Dabi, Y/n'nin yaralanmış yüzünü alkolle temizledi. Y/n acıyla yüzünü buruşturdu. "Owww" diye mırıldandı. "Pardon" diye fısıldadı Dabi, bandaj almak için ilk yardım çantasına uzanırken.
"Şortunu kaldır." dedi Dabi. Y/n ayak parmaklarını kıvırdı. "Ne?! Şortmu açmana izin vermi-"
"Yaran için." Dabi onun sözünü böldü. Y/n yanaklarının kızardığını hissetti. "Oh, evet..."
Y/n şortunu altından kıvırarak derin bir yarayı açığa çıkardı. Dabi derin bir nefes aldı. "Eski bir yaralanma dediğini sanıyordum?"
"Evet... birkaç günlük." diye mırıldandı Y/n. Dabi iç çekti. Eliyle Y/n'nin bacağını tuttu ve sıktı. "Bu acıtacak." diye mırıldandı, bir mendili ve alkol dolu şişeyi kaparken.
"B-bekle! Şimdi onu yaranın üstüne mi dö-KECEKSİN!!?" Dabi umursamazca alkolu yaraya dökerken Y/n acı içinde çığlık attı. Dabi'nin omuzlarını tuttu ve tırnaklarını derisine geçirdi. "Bloody hell*" diye bağırdı.
(* bloody hell: İngilizler kızgınlıklarını/öfkelerini belli etmek için kullandıkları bir kalıp.)
Dabi kendi kendine sırıttı. Hâlâ her zamanki gibi İngiliz.
Dabi bir krem aldı ve yaranın üzerine sürdü. Daha sonra da bir bandaj aldı ve yarayı sardı. Y/n kendini sıktı. "Yavaş!"
"Üzgünüm." diye mırıldandı Dabi, bandajların uçlarını birbirine yapıştırırken. "İşte. Tekrar duş aldığında temizleyebilirsin, yarın da dikeriz."
"Nesin sen, doktor falan mı?" dedi Y/n. Nefes nefeseydi. Dabi, kızarmış yüzünü görmek için Y/n'ye baktı, gözleri gözyaşlarından dolayı parlıyordu. Y/n, acı çekerken kendini kastığından dolayı terlemiş olsa bile hâlâ kusursuz görünmeyi başarıyordu.
Dabi ona sarılmak istedi.
Sonra gözü tanıdık küpelere takıldı. "...o küpeleri nerden aldın?"
Y/n iç çekti, öfkeyle Dabi'ye baktı. "...Eski bir arkadaşım hediye etmişti. Annesine özel olarak yaptırmış."
Dabi gülümsemek istedi. O zaman beni hatırlıyor.
Dabi ayağa kalkmadan önce ilk yardım çantasını toparladı ve derin bir nefes aldı. Kapıya doğru yürüdü ve elini kapı kolunun üzerine koydu. "...Biraz uyu." dedi yüzü kapıya dönükken.
Kapıyı açtı ve çıktıktan sonra hızlıca arkasından kapattı. Y/n sırtüstü bir şekilde kendini yatağa bıraktı, kafası bir sürü soru ve düşünceyle doluydu.
Buradan çıkmalıyım.
_____________
"Odalarımızın birinde neden bir kız var?" diye sordu Shigaraki, saklandıkları yerin ortak alanına girerken. Toga heyecanlandı. "Kız mı!!? Onu görmek istiyorum!" Toga Dabi'nin yanından koşarak geçti ama Dabi onu yakasından yakaladı. "Onu rahatsız etme."
"Huh? Neden?" Toga yüzünü astı.
"Çünkü o benim."
Lig sessiz kaldı. Shigaraki iç geçirdi "bilmek bile istiyor muyum ki?"
"Ben söyleyebilirim!" Mr. Compress sopasını elinde döndürürken konuştu. "Kız, Dabi'nin aşık olduğu en yakın çocukluk arkadaşı! Onu, ailesi ona zarar verirken buldu, bu yüzden... onları öldürdü ve kızı buraya getirdi!"
Lig Mr. Compress'e baktı. "...Yani onu kaçırdın?" Spinner Dabi'yi suçladı.
"Kes sesini kertenkele surat." dedi Dabi.
"Ne kadar da kahramanca! Onu kötü ailesinden kurtarmışsın— Seni canavar!!" diye bağırdı Twice.
"Seni tanıdı mı? Eminin ki bu yaralarla doğmamışsındır." Toga tek kaşını kaldırarak sordu. Dabi gözlerini devirdi. "Hayır beni tanımıyor. Ama umrumda da değil. Ona ben bakacağım."
"Şanslı bir piçsin, Dabi. Ailesini öldürdüğüne tanık olduğu için onun gitmesine izin veremem, değil mi?" dedi Shigaraki kızgın bir şekilde. "Muhtemelen."
Shigaraki sesli bir şekilde homurdandı. "...Kız senin sorumluluğunda, patchwork."
"Ya onun kaçmaya çalıştığını görürsek? Onu öldürmeli miyiz— yoksa kaçmasına yardım mı etmeliyiz?" Twice söylendi.
"Eğer kaçmaya çalışırsa bana getirin. Ama zarar vermeyin yoksa kollarınızı yakarım." dedi Dabi, odadan çıkışına doğru yürürken. Toga kanepelerden birinin koluna oturdu. "Bu adil değil. Dabi sevgilisini rehin tutabiliyor?"
"Beni rehin tutabilirsin Toga-chan— BANA DOKUNMA" Twice yerde top gibi kıvrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kidnapped ᝰ dabi ✓
Fanfiction❝𝐆𝐄𝐑𝐂̧𝐄𝐊𝐓𝐄𝐍 𝐒𝐄𝐍𝐒𝐈̇𝐍❞ 𝐊𝐈𝐃𝐍𝐀𝐏𝐏𝐄𝐃 ╭┈─────── ೄྀ࿐ ˊˎ- -ˏˋ こんにちはˊˎ- Dᴀʙɪ ᴄ̧ᴏᴄᴜᴋʟᴜᴋ ᴀʀᴋᴀᴅᴀşɪɴɪ ᴋᴀᴄ̧ɪʀᴅɪɢ̆ɪɴᴅᴀ, ᴋᴇɴᴅɪsɪɴɪ ᴛᴀɴɪʏᴀᴍᴀʏᴀᴄᴀɢ̆ɪɴɪ ᴢᴀɴɴᴇᴅɪʏᴏʀᴅᴜ ╰┈➤ **•̩̩͙✩•̩̩͙*˚ ˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚* 𝙙𝙖𝙗𝙞 𝙭 (𝙛𝙚𝙢.) 𝙧𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 #1 dabi...