MAVİ SAKAL~TEXTING

29. Bölüm "Ağva'ya Kaçamak"

3 gün sonra

Mezuniyet partisinden sonra hepimizin güzel bir tatil yapması gerektiğini düşündük. Sonbahara girmek üzereydik ve bunun için en uygun yer Ağva olurdu. İstanbul'a az uzaklık mesafesi olan bir yerdi ve sonbaharda çok güzel oluyordu.

Annemle babamdan, 'kız arkadaşlarımla üç günlük Ağva'ya gideceğiz' diyerek izin almıştım.

Bunun sevinci ile hemen odama gidip valizimi hazırlamaya başladım.

Üç kazak, iki pantolon, iki ince tişört, bir tane elbise ve iç çamaşırlarımla çoraplarımı koydum. Sonra kişisel eşyalarımı da koydum ve valizi kapattım.

Valizimi kapının önüne koydum ve kendi üstüme uygun bir şeyler baktım.

Mavi balıkçı yaka badimi ve siyah pantolonumu giydim. Saçlarımı açık bıraktım. Hafif makyaj yaptım ve çantamı hazırladım. Tamamen hazır olunca siyah deri ceketimi giyip odadan çıktım.

"Dikkatli gidin tamam mı? Güzelce eğlen burayı düşünme ve gidince beni mutlaka ara."diyerek tembihledi annem.

"Merak etme anne, ararım."diyip gülümsedim.

Anneme sarıldıktan sonra Öykü geldi.

"Abla."dedi masumca.

Kesin bir şey isteyecek.

Tek gözümü kıstım. "Efendim ablacığım."dedim.

"Şey.. güzel bir mağaza görürsen bana güzel bir kazak alabilir misin?"

Tabii ki hayır!

"Tabii ki alırım."diyip güldüm.

"Teşekkürler." Yaklaşıp sarıldı. Bende ona sarıldım.

"Babama selam söylersiniz. Hadi görüşürüz." Kapıyı açtım.

"Görüşürüz."

Önce Mavi Sakal'da bizimkilerle buluşup, sonra Alperen'in arabasıyla Ağva'daki otele gidecektik.

Hızlı adımlarla yürüyerek Mavi Sakal'a geldim. İçeri girip Selin'e selam verdikten sonra tezgahın önündeki taburelerden birine oturdum.

Selin her zamanki kahvemden verdi. Onu içerken yanımda bir gölge oluştu. Başımı sağa çevirip kimin geldiğine baktım. Toprak'tı. 

"Selam."diyip gülümsedi.

"Selam."dedim. 

O da kahvesini aldı.

Biz kahvelerimizi içip sohbet ederken Aslı ve Alperen geldi. Onlarla da ayaküstü konuştuktan sonra kafeden çıktık.

Arabaya doğru ilerleyip valizimi bagaja koydu. Diğerleri de koyduktan sonra arabaya bindik. Alperen arabayı çalıştırdı.

Birbirimize bakıp gülümsedik. Eğilip dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu.

"Ağva yolculuğu başlasın!"

👀

Saatler süren bir yolculuk sonrası nihayet Ağva'ya varmıştık. Otele geldiğimizde orayı inceledim.

Ormanlık alanın içinde restore edilmiş bir sarayı andıran bu beyaz otel binası çok güzel ve ihtişamlı duruyordu. Dört katlı, küçük, pansiyon gibi bir oteldi. Hafif kızarmış ve dökülen yapraklar otelin etrafını daha güzel bir görüntüye kavuşturmuştu.