Spider Man | Taekook

8

Selamss

Nasılsınız bakalım?

Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun lütfen yorumlar falan az gelince üzülüyorum :(

İyi okumalar...

___

Okul koridorunda ilerlerken bana dönen bakışlara karşılık kaşlarımı çattım. Yapım rahattı tamam ama dikkatlerin üzerimde olmasını sevmezdim. Neden bana merakla baktıklarını bile bilmiyordum. "Hey! Selam Jungkook." yanımda yürümeye başlayıp konuşan çocuğa baktım. Adı neydi bunun? "Selam..." dedim. Duraksadığımı fark ederek "Jaebum." dedi. "Adım Jaebum."

"Tamam Jaebum." dedim derin bir nefes vererek. Ardından meraklı bakışlarımı ona çevirdim. "Ne soracaksan sor, meraktan çatlayacak gibi duruyorsun." dememle birlikte "Dün seni almaya gelen Kim Taehyung değil miydi?" dedi bu anı bekliyormuş gibi hızlıca dökülerek. Omuzlarımı silktim. Demek meraklı bakışların nedeni buydu. "Evet."

"Peki neyin oluyor senin?" harika! Meraklı çakalların kurbanı Jaebum olmalıydı. Acaba bu sorular için bir liste tutmuş muydu? "Sevgilim." dedim rahatlıkla. Dünkü anılar gözümün önüne gelince gülümsedim. Şaşkınca bana baktı. Oysaki dün Taehyung'un bahçe önünde olan tavırlarından anlamalıydı. "Sevgilin mi!?" abartı tepkisine karşılık gözlerimi devirdim. Koridordaki öğrenciler cevaplarını almış gibi bakışlar üzerimden çekilmiş, aralarında konuşmaya başlamışlardı. Sanırım benim şanslı bir çocuk olduğumu falan konuşuyor olmalıydılar. Çünkü Kim Taehyung ilk kez bir ilişki yaşamaya başlamıştı ve söylemeliyim ki herif bir idol kadar ünlüydü. Bu ünü yakışıklı çehresine borçluydu sanırım ve zekasına. Adam başlı başına bir yapıttı.

Aldığı cevapla koşarak yanımdan uzaklaşan Jaebum'a garip bakışlar attım. Sanırım cevabı dedikoducu tayfaya yetiştirmeye gitmişti. Dolabıma çantamı koyup kitapları alırken kısık sesli bir şekilde şarkı mırıldanıyordum. "Dün ne yaptınız bakalım?" yanımda bitip omzunu mavi çelik dolaplardan birine yaslayan arkadaşıma yandan bir bakış attım. "Sağol Jimin iyiyim, sen nasılsın?" dolabımın kapağını kapayarak sınıfa doğru giderken hızla yanımda yürümeye başladı. "Yah! Dalga geçme de cevap ver. Nasıldı, büyük müydü?" gözlerimi büyüterek omzuna yapıştırdım.

"Öyle bir şey olmadı aptal! Hem sessiz ol duyan yanlış anlayacak." dedim kitapları göğsüme bastırarak. "O zaman söyle." dedi masum kedi bakışları atarak. Böyle yapınca da tatlı oluyordu şerefsiz. "Bir şeyler içip sohbet ettik, sonrasında Playstation oynadık. Adamın evinde bir oda oyun temalı. Bir sürü oyun vardı. Onun öncesinde de çıkma teklif etti. Ben de cevabımı beni eve bıraktığında verdim." dünü kendimce özetleyerek söylememle gözleri büyüdü. "Ne yani? Sen şimdi Kim Taehyung ile sevgili misin?"

"Evet." dedim kaşlarımı çatarak. Her söylediğim kişi inanamaz gibi davranıyordu. "Ne yani ne demeye çalışıyorsun? Çirkin miyim ben?" dedim mızmızlanarak.

"Hayır şapşal, yakışıklısın merak etme. Sadece insan normal olarak şaşırıyor ne yapayım?"

"Jimin sen daha dün bahçede seksüel ima yapıyordun, ne şaşırmasından bahsediyorsun? Daha az önce 'Büyük müydü?' dedin. Sevişsek bu kadar şaşırmazsın." dedim gözlerimi devirerek.  

"Ne bileyim herife bakınca 'Ben tek gecelik ilişkilerin insanıyım.' Gibi görünüyordu." Dedi omuz silkerek. "Öyle bir görünüş mü var?" Dedim anlamazca ona bakarken.

"Evet ama sen anlamazsın. Bu benim röntgen bakışlarım sonucu çıkardığım bir sonuçtu ama ilk kez yanıldım." Dedi gerçekten üzülüyormuş gibi görünürken. "Peki bana bakınca ne görüyorsun?" Dedim röntgen bakışlarının bende çıkaracağı sonuçları merak ederken. Gözlerini kısarak bedenimi ve yüzümü inceledi. "Hmm, sen de tam bir şerefsiz tipi var. Giyiş tarzın rahat ve hep 'Hiçbir şey sikimde değil!' Tarzında takılıyorsun." Bıkkınca ona baktım. "Jimin sana bir şey söylemeliyim." Dedim kulağına yaklaşarak. Sır vereceğimi sandığı için kulağını ağzımın dibine soktu. "Röntgen bakışlarını sikeyim."