçup bir şekilde Sinan dedi. Sonra Nevra çantasını alıp hızlıca kafeden çıktı. Bizde kahveleri alıp onun arkasından gittik.' Nereye gidiyorsun' 'gidiyorum' bekle Nevra alt tarafı kahve dedi Gökçe. Nevra arkasını dönünce o bakışı gördüm sinsi sinsi bakıyordu. Kızlar gördünüz mü nasıl rol yaptım. Ada şaşkın şaşkın ne rolü dedi. Çocuk bizim okulda görmüştüm bir ara ama adını bilmiyordum eee bide biraz yakışıklı dedim bari adını öğreneyim. Tüh yaa soyadını sormadım. Gidip sorsam mi ki ayy ama olmaz şimdi diyen Nevra karşısında üçümüzün ağzı açık kaldı. Gökçe Nevra'yı hayali ödülünü verirken tebrik ediyordu. İyi bari bir kahvenin dökülüşü işe yaradı. Biraz parkta oturup hava karardığında dağıldık. Sabah ders çalışıcam hatta düzenli çalışacağım dediğim ama yine hiçbir şey yapmadığım bir günün sonuna daha geldik.

Bu bölümde kızların başına bir sürü talihsizlik geldi. Ama belki talihsizlikler asıl mutlu olma sebepleri olur.

BAHTSIZ BEDEVİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin