~BÖLÜM 2

497 16 0
                                    

Sabah, gözlerimi açtığımda saatin sekiz olduğunu görünce sinirle yataktan doğruldum. Yaz tatili olmasına rağmen bünye alıştığı için erken kalkıyordum. Minik küfürler eşliğinde banyoya gittim. Günlük bakımımı yaptıktan sonra aşağıya indim. Henüz kimse uyanmamıştı. Zaten babamla, annem öğretmen olduğu için 15 gün daha okula gitmek zorundalardı.

Abimle, Doğukan'ın odasına girip bakmak istemiyordum. Leş gibi kokuyordur şimdi orası..

Oturma odasına giderek televizyonu açtım. Biraz televizyon izleyebilirdim. Güzel bir film görünce izlemeye başladım.

Film o kadar sarıcı değildi ama sonunu merak ediyordum. Kafama atılan yastıkla, bağırarak atan kişiye baktım. "Doğukan! " diye bağırarak elime bir yastık aldım ve evin içinde kovalamaya başladım. Banyoya koşarak kendini banyoya kitledi. İlla ki çıkacaktı oradan..

* * *

Eğlenceli kahvaltımız ve temizliğimizden sonra bikinilerimi giyinerek deniz kenarındaki yerime geldim. Belki denize girebilirdim.

Kenarda biraz oturdum, biraz kuşlarla konuştum, birazcıkta denizin dalga seslerini dinledim.

Hafif sıkılmaya başlamıştım.

Yapacak bir şeyim olmadığı için şarkı mırıldanmaya başladım. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Daha iyi oluyordu.

Birden nefes alamamaya ve üşemeye başlamıştım. Ayrıca ben ıslaktım. Bir hödük beni suyun içine itmişti. Kafamı sudan çıkardım ve karşımda o kişiyi görünce:

"Yok artık! Yine mi sen? "

"Yok artık! Yine mi sen? " diye bağırmıştık. Ikimizde aynı anda.

"Napıyorsun sen ya, sana bu hakkı kim veriyor? " diye bağırdım ve üstümdeki elbiseyi çıkardım. Bikinimle kalmıştım.

"Sana arabamı çizme hakkını kim veriyorsa o veriyor. " dedi. Resmen fena laf sokmuştu. Ben bunun altında kalmamalıydım.

"Hah birde yalancı.. onu ben çizmedim. "

"Kamera kayıtları öyle demiyor ama. " dedi. Daha fazla dibe batamazdım herhalde. Bence susmak en mantıklısıydı..

Kıyıya doğru yüzerek denizden çıktım ve havluya sarıldım. Ben ona kötü bakışlarımı atarken o bana sinsice gülümsüyordu.

Elbisem ıslaktı, bu nedenle yanımda getirdiğim yedek kıyafetlere gülümseyerek baktım ve üzerime geçirdim. Ona dönerek:

"Sana doyum olmuyor ama benim gitmem gerek. Bir daha görüşmemek üzere.." dedim ve arkamı dönerek yürümeye başladım.

"Bakalım sürprizimi beğenecek misin? " dedi. Ne dediğini anlamadım ve omuz silkerek arabama doğru yürümeye devam ettim.

Arabamın önüne geldiğimde kaputun kesici bir aletle çizildiğini gördüm. Hem de benimkinin aynısı gibi yapmışlardı. Sileceklerin oradaki notu elime alarak okumaya başladım.

Umarım benzetebilmişimdir.. bundan sonra benimle uğraşma.. *arabasını çizdiğin yakışıklı*

Kağıdı yere atarak üstünde zıplamaya başladım. Cevredekiler deli sanıp kendi halime bırakıyorlardır büyük ihtimalle..

Sinirim geçmemişti ama hafiflediğini düşündüğüm için arabaya binerek eve doğru sürdüm.

Saat akşam üstü gibiydi. Annemler büyük ihtimalle gelmişlerdi. Kapıyı anahtarla açarak içeriye girdim. Abim beni görünce:

DELİ SERSERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin