Endişeli bakışlarımı ringe çevirirken yanağımdan süzülen iki gözyaşına engel olamadım.
Ares deri ceketini ve tişörtünü çıkarmış altına ise siyah bir şort giymişti.
Ellerinde siyah kumaş bantlar sarılıydı.Rakibi olduğunu düşündüğüm adam ringin sol tarafına doğru geliyordu.
Altında kırmızı bir şort vardı adam zayıf, güçsüz bir bedene sahip değildi.
Ama gördüğüm kadarıyla Ares kadar yapılı da değildi içimden acaba neyine güveniyor diye geçirmeden edemedim.
Gamze "inan ben de bilmiyorum" diyince ona döndüm.
"Ben dışımdan mı konuştum?"
"Evet canım üzgünüm."
"Bu işin içinde bir iş var gibi hissediyorum "
"Öyle zaten"
" Nasıl yani?"
"Sence bu adam çapına bakmadan Ares ile dövüşmek istiyorsa bunun arkasında bir iş dönüyor mudur?"
"O zaman Ares tehlikede niye engel olmuyorsunuz?"Hemen ayağa kalktım ve ileri atılmak için hamle yaptım ama bileğime sarılan el ile kalçamın üzerine koltuğa düşmem bir oldu.
"Kızım sen ne halt etmeye gidiyorsun?"
"Bırak beni sen de o arkadaşı olacak Çağatay da biliyorsunuz bu adamın bir şey yapacağını buna rağmen birşey yapmıyorsunuz yem mi Ares doğru söyle!"
"Bana bak Ares senden benden hatta Çağatay'dan bile daha zeki ve kontrollü emin ol bu dövüşü kabul ettiyse bir bildiği olduğu için şimdi şurada otur benim canımı sıkma!"Düşününce gerçekten Ares'in adamın bir şeyler peşinde olduğunu farkında olmamasına imkan yoktu ona bu konuda sonsuz güveniyordum zeki ve temkinli bir insandı bundan emindim.
Gizem'e döndüm ve 'su var mı?' dedim
Son bir kaç saatte yaşadıklarım dilimi damağımı kurutmuştu.
Gizem bana bir bakış attı bu bakıştan alay seziyordum alay ve şüphe...
"Neden bu kadar endişelesin?"
"Ne?"Bu bir tuzak soruydu annemler yıllardır beni bu tuzakların içine çekmeye çalışıyordu.
Hep Arafta bırakıcı sorularla ağzımdan laf almaya çalışanlar annem, Hacer abla ve Havva ile sınırlı değildi.
Arese olan ilgimi dışarıya bile net bir şekilde yansıtıyor olacağım ki Gizem bana böyle bir soru sormuştu.
" Ares Benim çocukluktan beri arkadaşım altında başka bir anlam arama hoş altında başka bir anlam olamazda zaten."
Ares ve rakibi olan adam ringe çıkınca kırmızı ışıklar söndü yerini ringin tabanından sarkıtılan beyaz parlak ampule bıraktı.
Biz karanlıkta kaldığımız için ring daha İyi görünüyordu.
Salonda Çağatay, ben, Gizem, Ares ve rakibi vardı tabii ki iki tane ringin yanında bekleyen badigart tipli adamları da unutmamak lazım.
Onların buradaki görevi neydi acaba? Birazdan burada dövüş olacaktı.
Madem birilerini korumak için buradalardı bu dövüşü ayırsalardı ya boşa masraf diye geçirdim içimden.
Ringin yanında bekleyen adamlardan biri ringe girdi Ares ve rakibinin ortasına geçti sol kolunu yukarıya kaldırdı.
Birkaç saniye bekledi o saniyelerde kalbim gümbür gümbür atıyordu bakışlarımın hedefi Aresti.
Onun da bakışları bir ara beni buldu ama hemen geri çekildi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK KAHRAMAN
ChickLitEn büyük aşklar nefretle mi başlar? Ben buna inanmam! En büyük aşk ilk görüşte aşk mıdır? Ben buna inanmam En büyük aşk imkansız aşk mıdır ? Ben buna da inanmam! Bence en büyük aşk dile getirmeye korktuğun kaybetmekten korktuğun fark edilmesinden...